Klamidya enfeksiyonu, trachomatis adlı bakterinin neden olduğu, erkeklerde ve kadınlarda görülebilen, cinsel yolla bulaşan yaygın bir hastalıktır. Cinsel yolla bulaşan bu enfeksiyon vajinal akıntı ve kötü kokuya neden olmaktadır. Çok yaygın bir şekilde görülmektedir. İnfertiliteye (kısırlık) neden olabilmekte ve sıklıkla farkedilmeksizin geçirilmektedir.

Bilindiği üzere virüsler ve bakteriler kansere yol açabilmektedir. Hatta tüm kanserlerin % 16'sının mikroorganizmaların oluşturduğu uzun süreli enfeksiyonlara ve bunlara karşı vücudun geliştirdiği bağışıklık tepkisine bağlı oluştuğu düşünülmektedir. Kanser oluşumu ve mikroorganizmalar arasındaki ilişkileri incelendiği alana metagenomik denmektedir.

Mikroorganizmalardan olan virüsler, vücuda girdikten sonra hücrelere saldırıp kendi genetik materyallerini rastgele bir şekilde hücre çekirdeğindeki DNA’nın yapısına katabilir ve tümör gelişimine katkıda bulunan onkogenlerin aşırı üretilmesine sebep olabilir ya da bu onkogenleri kendi genetik yapılarına ekleyip vücutta hızlı bir şekilde yayılarak tümör oluşumunu teşvik edebilir.

Yapılan yeni bir araştırma konumuzu destekler nitelikte sonuçlar vermiştir. Buna göre cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık olan klamidya, kadınlarda yumurtalık (over) kanseri riskini ikiye katlayabilir.

Çalışmada, araştırmacı ekip Polonya’dan 278 yumurtalık kanseri hastasını ve kansersiz 556 kadını; Amerika'dan 160 yumurtalık kanseri hastasını ve kansersiz 159 kişiyi karşılaştıran iki çalışmayı inceledi.

Klamidya oldukça yaygındır. Halihazırda 1.5 milyondan fazla Amerikalı bu enfeksiyona sahip durumdadır. Klamidya, antibiyotiklerle kolayca tedavi edilebilir, ancak genellikle belirti göstermez ve bu nedenle insanlar aylarca hatta yıllarca farkında olmadan enfekte kalabilirler. Zamanla, klamidya, infertiliteyle de sounçlanabilien kronik inflamasyona neden olur. Bu yeni çalışma klamidyanın tetiklediği kronik inflamasyonun kadınlarda yumurtalık kanserine de neden olabileceğini düşündürmektedir.

Yumurtalık kanseri bu yıl 21.000'den fazla Amerikalı kadında teşhis edilecek ve 14.000'den fazla kadının yaşam kaybına sebep olacaktır. Bu hastalık kadınlarda kansere bağlı yaşam kayıplarının beşinci önde gelen nedenidir ve yine ABD istatistiklerine göre beş yıllık sağkalım oranı % 46'dır.

Tabii ki klamidya enfeksiyonunun, yumurtalık kanseri riskinin ana nedenlerinden biri olup olmadığını doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olsa da; mevcut veriler bizlere enfeksiyonun kanser gelişiminde rolü olduğunu göstermektedir. Kadınlar, şüpheli durumlarda veya düzenli kadın doğum muayenesi ile bu enfeksiyondan korunarak yumurtalık kanseri gelişimi riskini azaltabilir.