Lökoplaki Nedir? Neden olur? Belirtileri ve Tedavisi
Lökopaki Nedir?
Lökoplaki, ağız içinde dil ve damak üzerinde veya yanak iç kesiminde beyaz lekeler veya plakların gelişmesine neden olan bir durumdur.
Ağız içini tahriş edici maddeler ve sigara içmek gibi tahriş edici faaliyetler genellikle lökoplakiye neden olur. Doktorlar genellikle bir muayene yaparak lökoplakiyi ağızdaki diğer benzer iyi huylu plaklardan ve yama görünümündeki oluşumlardan ayırt edebilir.
Lökoplaki kanser öncesi bir oluşum olarak bilinir ve kanseri ekarte etmek için biyopsi önerebiliriz. Ağız içi lökoplakilerin %5 kadarının baş-boyun kanserine dönüştüğü gözlenmiştir (Not: 5 ve 10 yıllık takipler için bu oran farklılık göstermekle birlikte, %2,5 - %10 arasında değişen oranlar bildirilmiştir).
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), lökoplakiyi "Klinik veya patolojik olarak başka herhangi bir bozukluk olarak karakterize edilemeyen, ağırlıklı olarak beyaz bir yama veya plak" olarak tanımlar.
Bu yazıda lökoplaki belirtilerini, ne zaman doktora gidilmesi gerektiğini ve durumun risk faktörlerini/nedenlerini açıklıyoruz. Ayrıca lökoplakiyi nasıl teşhis edip tedavi ettiğimizi de ele alıyoruz.
Aşağıda, sırasıyla damakta ve dil kenarında lökoplatik fotoğrafları görülebilir.
Lökoplaki Belirtileri Nelerdir?
Lökoplaki, ağız içi mukoza dokusunda (iç nemli tabaka, astar doku) beyaz plaklara ve yamalara neden olur. Bazen bu beyaz oluşum içinde kırmızımsı renk değişikliği benekleri bulunabilir.
Lökoplaki ile görülen yamalar ve plaklar genellikle ağrısızdır. Bununla birlikte, kanser de dahil olmak üzere altta yatan bir durumu olan kişiler biraz ağrı yaşayabilir.
Lökoplaki tipik olarak aşağıdaki yerlerde gelişir:
- yanakların iç astarı
- diş etleri
- ağzın alt kısmı dilin altında
- dil üstü veya kenarları
Bazı durumlarda, lökoplaki yamaları vücudun diğer bölgelerini, cinsel organları da etkileyebilir.
Ne Zaman Lökoplakiden Endişelenip Bir Doktora Görünmeli?
Ağızdaki beyaz lekelerin çoğu endişelenecek bir şey değildir. Bununla birlikte, oral beyaz plaklar geliştiren herkes, tam bir değerlendirme için bir doktora görünmelidir. Bu plaklar bazen kanser gibi tıbbi tedavi gerektiren daha ciddi bir bazı durumların belirtisi olabilir.
Lökoplaki kanser olmasa da uzmanlar genellikle lökoplakiyi kanser öncesi oluşum olarak kabul eder. Bazen, ağız içi kanserler kalıcı, ağrılı veya şiddetli lökoplaki yamaları veya plakları içinde gelişir.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, her yıl dünya çapında yaklaşık 657.000 kişiye ağız kanseri teşhisi konuyor.
İnsanlar aşağıdaki belirtileri fark ederlerse ağız kanseri olup olmadığını kontrol etmek için bir doktora görünmelidir:
- kabarık, kırmızı benekli beyaz lekeler
- koyu veya kırmızı yamalar ile beyaz topaklar
- düzensiz dokulu yamalar
- yemek yerken, yutkunurken veya çeneyi hareket ettirirken ağrı veya acıma hissi
- iyileşmeden 2 haftadan uzun süren ağız yaraları
- ağızdaki çevre dokulardaki değişiklikler
- kulak ağrısı
Lökoplakinin Nedenleri Nelerdir?
Lökoplaki gelişiminin nedenlerine yönelik araştırmalar devam etmektedir.
Lökoplakili çoğu insan için tütünün neden olduğu gibi kronik tahriş önemli bir rol oynuyor gibi görünüyor. Ağız dokularında kronik tahriş, belli bölgelerde cilt tabakasının kalınlaşmasına neden oluyor gibi görünmektedir. Kalınlaşma, deride bulunan atipik cilt hücrelerinin yanı sıra hiperkeratozu (derinin dış tabakasında artan kalınlaşmayı) temsil edebilir.
Ağızda Beyaz Lekelerin Başka Sebepleri Var mı?
Ağızda zararsız beyaz lekelerin başka birçok nedeni vardır. Bunlardan biri linea alba adı verilen bir durumdur; bu, dişlerin ağızdaki cilde sürtünmesi veya basıncı nedeniyle gelişen bir oluşumdur.
Ağızda iyi huylu beyaz plakların bir başka nedeni de beyaz sünger nevüslerdir. Bu genellikle genç yaşlardan itibaren mevcuttur.
Lökoplaki için tek veya kesin bir neden yoktur. Her türlü tütün kullanımı, durumun gelişmesinde en yaygın etkileyen faktördür. Sigara içen kişilerin lökoplaki geliştirme olasılığı altı kat daha fazladır.
Genel olarak, ağız dokularındaki herhangi bir hasar veya kronik tahriş, bir kişinin lökoplaki geliştirme riskini artırabilir.
Lökoplaki gelişiminde ve ilerlemesinde rol oynayabilecek diğer faktörler şunlardır:
- İnsan papilloma virüsü (HPV) hem lökoplaki hem de lökoplakinin ağız kanserine dönüşme riskini artırabilir
- zayıf ağız hijyeni
- tekrarlanan yanak veya dil ısırma
- aşırı alkol kullanımı
- betel yaprağı, Maraş otu, areca cevizi gibi bazı yemiş ve yaprakları çiğnemek
Bir başka lökoplaki türü olan tüylü lökoplaki, bağışıklık sistemi zayıflamış kişilerde yaygındır. HIV ve Epstein-Barr virüsü (EBV) olan kişilerde tüylü lökoplaki gelişebilir.
Durum, bulanık bir görünüme sahip lökoplaki yamalarına neden olur. Tüylü lökoplaki lezyonları ağrısızdır ve ağız kanseri riskini artırmaz.
Lökoplaki Teşhisi Nasıl Konur ve Nasıl Tedavi Edilir?
Bir doktor genellikle diğer tüm olası nedenleri ekarte ederek lökoplakiyi teşhis eder. Bu genellikle fiziksel bir muayeneyi ve bir kişinin tıbbi geçmişinin gözden geçirilmesini içerir. Lökoplaki tanı ve tedavisini yapan doktor genellikle bir kulak burun boğaz (KBB) uzmanıdır.
Doktor lökoplakiden şüphelenirse, muhtemelen kanseri ekarte etmek için biyopsi isteyecektir.
Lökoplaki teşhisi için aşağıdaki biyopsi türleri uygulanabilir:
- Oral fırça biyopsisi: Bir doktor, ağız yamalarından hücreleri toplamak için küçük, dönen bir fırça kullanır. Daha sonra hücreleri inceleme için gönderecekler.
- Eksizyonel biyopsi: Bir cerrah, inceleme için lökoplaki yamalarını çıkarır. Bu işlem hemen daima bir KBB uzmanı tarafından yapılır.
Lökoplaki tanısı alan kişilerin tütün ürünlerini bırakması çok önemlidir. Ayrıca iyi bir ağız hijyeni önemlidir.
Lökoplaki zamanla kendiliğinden geçmezse, bir kişinin lökoplakiyi çıkarmak için bir ameliyata ihtiyacı olabilir.
Doktorlar, lökoplakiye sahip hastalar için sık takip (birkaç ayda bir) önermektedir. Lökoplaki sorunu çözüldüyse, yıllık kontrol yeterli olabilir.
Lökoplaki HIV gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumlar nedeniyle geliştiğinde, altta yatan hastalığa özgü ilaçlar reçete edilebilir.
Lökoplaki biyopsisi sonucu kanser öncesi veya kanserli hücreleri saptanırsa, tedavi, hangi hücre tipinin mevcut olduğuna bağlı olacaktır.
Lökoplaki Önlenebilir mi?
İyi bir ağız hijyeni uygulamak ve ağız iç kısmına zarar veren veya stres yaratan faaliyetleri durdurmak, lökoplakiyi tedavi etmenin ve önlemenin en kolay yoludur.
Lökoplaki ve potansiyel olumsuz sonuçlarını önlemenin önerilen yolları şunlardır:
- Nargile ve elektronik sigara dahil her türlü tütün ürünlerinden kaçınmak
- kenevir, karanfil ve reçine dahil olmak üzere solunan veya tütsülenmiş ürünlerden kaçınmak
- alkol tüketimini azaltmak veya durdurmak
- doktor kontrollerini aksatmamak
- rutin diş muayenelerine katılmak ve diş hijyenini korumak
- beyazlatıcılar ve durulamalar gibi aşındırıcı diş hijyeni ürünlerinden kaçınmak
- kırık dişler gibi ağız içini tahriş eden diş sorunlarını çözmek
- takma dişler ve diş telleri gibi dişçilik cihazlarının pürüzlü veya açık kenarlar olmadan iyi oturmasını sağlamak
- ağız yaralarını temiz tutmak
- içmeden önce sıcak içeceklerin veya yiyeceklerin soğumasını beklemek
- pürüzlü kenarları olan veya ağız tahrişine neden olan şekerlerden veya çiğneme ürünlerinden kaçınmak
- besin dengesizliklerini veya eksikliklerini önlemek için sağlıklı, dengeli bir diyetin ardından
- HPV bulaşma riskini azaltmak için güvenli seks yapmak, oral seksten kaçınmak
İlgili konu: Sigarayı bırakmak için 4 öneri – güncel yaklaşımlar
Özet
Çoğu zaman, ağızdaki beyaz lekelerden endişelenmeye gerek yoktur.
Bununla birlikte, bu beyaz lekeler/yamalar çözülmezse veya ağrılı ve kalıcı hale gelirse, lökoplaki nedeniyle olabilir. Bu durumu yalnızca bir doktor teşhis edebilir. Lökoplaki ağız kanseri riskini artırabilir.
Sigara ve HPV enfeksiyonu, lökoplaki için başlıca risk faktörleridir. Bağışıklığı azalmış kişilerde de lökoplaki gelişebilir.
Sigarayı bırakmak ve iyi bir ağız hijyeni sağlamak, bu durumun riskini azaltmak için etkili yöntemlerdir.
Chaturvedi AK, Udaltsova N, Engels EA, Katzel JA, Yanik EL, Katki HA, Lingen MW, Silverberg MJ. Oral Leukoplakia and Risk of Progression to Oral Cancer: A Population-Based Cohort Study. J Natl Cancer Inst. 2020 Oct 1;112(10):1047-1054.