0
Mikrobiyota – yararlı bağırsak bakterileri, obez veya fazla kilolu olmayı nasıl etkiliyor?

Mikrobiyota – yararlı bağırsak bakterileri, obez veya fazla kilolu olmayı nasıl etkiliyor?

Obezitenin görülme sıklığı son 40 yılda üç kat arttı. Obezite diyabet, kalp-damar hastalığı, inme (felç) ve bazı kanser türleri ile ilişkilidir. Hareketsizlik, ilaç kullanımı, genetik faktörler ve özellikle uygun olmayan diyetler obezitenin gelişime katkıda bulunmaktadır.

Beslenme alışkanlığımızın, bağırsak mikrobiyotasının / yararlı bakteri dengesinin şekillenmesinde önemi büyüktür. Son yıllarda hem laboratuvar hem de insan çalışmalarında bağırsak mikrobiyomunun obezite üzerinde önemli bir rolü olduğunu göstermektedir.

İyi-kötü & suçlu-suçsuz

Mikrobiyota üzerinde yapılan ilk çalışmalarda, obez bireylerin mikrobiyotasındaki Firmicutes bakterisinin fazla, Bacteroidetes’in ise düşük miktarlarda bulunduğu gösterildi.

Obeziteye yatkın farelerde de Firmicutes'in Bakteroidetes'e oranının yüksekliğinin genetik nedenlerden kaynaklandığı iddia edildi. Kilo kaybının ardından, zayıflayınca Bacteroidetes-Firmicutes oranının normale geldiği gözlendi.

Bununla birlikte, yakın zamanda yapılan çalışmalar bunu desteklemedi. Hatta obez bireylerin mikrobiyotasında, Bacteroidetes artışının daha yaygın olduğu iddia edildi. Bu farklı sonuçların nedenleri arasında, ilk çalışmaların daha sınırlı koşullarda yapılması ve yeni çalışmalarda laboratuvarlarda kullanılan tekniklerle birlikte metodolojinin de gelişmesi söylenebilir. Ayrıca, Bacteroidetes-Firmicutes oranının da obezite açısından hassas bir ölçü olmadığı unutulmamalıdır.

insan mikrobiyota kompozisyonu cesitleri obezite antibiyotik hangi bakteriler 190215

Obezite mi dengeyi bozuyor, bozulan denge mi obeziteye sebep oluyor?

Değişen bağırsak mikrobiyotasının obeziteye katkıda bulunup bulunmadığını veya obezitenin bağırsak mikrobiyotasını değiştirip değiştirmediğini belirlemek için birçok çalışma yapıldı. Bunlardan birinde 49 bebeğin 6 ve 12 aylıkken ve 7 yaşına geldiklerinde dışkı örnekleri alındı. 7 yaşında fazla kilolu olanların bağırsaklarında Staphylococcus aureus miktarının yüksek ve Bifidobacteria miktarının düşük olduğu gözlendi.

Bağırsak bakteriyel zenginlik kavramı

Son zamanlarda yapılan önemli bir insan çalışmasında, mikrobiyotanın metabolik fonksiyonları geniş bir şekilde araştırıldı. Çalışmada, bağırsak bakteriyel zenginliği / çeşitliliği düşük olan kişilerde obezite, insülin direnci, yağlı karaciğer ve inflamasyonun daha yaygın olduğu görüldü. Bunun yanı sıra, düşük mikrobiyota çeşitliliğine sahip olan deneklerinin oldukça proinflamatuar (iltihap yapıcı) bir mikrobiyotal profile sahip olduğu gösterildi. Bu bakterilerin etkisiyle (a) bütirat üreten bakterilerin azaltılması; (b) mukusun parçalanmasında bir artış ile bağırsak mukus tabakasının bariyer fonksiyonunun potansiyel olarak bozulması ve (c) oksidatif streste artış gözlendi.

Enerji kısıtlı diyet uygulanan bakteriyel zenginliği düşük hastalarda bağırsak mikrobiyal zenginliğinde artış gözlendi. Aynı zamanda bakteriyel zenginliği düşük ve bakteriyel zenginliği yüksek hastalarının klinik şikayetlerinde de düzelmeler gözlendi. Ancak inflamatuar parametrelerin düzelmesinde sınırlı etki gözlendi.

Ancak, çalışmadaki bu sonuç, kesin bir kural olarak kabul edilmemelidir. Çünkü çalışmadaki bakteriyel zenginliği düşük deneklerinin tamamı obezlerden oluşmamaktaydı. Aynı şekilde, bakteriyel zenginliği yüksek olan deneklerin hepsi de zayıf ve sağlıklı değildi.

Bakteriyel zenginliği düşük kişilerde arttığı iddia edilen pro-inflamatuar bakteriler arasında Ruminococcus gnavus veya Bacteroides türleri örnek olarak sayılabilir. Bakteriyel zenginliği yüksek kişilerde arttığı gözlenen anti-inflamatuar bakteriler arasında Faecalibacterium prausnitzii, Bifidobacterium ve Lactobacillus türleri örnek gösterilebilir.

Zayıflamanın mikrobiyotaya etkisi

Yaşam kaybı riski yüksek olan obezlerde (morbid obez) tedavi amacıyla yapılan obezite operasyonlarının, bağırsak mikrobiyomunda birtakım değişikliklere neden olduğu görülmektedir.

Bariatrik cerrahi (obezite ameliyatı) operasyonu sonrası, gelişen kilo kaybı ile de ilişkili olarak, normalde obezlerde azalan Bacterioides thetaiotaomicronun arttığı ve yüksek serum glutamat düzeylerinin de azaldığı gözlendi.

Diğer obezite operasyonlarından Roux-en-Y gastrik bypassının (RYGB) Proteobakterilerde bir artışa ve Firmicutes'de bir azalmaya yol açtığı gözlendi. Laparoskopik sleeve gastrektomi (LSG) sonrası da anti-inflamatuar etki gösteren Fecalibacterium prausnitziin arttığı gözlendi.

Aşağıdaki şekilde, sık kullanılan bariatrik cerrahi çeşitleri görülebilir

bariatrik cerrahi sleeve gastrektomi cesitleri tum mide ameliyati roux en y gastrik bypass nasil ya

Sonuç

Bu çalışmalar, bağırsak mikrobiyotası ile obezite arasında ilişki olduğunu desteklemektedir. Genel olarak obez kişilerin bağırsaklarında pro-inflamatuar (iltihap yapıcı) bakterilerin görülme sıklığının yükseldiğini; anti-inflamatuar (iltihap azaltıcı) bakterilerin görülme sıklığının ise azaldığını söylemek mümkündür.

Yakın zamana kadar obezitenin en önemli nedeninin yeme alışkanlıklarımız olduğunu düşünüyorduk. Ancak, son yıllarda yapılan mikrobiyota çalışmaları, obezite konusuna farklı bir bakış açısı getirmiştir ve bize şu soruyu sordurmaktadır: "Mikrobiyotamız obezite nedeniyle mi değişiyor, yoksa mikrobiyotamız nedeniyle mi obez oluyoruz?"

Teknolojik gelişmeler sayesinde mikrobiyotayı her geçen gün daha iyi tanıyoruz ve bu sorunun cevabına yaklaşıyoruz. Bununla birlikte, bu önemli sorunun cevabı için ise daha fazla insan çalışmalarına ihtiyaç olduğu açıktır.

İlgili Konu:

 - En iyi diyetlerin listesi 2020

1. Ding, R. Et al. Revisit gut microbiota and its impact on human health and disease. Journal of Food and Drug Analysis. (2019); 27: 623-631

2. Fredrik Karlsson. Et al. Assessing the Human Gut Microbiota in Metabolic Diseases. Diabetes. 2013 Oct; 62(10): 3341–3349.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Meme Kanseri Tanısından Sonra Kilo Alımı, Yaşam Süresini Etkiliyor mu?

Meme Kanseri Tanısından Sonra Kilo Alımı, Yaşam Süresini Etkiliyor mu?

Kanser denildiğinde çoğu kişinin aklına hâlâ zayıflamış, iştahsız ve güçsüz düşmüş hastalar gelir. Ancak özellikle erken...

Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Uzun Yaşamın Sırrı Olan Diyet Nedir?

Gün geçtikçe yaşlanan dünya nüfusu, sadece hastalıkları önlemeyi değil, aynı zamanda zihinsel, fiziksel ve ruhsal olarak...

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Kolesterol Gerçeği: Bilmeniz Gereken 12 Şey – Yumurta, Kilo, Statinler ve Daha Fazlası

Neden Bu Konu Önemli? Kolesterol, kalp krizi ve felç gibi ölümcül kalp-damar hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden...

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten Hassasiyeti Nedir? Nedenleri ve Gluten Kansere Yol Açar mı?

Gluten hassasiyeti (gluten intoleransı), buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında