The Lancet Oncology'de bildirilen ve Almanya'da gerçekleştirilen bir faz-2 klinik araştırmada, topotekan kemoterapisine sorafenib (piyasa adı Nexavar) adlı hap şeklindeki akıllı kanser ilacı ilavesinin, platine dirençli over (yumurtalık) kanseri olan kadınlarda progresyonsuz sağkalımı (tedavi ile hastalığı kontrol altında tutma süresini) iyileştirdiğini bulundu.

Çalışmanın detayları: tedavisi olan platin adlı kemoterapi almışlardı.

Bu çok merkezli çift kör çalışmaya 172 over kanserli hasta alındı. Bu hastalar rekürren (tekrarlamış) over kanseri için daha önce 2 veya 1 basamak kemoterapi almıştı.

Çalışmaya hasta kabulü 2010 ve 2013 yılları arasında yapıldı ve hastalar rastgele iki kola ayrıldı;

Hastaların 83'üne 1-5. günler arası 1.25 mg/m2 dozunda topotekan artı 6-15. günler arası günde iki kez 400 mg sorafenib verilirken, 89 hastaya sorafenib yerine plasebo verildi. Bu tedavi şekli her 21 günde bir olmak üzere 6 ay uygulandı. Kanseri progrese olmayan (kötüleşmeyen) hastalara ağızdan hap şeklinde sorafenib ya da plasebo 1 yıla kadar idame tedavisi olarak devam edildi.

Çalışmanın değerlendirmek istediği birincil sonlanım noktası, progresyonsuz sağkalım (tedavi ile hastalığı kontrol altında tutma süresi) olarak belirlendi.

Sonuçlar

  • Kemoterapiyi tamamladıktan sonra, sorafenib grubundaki hastaların %42'si ve plasebo grubundakilerin %38'i idame tedavisi alabildi.
  • Medyan (ortanca) progresyonsuz sağkalım, sorafenib grubunda 6.7 ay iken, plasebo grubunda 4.4 aydı. Sorafenib kullanmak, progresyon riskini %40 azaltıyordu.
  • Ortanca genel sağkalım süresi, sorafenib alanlar için 17.1 ay ve plasebo için 10.1 aydı.

Yan etkiler

En sık görülen grad 3 veya 4 (ciddi) yan etkiler lökopeni (% 69'a karşılık % 53), nötropeni (% 55'e karşı % 54) ve trombositopeni (% 28'e karşılık % 22) idi. Grad 3 el-ayak deri allerjisi sorafenib alanların % 13'ünde görülürken, plasebo alanlarda görülmedi. Grad 2 alopesi (saç dökülmesi) % 29'a karşılık % 13 idi. Yan etkiler 4 sorafenib hastasında ve 5 plasebo hastasında yaşam kaybına yol açtı.

Sonuç olarak bu çalışmada sorafenib, topotekan ile kombinasyon halinde oral yoldan (ağızdan hap şeklinde) verildiğinde ve idame tedavisi olarak devam ettirildiğinde, platine dirençli over kanseri olan kadınlarda progresyonsuz sağkalımda istatistiksel ve klinik olarak anlamlı bir iyileşmeye yol açtı. Bu sonuçlar, daha fazla hastayı kapsayan bir faz-3 çalışma ile desteklenirse, ileri evre over kanserinin ikinci basamak ve sonrası için klinik pratiği değiştirebilir. Ayrıca sorafenibin anjiyogenezi (yeni damar oluşumu) baskılayan bir ilaç olduğu düşünülürse, kemoterapi ve anti-anjiyogenik ilaç kominasyonunun, over kanseri tedavisinin omurgasını oluşturduğunu da düşündürebilir.