
Nöron Doktrini 1891 – Vücudumuzdaki Sinyal Ağı
Nörobiyolog Gordon Shepherd'a göre, Nöron Doktrini, modern düşüncenin büyük fikirlerinden biridir ve önemi, fizikteki kuantum teorisi ve görelilik teorisi ile ya da kimyadaki periyodik tablo ve kimyasal bağ kavramları ile eş değerdir.
1800'lerin sonunda mikroskop çalışmaları sonucu doğan Nöron Doktrini, nöron adı verilen hücrelerin sinir sisteminin işlevsel sinyal birimleri olarak görev aldıklarını ve nöronların birbirine birkaç şekilde hassas bağlandığını varsayar.
Doktrin, İspanyol Nörolog Santiago Cajal, İtalyan Patolog Camillo Golgi ve diğer bilim insanlarının gözlemlerine dayanarak 1891'de Alman Anatomi Uzmanı Wilhelm von Waldeyer-Hartz tarafından resmi olarak belirtildi. Cajal, Golgi'nin özel gümüş boyalarını geliştirerek hücre dallanma süreçlerinin ayrıntılarının mikroskobik olarak daha iyi görselleştirilmesine yardımcı oldu.
Modern bilim insanları, nöron doktrininin ilk versiyonu sonrası bazı değişiklikler yapmış olsalar da, çoğu nöronun aşağıdaki bileşenlere sahip olduğunu kabul ederler:
- Dendritler: Bunlar, diğer nöronlardan gelen elektrokimyasal uyarıları hücre gövdesine, yani somaya ileten dal benzeri yapılar.
- Soma: Bu, hücrenin gövdesi olarak da bilinir.
- Akson: Bu, uyarıları hücreden uzaklaştıran ve 1 metreye kadar uzayabilen bir yapıdır.
Birçok durumda, sinyaller bir nöronun aksonundan ayrılan nörotransmitter kimyasallar aracılığıyla bir nörondan diğerine aktarılabilir. Küçük bir bağlantı alanı olan kimyasal sinaps boyunca seyahat eder ve daha sonra bitişik bir nöronun dendritine girer. Nörona çarpan sinyallerin net uyarısı yeterince büyükse, nöron aksiyon potansiyeli adı verilen kısa bir elektriksel darbe üretir ve aks boyunca seyahat eder. Nöronlar arasında doğrudan bir bağlantı oluşturan hücresel geçiş kanalları da mevcuttur.
Sensör nöronlar, vücuttaki duyu reseptör hücrelerinden beyne sinyal taşır. Motor nöronlar ise beyinden kaslara sinyal gönderir. Beyinde nöronlardan daha fazla sayıda bulunan glial hücreler, nöronlara yapısal ve metabolik destek sağlarlar.
Yetişkinlerde nöronlar genellikle yeniden üretilmezken, yaşam boyunca nöronlar arasında yeni bağlantılar oluşturulabilir. Her 100 milyar nöronun binlerce sinaptik bağlantısı olabilir.
- Multipl Skleroz (MS) hastalığı, aksonların etrafındaki yeterli miyelin (kimyasal yalıtım) olmamasından kaynaklanır.
- Parkinson hastalığı ise orta beyindeki belirli nöronlar tarafından normalde üretilen nörotransmitter dopaminin eksikliği ile ilişkilidir.
Görsel'in açıklaması: Ramón y Cajal'ın, Estructura de los centros nerviosos de las aves (Kuşların Sinir Merkezlerinin Yapısı), Madrid, 1905 adlı eserinden çizdiği civciv beyincik hücreleri resmi.
Yazı Görselinin Açıklaması: Çoklu dendrit, bir hücre gövdesi ve uzun bir aksona sahip olan bir nöron. Aksondaki kapsül benzeri çıkıntılar miyelin kılıf hücreleridir.
Yazıda Geçen Tarihi Kişiler:Heinrich Wilhelm Gottfried von Waldeyer-Hartz (1836–1921),Camillo Golgi (1843–1926), Santiago Ramón y Cajal (1852–1934)
- Önceki konu: Cerrahi Eldiven 1890 – Enfeksiyon Yayılımını Önlemek İçin Bir Adım
- Sonraki konu: Virüslerin Keşfi 1892 – Canlı Mikroplar
Neuron Doctrine 1891. Page 253. The Medical Book: From Witch Doctors to Robot Surgeons, 250 Milestones in the History of Medicine. 2012