
Otizm ve Bileşenleri 1943 – Karmaşık Nörolojik Bozukluk
"O, stereotipik parmak hareketleriyle gülümseyerek dolaştı. Bir odaya alındığında insanları önemsemeden hemen nesnelere yöneliyordu."
Bu tasvirler, Avusturyalı Psikiyatrist Leo Kanner'ın 1943 yılında yazdığı "Autistic Disturbances of Affective Contact" (Duygusal İlişkinin Otistik Bozuklukları) adlı makalesinde yer alır. Bu makale, otizm araştırmalarının tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Ayrıca modern anlamda otizm teriminin ilk kullanımını da içermektedir. Kanner'ın 11 çocukta tarif ettiği çoğu özellik hala otistik bozukluk spektrumunun bileşenleri olarak kabul edilmektedir.
Otizm, üç yaşından önce tespit edilebilen, sosyal etkileşim ve iletişim becerilerinin bozukluğuyla karakterize bir davranış bozukluğudur. Otizm spektrumunda Hans Asperger adlı Alman Pediatristin benzer davranışlar hakkında 1944'te yazdığı Asperger Sendromu da dahil olmak üzere pek çok tür bulunmaktadır. Asperger Sendromu, klasik otizme benzer ancak Asperger sendromlu çocukların dil ve bilişsel becerileri genellikle daha iyidir.
İlgili konu: Otizm – Aşılar, Özel Diyetler ve Kanserle İlişkisi
Otizm tanısı konan bireylerin sayısı, tanısal uygulamalardaki değişiklikler ve artan kamu ilgisi gibi faktörlerle 1980'lerden bu yana dramatik bir şekilde artmıştır. Otizmli çocuklar genellikle tekrarlayan davranışlar, sınırlı ilgi alanları ve tipik olmayan yemek yeme davranışları sergilerler.
Ne yazık ki, Avusturya doğumlu Çocuk Psikoloğu Bruno Bettelheim, otizmin soğuk, destekleyici olmayan ebeveynlerin (özellikle de "buzdolabı anneleri" olarak adlandırdığı anneler) sebep olduğu fikrini yanlış bir şekilde yaymıştır. Bugün, otizmin güçlü bir genetik temeli olan karmaşık bir nörolojik bozukluk olduğunu ve beyin sistemlerinin gelişim zamanlamasındaki bozuklukları içerebileceğini biliyoruz.
Hayatın erken döneminde yoğun davranış terapisi, bazı otistik çocukların rahatsızlıkla daha iyi başa çıkma ve etkileşim kurmalarını sağlayan beceriler geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bazı bireyler herhangi bir iletişim kuramazken, küçük bir yüzdesi hafıza, sanat veya hesaplama ile ilişkili inanılmaz becerilere sahip olabilmektedir. Bu sendroma “Savant Sendromu” denir. İstatistiklere göre otizm bozukluğu olan on kişiden birinde bu tür olağanüstü yetenekler çeşitli derecelerde bulunmaktadır.
Yazı Görselinin Açıklaması: Otizmli bireyler bazen nesneleri yığma veya sıralama ihtiyacı duyarlar. Örneğin çocukken oyuncak arabalarını belirli örüntülerde saatlerce sıralayarak oynayabilirler.
Yazıda Geçen Tarihi Kişiler: Leo Kanner (1894–1981), Bruno Bettelheim (1903–1990), Hans Asperger (1906–1980)
- Önceki konu: Elektrokonvülsif Terapi 1938 – Beynin Elektriksel Uyarımı
- Sonraki konu: Diyaliz 1943 – Böbrek Yetmezliğinin Tedavisi
“Autistic Disturbances” 1943. Page 380. The Medical Book: From Witch Doctors to Robot Surgeons, 250 Milestones in the History of Medicine. 2012