Obezite – Çağımızın en büyük sağlık sorunu

Obezite vücudun normalden fazla yağlanmasını içeren karmaşık bir hastalıktır. Genellikle kalıtsal faktörlerin yanlış beslenme ve hareketsizlikle birleşmesinden kaynaklanır. Kalp-damar hastalıkları, diyabet (şeker) hastalığı, yüksek tansiyon ve bazı kanserler gibi sağlık sorunlarınızı artıran tıbbi bir sorundur. Hatta COVID-19 hastalığının ağır seyretmesi için başlıca risk faktörlerinden biridir obezite.

Obezitenin ana nedenleri nelerdir?

İnsanların kilo kontrolü yönetiminde zorlanmasının birçok nedeni vardır:

  • Genetik yapı yiyeceklerin nasıl enerjiye dönüştüğünü ve yağın nasıl depolandığını etkileyebilir.
  • Artan yaşla birlikte metabolizma yavaşlayabilir.
  • Yeterince uyumamak ve stres, hormonal değişikliklere yol açarak iştahınızı artırabilir.
  • Hamilelik sırasında alınan kiloların geri vermek zor olabilir ve

Tüm bunların sonucunda obezite görülebilir.

En etkili zayıflama yöntemleri nelerdir?

  • Diyet değişiklikleri (sağlıklı bir diyete geçiş),
  • artan fiziksel aktivite ve
  • davranış değişiklikleri kilo vermenizde etkili olabilecek en önemli yöntemlerdir.

Reçeteli zayıflama ilaçları, bariatrik (obezite) cerrahi ve obezite tedavisinde kullanılan cihazlar ek seçeneklerdir. Bunlarla birlikte, diyabet hastalığında kullanılan bazı ilaçların obezite tedavisinde kullanılabileceğini gösteren araştırmalar mevcuttur.

Tip-2 diyabet için geliştirilen iğneler ile obezite tedavisi

Kilo kaybı, tip 2 diyabet tedavilerinin önemli bir hedefidir. Mayo Clinic uzmanları tarafından yayımlanan bir çalışma, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ilacın şeker hastası olmayan obez bireylerde kilo vermek için etkili olduğunu göstermiştir.

Lancet Gastroenterolgy & Hepatology’de yayımlanan randomize, çift kör, plasebo kontrollü bir çalışmaya göre liraglutid etken maddeli ilacın günde 3 miligramlık onaylanmış dozda üç ay süre ile kullanımı, ortalama 5,5 kilo kaybı sağlamıştır. Liraglutid, tip 2 diyabet tedavisinde kullanılan bir ilacın etken maddesinin adıdır. Victoza adı altında üretilen bu ilaç, GLP-1 reseptör agonistleri sınıfına aittir. GLP-1, bağırsakta doğal olarak bulunan bir hormondur. Vücutta insülin salgılanmasını arttırır. İlaçlar bu hormonun sentetik bir formudur.

Piyasada pek çok GLP-1 agonistleri bulunur. Bunlardan Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onayı olanları ve Türkiye’de kullanım iznine sahip olanları aşağıdaki tabloda inceleyebilirsiniz.

GLP-1 reseptör agonistleri

İLAÇ ADI ETKEN MADDE FDA ONAYI TÜRKİYE'DE RUHSATI
Byetta Exenatide Var Var
Lyxumia (Avrupa’daki adı), Adlyxin (ABD’deki adı) Lixisenatide Var Var
Victoza Liraglutide Var Var
Saxenda Liraglutide Var Var
Trulicty Dulaglutide Var Var
Tanzeum Albiglutide Var Yok

Zayıflamada kullanılan diyabet iğneleri hangileridir?

Victoza (Liraglutide) tip 2 diyabeti olmayan obez bireylerde ABD’deki sağlık hizmetlerinin ödeme kapsamına girmez. Bu nedenle üretici firma Saxenda adı altında aynı etken maddeli ikinci ilacını üretmiştir. Saxenda’yı kilo verme ilacı olarak kategorize etmiştir. Sonuç olarak iki farklı isim altında, iki ana amaç için aynı ilaç ortaya çıkmıştır.

Victoza ve Saxenda arasındaki tek fark dozajlarıdır. Victoza kullanan hastalar için dozlar kademeli olarak 1.8 miligrama kadar yükseltilebilir. Özellikle kilo kaybı için reçete edildiğinde Saxenda günde 3 miligrama kadar ayarlanabilir. Liraglutid (Victoza, Saxenda) günde tek doz uygulanır. Mide-bağırsak tolerasyonunu sağlamak için düşük dozlarda başlanıp hedef doza çıkılmaya çalışılır (0,6 mg'den başlanıp 3 mg'ye kadar çıkılabiilr).

FDA, liraglutidi yetişkin hastalarda kilo kontrolü sağlamak için düşük kalorili bir diyet ve uygun egzersiz programı eşliğinde kullanılan yardımcı ilaç olarak onaylamıştır. FDA’nın ilacın kullanımı için belirlediği kriterler şu şekildedir. Vücut kitle indeksi 30’dan fazla olan obez kişiler, vücut kitle indeksi 27’den fazla olan aşırı kilolu kişiler ve yine vücut kitle indeksi 27’den fazla ve aşırı kiloya bağlı en az bir komplikasyon (hipertansiyon, tip 2 diyabet gibi) yaşayan kişiler içindir.

Dulaglutid (Trulicity), öncelikle kan şekeri seviyelerini düşürmesi gereken kişilere reçete edilir; kilo kaybı ek bir faydadır. 0,75 mg ve 1,50 mg olmak üzere 2 doz formu mevcuttur. Dulaglutide (Trulicity) haftalık dozlarda uygulanır. Her hafta aynı gün hatta aynı saatte uygulanması önerilir.

Liraglutid ve dulaglutid türevi ilaçlar insülin salgılanmasını uyararak ve glukagon salgılanmasını glukoza bağımlı bir şekilde bastırarak çalışır. Hem açlık hem de yemek sonrası kan şekeri seviyelerini kontrol altına almak işlevi görür. Liraglutidin ve dulaglutidin, tip 1 diyabet tedavisi için uygun olmadığı unutulmamalıdır.

Zayıflama iğneleri kilo vermeye nasıl yardımcı olur? Etki mekanizması

İlaçlar yemek sırasında ve sonrasında ince bağırsaktan salınan GLP-1 hormonu gibi çalışır. Çalışma mekanizmaları ise şu şekildedir.

  • Yiyeceklerin mideyi terk etme hızını yavaşlatırlar. Bu da kan şekerinizin yükselmesini önlemeye yardımcı olurlar.
  • Karaciğerinizin çok fazla şeker (glikojen) üretmesini ve salmasını önlemeye yardımcı olurlar.
  • Pankreasınızın daha fazla insülin üretmesine yardımcı olurlar.

Midenin daha yavaş boşalması, şeker hastalığı olmayan kişilerde kilo kaybına neden olan şeydir. Hastalar tarafından bildirilen en dikkat çekici yan etki mide bulantısıdır. Mide bulantısını azaltmak için öğünlerde daha az yemeleri tavsiye edilir. İlaçlar genellikle obez hastalara 6 ay reçete edilir. 2 aylık kullanım sonrasında değerlendirilir ve tedaviye devam edip etmeyeceklerine karar verilir.

Yan etkiler ve dikkat edilmesi gerekenler

Liraglutidin tiroid kanseri ve pankreatit oluşturduğuna dair kaygılar vardır. Yapılan bir çalışmada farelere, insanlara uygulanan dozun sekiz kat fazlası uygulanmıştır ve liraglutid tiroid tümörlerinde istatiksel olarak anlamlı bir artışa neden olmuştur. Ancak bu bulgunun klinik önemi bilinmemektedir.

FDA medüller tiroid kanserinin biyomarkırı olan serum kalsitonin seviyelerinin liraglutid kullanan hastalarda hafifçe arttığını söyler. Bununla birlikte bu artış normal sınırlar dahilinde olduğundan ilacın tiroid kanseri ile ilişkilendirilmesi için 15 yıllık bir araştırma süresine ihtiyaç olduğunu belirtir.

2013 yılında Johns Hopkins’deki bir grup araştırmacı akut pankreatit için hastaneye yatış yapan hastalar ile önceden GLP-1 türevi ilaçlarla tedavi gören hastalar arasında anlamlı bir ilişki olduğunu bildirmiştir. Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) ve Avrupa İlaç Ajansı (EMA) bu ikisi arasındaki ilişkiye ait tüm verileri gözden geçirmiştir. Her iki grup da New England Journal of Medicine dergisinde yayınladıkları ortak mektupta bu ilaçların pankreatit veya pankreatit kanser riskini artırdığını kanıtlayan hiçbir kanıt olmadığını bildirmiştir. Bu durum ilaçlarla ilgili bir güvence sağlasa da her iki grup da daha fazla veri elde edilinceye kadar bu durumu ‘risk’ faktörü olarak kabul etmiştir.

Dulaglutidin farelerde yapılan çalışmasında, tiroid C hücresi tümörlerinin görülme sıklığının arttığı gösterilmiştir. İnsanlarda medüller tiroid karseri dahil tiroid C hücresi tümörlerine neden olup olmadığı bilinmemektedir. Dulaglutid, hastanın ailesinde medüller tiroid kanseri öyküsü varsa veya hastada çoklu endokrin neoplazi sendromu tip 2 (MEN 2) varsa kullanımı önerilmez.

Özet ve sonuç

Öncelikle bu ilaçların mucizevi bir etkisi yoktur. Hastalar öğünler arasında aç olmadıkları için kilo vermek daha kolay hale gelmiştir. İlaç kullanmayı bıraktıktan sonra yeniden kilo aldığı görülen hastalar da mevcuttur. Bazıları ise metabolizmalarını tamamen değiştirerek daha az yemek yeme alışkanlığını devam ettirmeyi başarmıştır. Liraglutid ve dulaglutid kilo vermek için etkili birer araç olabilir. Küresel bir sağlık sorunu olan obezitenin tedavisi için umut vadetmektedir. Bu ilaçların kullanımı Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylamıştır. Birçoğunun Türkiye’de kullanım onayı mevcuttur. Obezite ve tedavisi söz konusunda olduğunda çözüm karmaşık ve zaman alıcıdır. Hangi tedavi yöntemi olursa olsun uygun diyet ve egzersiz programları ile birlikte uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Zayıflama amaçlı diyabet iğnelerinin kullanımına ancak bir endokrinoloji uzmanı ile görüşüp karar vermelisiniz.