ASCO 2020 Onkoloji Bilim Ödülü, Akciğer Kanserinde Akıllı İlaçların Öncülerinden Dr. Pasi A. Jänne'e Verildi
1964 yılında 7 onkoloğun bir araya gelmesiyle kurulmuş bir bilim topluluğu olan American Society of Clinical Oncology (Amerikan Klinik Onkoloji Derneği) – kısa adı ile ASCO – her yıl ABD Chicago'da Haziran ayının ilk haftasında, dünya çapındaki tüm kanser profesyonellerinin gözünü diktiği, ASCO yıllık kongresini gerçekleştirir. Son yıllarda 40 bin civarı katılımcısıyla ASCO Kongresi, dünyadaki en geniş çaplı onkoloji organizasyonudur. Tüm bir yıl onkolojideki yeniliklerin sunulması için beklediğimiz ASCO kongresi bu yıl, COVID-19 Pandemisi sebebi ile online (çevirimiçi) yayınlanacak. Bu kongre ile yine merakla beklediğimiz duyurulardan biri de, onkolojiye büyük katkıları olan bilim insanlarına verilen ASCO ödülleridir. Kanserin ve tarihinin anlaşılması için ASCO ödüllerinin anlatılmasına ayrı bir önem vermekteyiz. Bu yıl anlatacağımız ilk ödülün sahibi Dr. Pasi A. Jänne.
Harvard Tıp Fakültesi'nde profesör olan Pasi A. Jänne (MD, PhD) aynı zamanda EGFR-Mutant Akciğer Kanserleri Chen-Huang Merkezi ve Dana-Farber Kanser Enstitüsünde Belfer Uygulamalı Kanser Bilimleri Merkezinin başkanlığını yapmaktadır. Akciğer kanserinin tedavisinde kariyeri boyunca yaptığı katkılardan dolayı ASCO 2020 Onkoloji Bilimi Ödülü'nün sahibi olmuştur. Başarılı bilim insanının Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO-Daily News) ile yaptığı röportaja gelin göz atalım..
"Babam (Dr. Olli Jänne) bir bilim insanıydı ve laboratuvarda pek çok araştırma yürütüyordu. Benim bilimle tanışmam da böyle başladı. İlerleyen yıllarda tıp ve bilimi bir araya getirecek bir kariyer sahibi olmak istediğime karar verdim ve Pennsylvania Üniversitesi'nde MD ve PhD eğitimlerimi tamamladım. Laboratuvar ve klinikteki çalışmaları birlikte yürütmek bana her zaman büyük bir mutluluk verdi ve doktor-bilim insanı (physician scientist) olmamı sağladı. O zamanlar akciğer kanseri tedavisinde başarı düşük ve ölüm oranları son derece yüksekti. Belki de bu nedenle akciğer kanseri alanında çalışmayı istemek biraz uç bir fikir olarak algılanmaktaydı. Ancak ben bunun, benim için iyi bir fırsat olduğunu düşünerek ve yeni bir yaklaşım bulmam gerektiğini hissederek kariyerimde bu alana yönelmeye karar verdim."
Dr. Jänne’nin bu alandaki kararlılığı, 2004 yılında akciğer kanseri ile ilgili yaptığı bir buluş ile kendini göstermiştir.
Akciğer Kanserinin Kaderini Değiştiren Bilim İnsanı
Akciğer kanserinin bir türü olan küçük-hücreli dışı akciğer kanserlerinin kemoterapiye verdiği yanıtın sınırlı olması Dr. Jänne’nin araştırması için başlangıç noktasıydı. Epidermal büyüme faktörü reseptörü (EGFR) olarak adlandırılan trans-membran glikoprotein, hücre dışında büyüme faktörü için bağlanma bölgesi ve hücre içerisinde de hücrenin çoğalmasını kontrol etmekle görevli tirozin kinaz bölgesine sahiptir (bakınız aşağıda infografik poster). Bu reseptörün büyüme faktörüne bağlanması hücre içerisindeki sinyal yolaklarını uyararak bölünmeyi tetikler. Ancak sürekli olarak bu sinyal yolaklarının uyarılması agresif tümörlerin gözlenmesine neden olmakta ve sinyal yolaklarında görev alan protein kinazlarda meydana gelen somatik mutasyonlar veya kromozomal değişiklikler tümör oluşumuna neden olan en yaygın mekanizmalar arasında yer almaktadır.
Tam da bu noktada Dr. Jänne 2004 yılında EGFR’da meydana gelen mutasyonlarla, küçük-hücreli olmayan akciğer kanseri hastalarının tedavisinde kullanılan EGFR kinaz baskılayıcı ilaçlara verilen yanıt arasında bir ilişki keşfetmiştir. Araştırma ekibi ile birlikte hücre hatları ve akciğer kanseri hastalarla yaptıkları çalışmaları "Çok açık ki bazı hastaların tedaviye verdikleri yanıtlar daha fazladır (EGFR-mutasyon pozitif hastaların baskılayıcı ajanlarla tedavisi sonucunda ortanca sağ kalımları 3.1 yıl iken, EGFR-mutasyon negatif hastalarda bu süre 1.6 yıla düşmektedir). Bunun bir rastlantı olmadığını, somatik mutasyonlar sonucunda meydana gelen değişimlerin, EGFR’ın baskılayıcı ajanlara karşı daha hassas olmasına neden olduğunu yaptığımız çalışmalar sonucunda kanıtlamış bulunmaktayız" sözleri ile anlatmakta. Keşiften kısa bir süre sonra, EGFR mutasyonlarının belirlenmesi, uluslararası tıp merkezlerinde de yeni teşhis konulan akciğer kanseri hastalarının standart tedavi protokollerinde uygulanmaya başlanmıştır. Böylelikle tedavide kullanılmak üzere 5 adet yeni EGFR baskılayıcı ajan (erlotinib, afatinib, gefitinib, dacomitinib, and osimertinib) geliştirilmiş ve ileri evre EFGR-mutant küçük-hücreli olmayan akciğer kanseri hastalarda kullanım onayı almıştır. Günümüzde de yaygın bir şekilde uygulanan, bu, genetik hedeflere (EGFR mutasyonuna) yönelik akıllı kanser ilaçların, ileri evre EGFR mutant akciğer kanserinde kemoterapiden öncelikli olduğunu belirten Dr. Jänne, böyle bir başarının parçası olduğu için onur duyduğunu dile getiriyor.
Akciğer kanseri üzerinde yaptığı çalışmalara devam eden Dr. Jänne şu an üzerinde çalıştıklarını şöyle özetlemektedir; "EGFR baskılayıcılarını kullanarak uyguladığımız tedavilerde halen daha ilaç direnci görmekteyiz (yapılan çalışmalar meydana gelen başka mutasyonların bu dirence sebep olduğunu göstermektedir). Kendimize sorduğumuz soru şu: tek başına EGFR baskılayıcı olarak geliştirilen bu ilaçları nasıl bir araya getirebiliriz ve tedaviden aldığımız yanıtı arttırabiliriz? Özellikle başka kronik rahatsızlıkları bulunan kişilerde bu çoklu ilaç kullanımını nasıl yürütebiliriz? Bu soruların cevabını vermek için laboratuvarımızda yürüttüğümüz klinik öncesi üç farklı ilacın kombinasyonları ile yaptığımız (gefitinib-osimertinib, osimertinib-selumetinib) çalışmalarda olumlu sonuçlar elde ettik. Böylece klinik çalışmalara geçebiliriz. İlerleyen günler hedeflediğimiz amaca ulaşıp ulaşamadığımızı bize gösterecek. Unutulmaması gereken bir diğer nokta da, bu alan halen daha pek çok zorlukla karşı karşıya, ve akciğer kanserinin biyolojisi ile ilgili tam olarak anlaşılamamış noktalar bulunmakta. Bu neden hastalıkların biyolojisini anlamaya çalışmaya devam etmeliyiz. Çok iyi biliyoruz ki işin biyolojik kısmını daha iyi anladığımız zaman çok daha başarılı sonuçlar elde edeceğiz."
Yaptığı çalışmaların bir ekip işi olduğunu vurgulayan Dr Jänne işbirliği yaptığı arkadaşları Nathanael Gray (PhD-fotoğrafta solda yer alıyor), Michael Eck (MD, PhD-fotoğrafta sağda yer alıyor) ve Kwok-Kin Wong'a (MD, PhD) teşekkür etmekte ve kanser alanında bizlere açtığı yollarla büyük umut olmaktadır.
1. Dr. Pasi A. Jänne Honored With the Science of Oncology Award. https://dailynews.ascopubs.org - 13 May 2020.
2. Bethune, G., Bethune, D., Ridgway, N., & Xu, Z. (2010). Epidermal growth factor receptor (EGFR) in lung cancer: an overview and update. Journal of thoracic disease, 2(1), 48–51.
3. Le, T., & Gerber, D. E. (2019). Newer-Generation EGFR Inhibitors in Lung Cancer: How Are They Best Used?. Cancers, 11(3), 366.
4. Paez JG, Jänne PA, Lee JC, et al. EGFR Mutations in Lung Cancer: Correlation With Clinical Response to Gefitinib Therapy. Science. 2004;304(5676):1497-500.
5. Tetsu, O., Hangauer, M. J., Phuchareon, J., Eisele, D. W., & McCormick, F. (2016). Drug Resistance to EGFR Inhibitors in Lung Cancer. Chemotherapy, 61(5), 223–235.
6. Sequist LV, Joshi VA, Jänne PA, et al. Response to treatment and survival of patients with non-small cell lung cancer undergoing somatic EGFR mutation testing. Oncologist 2007;12:90-8.
7. Da Cunha Santos, G., Shepherd, F. A., & Tsao, M. S. (2011). EGFR Mutations and Lung Cancer. Annual Review of Pathology: Mechanisms of Disease, 6(1), 49–69.