Meme kanseri tanılı hastalarda kilo almak, vermek ve ideal kiloda olmak oldukça önem taşımaktadır. Fazla kiloların verilmesi ve ideal kiloda kalınması hastalara fayda sağlamaktadır. Her ne kadar kanser hastalarının beslenmesiyle ilgili oluşturulan bazı kurallar, hasta bakımındaki uygulamaları standartlaştırmaya yardımcı olmuş olsa da, meme kanseri hastalarının kötü/yetersiz/yanlış beslenme şeklinin düzeltilmesiyle ortaya çıkan olumlu sonuçlara dair yapılan çalışma sayısı halen azdır. Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği (ESMO) 2019 Meme Kanseri Kongresi'nde sunulan bir çalışmada bu konuya değinildi. Yapılan prospektif (ileriye dönük) klinik araştırmada, tanı anından kısa bir süre sonra beslenme uzmanlarından diyet danışmanlığı alan 204 erken evre meme kanseri hastasına dair bulgular belgelendi.

Çalışmanın anahtar noktaları

  • Hastaların aldığı diyet danışmanlığı aylık görüşmelerden oluştu.
  • Ara analizler, diyet kurallarına yüksek uyum ve kilo kaybı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki gösterdi.
  • Ayrıca kilo kaybı, düşük depresyon oranları ile ilişkili gözüktü.

Çalışmanın detayları

Çalışılan hasta örneğinde, kadınların % 60'ından fazlası aşırı kilolu veya obezdi. Yağ oranı yüksek ve diyet lifi açısından düşük besleniyorlardı. Ayrıca, hastaların neredeyse yarısı kanser teşhisi sonrasında, normal vücut ağırlığının % 5’i veya daha fazlası miktarında kilo almıştı. Çoğu hasta kabızlık veya hazımsızlık gibi belirtilerden muzdarip olduğunu bildirmişti. 56 hastaya neoadjuvan kemoterapi verildi ve 92 kadına adjuvan kemoterapi verildi. Genel olarak, katılımcıların yaklaşık % 80'ine endokrin tedavi uygulanmıştır.

Diyet danışmanlığı

  • Hastaların aldığı diyet danışmanlığı, diyetisyenle aylık görüşmelerden oluşuyordu. Hataların diyetle değerlendirmeleri başlangıçta ve kayıttan 6 ay sonra yapılıyordu.
  • Hastaların takipleri halen devam ediyor.
  • Yapılan ara dönem analizleri, diyet kurallarına yüksek bağlılık ile kilo kaybı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olduğunu gösterdi.
  • Bunun yanında kilo kaybı, Avrupa Yaşam Kalitesi Anketi Araştırma ve Tedavi Örgütü (EORTC QLQ-C30) kullanarak değerlendirildiğinde düşük depresyon oranları ile ilişkili bulundu. Yani diyete uyulduğu zaman hem kilo kaybı sağlanıyor hem de depresyon oranları azalıyordu.

Ancak çalışmanın katılımcılarının sayılarının az olması ve farklı tedaviler uygulanması, net sonuçlar alınmasında engel teşkil ediyor. Araştırmacılar çalışma halen devam ettiği için, örneklem boyutunu artırmayı ve sonuçta farklı tedavileri karşılaştırmak ve aralarındaki olası farklılıkları araştırmak için alt grup analizleri yapmayı umuyor. Bu ilk sonuçlara göre, kişiye özel belirlenen diyet kurallarına uymak vücut ağırlığını kontrol etmek için etkili bir araçtır. Vücut ağırlığı normal olan kadınlar için amaç, tedavi süresince sağlıklı bir kiloyu ve zindeliği korumaktır. Bu nedenle, tanıdaki kilolarına bakılmaksızın bir beslenme uzmanından destek almak faydalı olacaktır.

*