Hemşirelik 1854 – Florence Nightingale ile Modern Hemşireliğin Doğuşu

Amerikalı önde gelen hemşire Virginia Henderson'un belirttiği gibi, hemşirelerin rolü, hastalık veya sağlık durumunda bir bireye destek olmaktır. Bu destek, hastanın, eğer yeterli gücü, isteği veya bilgisi olsaydı, yatakta veya iyileşme sürecinde bağımsız olarak yerine getirebileceği faaliyetlerin yerine getirilmesini içerir.

Avrupa Karanlık Çağı'nda hastalara bakan Katolik keşişlerden başlamak üzere hemşirelik kavramı yüzyıllar önce doğmuştur. Ancak modern hemşirelik mesleğinin sembolü olarak birkaç isim ön plana çıkmaktır. İngiliz hemşire ve yazar Florence Nightingale, Kırım Savaşı sırasındaki hemşirelik faaliyetleriyle tanınır hale gelmiştir. 

Florence Nightingale 1854’te, korkunç koşullar altında acı çeken yaralı İngiliz askerlerine bakmak üzere 38 gönüllü kadın hemşireyle birlikte Türkiye'ye gitti. Kötü hijyenik koşulların birçok ölüme neden olduğunu fark eden Nightingale, daha sıkı hijyen koşulları için bir kampanya yürüttü. 1860'ta, Londra'daki St. Thomas Hastanesi'nde hemşirelik okulunun kurulmasına önderlik ederek profesyonel hemşireliğin temellerini atmıştır.

Modern hemşireliğin kurucusu Nightingale, bir grup hemşire ile Üsküdar semtindeki Barrack Hastanesi'ne gönderildi. Bu, Nightingale'ın Türkiye'deki hizmetlerinin başlangıcını işaret eder.

Barrack Hastanesi'nde, Nightingale ve ekibi, hastalar için koşulları iyileştirmek amacıyla hijyen ve bakım standartlarını radikal bir şekilde değiştirdi. Özellikle, hastaların temizliği, yeterli beslenmesi ve genel olarak daha iyi bakımı üzerinde duruldu. Bu değişiklikler, hastane ölüm oranlarında önemli bir azalmaya yol açtı.

Nightingale ayrıca hastane koşullarını ve hasta bakımı uygulamalarını kaydetmek için bir dizi istatistiki teknik kullandı. Bu, modern tıbbi istatistiklerin ve veri tabanlı tıbbi uygulamaların temelini oluşturdu. Bu istatistikler, Nightingale'ın sağlık koşullarını iyileştirmek için yaptığı çabaların etkisini kanıtladı ve bu da sağlık reformlarına olan desteği artırdı.

Nightingale'ın Türkiye'deki hizmetlerinin etkisi sadece savaş zamanında değil, aynı zamanda savaş sonrası dönemde de sürdü. Nightingale, İngiltere'ye döndükten sonra bile, deneyimleri ve gözlemleri, tıbbi bakım ve hemşirelik eğitimi konularında önemli reformların yapılmasına yardımcı oldu. Bu reformlar, hemşireliğin modern bir meslek olarak tanınmasına yol açtı.

Jamaikalı hemşire Mary Seacole, Kırım'da askerlerin acılarıyla ilgilenen önemli bir başka figürdür. Jamaika'daki doktorların öneri mektuplarıyla İngiltere'ye giden Seacole, Kırım'da orduya yardım etmek için İngiliz Savaş Dairesi'ne başvurdu. Melez ırklı kadınlara yönelik önyargı nedeniyle sürekli reddedildi. Seacole daha sonra yaklaşık 5 km’lik yolculuğunu kendi finanse etti ve Kırım’da yaralılar için bir otel inşa ettirdi. 

Çeşitli yerlerde pratik yapabilen hemşireler mental sağlık, çocuk hemşireliği, geriatrik hemşirelik ve onkoloji hemşireliği gibi alanlarda uzmanlaşabilirler. Amerikan hemşireliğinin diğer sembolleri arasında;

• Clara Barton - Amerikan Kızılhaç'ın kurucusu, 
• Margaret Sanger - Doğum kontrolü aktivisti 
• Helen Fairchild - I. Dünya Savaşı sırasında Amerikan Seferi Kuvveti'nde hizmet verdi 
• Clara Maass - gönüllü katıldığı sarı humma çalışmaları nedeniyle hayatını kaybetti

bulunmaktadır.

Yazı Görselinin Açıklaması: JFlorence Nightingale (ortada), 1886'da Buckinghamshire, Claydon House'un dışındaki St Thomas'tan mezun olan hemşire sınıfı ile çekildiği fotoğraf

Yazıda Geçen Tarihi Kişiler: Mary Jane Seacole (1805–1881), Florence Nightingale (1820– 1910), Clarissa Harlowe “Clara” Barton (1821–1912), Clara Louise Maass (1876–1901), Margaret Higgins Sanger Slee (1879– 1966), Helen Fairchild (1885–1918), Virginia Henderson (1897–1996)

• Önceki konu: Broad Street Pompası 1854 – Kolera Hastalığı
• Sonraki konu: Hücre Bölünmesi 1855 – Hücresel Patolojinin Doğuşu