Son 10 yılda kanser tedavisinin kaderini, "bağışıklık kontrol noktası inhibitörü" sınıfından immünoterapiler değiştirdi. İmmünoterapiler her ne kadar kemoterapilere ve diğer kanser ilaçlarına kıyasla daha az yan etkiye sahip olarak tanansa bile, hastaların %15-20 kadarında immünoterapi ilişkili ciddi (derece 3 veya daha yüksek) yan etkiler görülebilir. Bu ciddi yan etki oranları, immünoterapilerin çeşidine, tekli, ikili veya diğer kemoterapilerle kombine kullanılıp kullanılmamasına göre değişebilmektedir.

Güncel bir araştırma, immünoterapi tedavisi alan ve bağışıklıkla ilgili yan etkiler geliştiren küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) hastalarının, bu yan etkilerin şiddetine bakılmaksızın genel sağkalım oranlarının daha yüksek olduğunu göstermektedir. Bu önemli bulgu, tedavi sırasında karşılaşılan zorlukların, hastaların uzun vadeli sağkalımı üzerinde beklenmedik olumlu etkileri olabileceğine işaret etmektedir.

Çalışmanın Detayları

JAMA Network Open'da 18 Ocak 2024'te yayımlanan bu araştırma, immünoterapi tedavisi gören ve bu tedaviyle ilişkili yan etki geliştiren KHDAK hastalarının, bu yan etkiler hastaneye yatış gerektirse bile, genel sağkalım açısından üstünlük gösterdiğini ortaya koymuştur. Araştırma, yan etki yaşayan hastaların, yaşamayanlara göre ortanca genel sağkalım süresinin iki katından fazla olduğunu ve hastaneye yatırılanlarla ayakta tedavi görenler arasında genel sağkalım açısından bir fark olmadığını göstermiştir.

Çalışma, Mart 2014 ile Kasım 2021 arasında en az bir basamak immünoterapi alan, lokal ileri veya metastatik KHDAK'li 803 hastanın verilerini içermektedir. Ortanca 51.9 aylık takip süresinde, hastaların %37'si klinik olarak anlamlı immünoterapi ilişkili yan etki (iiYE) geliştirmiş, bunların %30.3'ü hastaneye yatış gerektirmiştir. En yaygın iiYE'ler pnömonit (%27.6), dermatit (%21.2) ve kolit (%14.1) idi.

iiYE Gelişimi ile İlişkili Klinik Özellikler

Çalışma, immünoterapi ilişkili yan etkilerin (iiYE) gelişimi ile bazı klinik özellikler arasındaki ilişkiyi de ortaya koymuştur. Bu özellikler ve onların istatistiksel önemlilik düzeyleri şöyle sıralanabilir:

  • Yaş: 60 yaş ve üzeri hastalarda iiYE geliştirme olasılığı daha yüksektir (P = .05).
  • ECOG Performans Durumu: ECOG performans durumu 0 olan hastalarda iiYE gelişme riski daha yüksektir (P < .001). ECOG performans durumu, hastanın günlük aktivitelerini ne kadar bağımsız yapabildiğini gösteren bir ölçümdür.
  • PD-L1 Düzeyi: Yüksek PD-L1 düzeyine sahip hastalarda iiYE gelişme olasılığı daha fazladır (P = .05). PD-L1, immünoterapinin etkinliğini etkileyen bir protein düzeyidir.
  • Kemik Metastazı: Kemik metastazı olmayan hastalarda iiYE gelişme riski daha yüksektir (P = .01).
  • Nötrofil-Lenfosit Oranı: Nötrofil-lenfosit oranı 3 veya altında olan hastalarda iiYE gelişme olasılığı daha yüksektir (P < .001). Bu oran, vücuttaki iltihabi durumu ve bağışıklık tepkisini gösterir.
  • Laboratuvar Değerleri: Hemoglobin, albümin ve laktat dehidrojenaz seviyeleri referans aralığında olan hastalarda iiYE gelişme riski daha fazladır (Hemoglobin için P = .03, Albümin için P < .001, Laktat Dehidrojenaz için P = .007). Bu değerler, hastanın genel sağlık durumunu ve tedaviye verdiği yanıtı gösterebilir.

Genel Sağkalım Süreleri

Araştırmada, iiYE geliştiren hastaların, geliştirmeyenlere göre ortanca genel sağkalım süresinin önemli ölçüde daha uzun olduğu belirlenmiştir. iiYE'li hastalarda ortanca genel sağkalım 23.7 ay iken, iiYE'siz hastalarda bu süre 9.8 ay olarak kaydedilmiştir (P < .001). Çok değişkenli analizde, iiYE geliştirme, daha uzun genel sağkalım ile bağımsız bir ilişki içinde kalmıştır (hazard oranı, 0.53; %95 CI, 0.40-0.70; P < .001).

Hastaneye Yatışın Etkisi

Klinik olarak anlamlı iiYE geliştiren hastalar arasında, hastaneye yatırılanlar ile ayakta tedavi görenlerin ortanca genel sağkalım süreleri arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Hastaneye yatırılan hastaların ortanca genel sağkalım süresi 20.8 ay, ayakta tedavi görenlerin ise 25.6 ay olarak saptanmıştır (P = .33).

Tedaviye Kadar Geçen Süre

Ayrıca, klinik olarak anlamlı iiYE geliştiren hastalarda, bir sonraki tedaviye kadar geçen süre (TTNT), iiYE geliştirmeyenlere göre önemli ölçüde daha uzun bulunmuştur. iiYE'li hastalarda ortanca TTNT 18 ayken, iiYE'siz hastalarda bu süre 7.3 ay olarak belirlenmiştir (P < .001). Bununla birlikte, iiYE geliştiren hastalar arasında, hastaneye yatırılanlar ile ayakta tedavi görenler arasında medyan TTNT açısından önemli bir fark tespit edilmemiştir — sırasıyla 15.3 ay ve 15.9 ay (P = .67).

Sonuç

Bu araştırma, KHDAK tedavisinde kullanılan immünoterapilerle ile ilgili önemli bir bulguyu ortaya koymaktadır. Araştırma sonuçlarına göre, immünoterapi alan ve immünoterapi ilişkili yan etkiler (iiYE) geliştiren hastalar, bu yan etkilerin şiddeti ne olursa olsun, genel sağkalım açısından daha iyi sonuçlara sahiptirler. Özellikle, iiYE geliştiren hastaların, geliştirmeyenlere kıyasla medyan genel sağkalım süresinin önemli ölçüde daha uzun olduğu görülmüştür. Bu durum, immünoterapiye verilen yanıtın bir göstergesi olarak da yorumlanabilir.

Ayrıca, çalışma, iiYE gelişiminin, hasta yaşam süresi üzerindeki etkisinin hastaneye yatış gerekliliği ile değişmediğini göstermektedir. Bu, iiYE'lerin yönetimi ve tedavi planlaması açısından önemli bir bilgidir. Çalışma ayrıca, tedaviye yanıt veren hastaların, iiYE geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu da belirtmektedir, bu da tedavi yanıtını değerlendirirken dikkate alınması gereken bir faktördür.