Malign Melanom Tipi Cilt Kanseri Ameliyatı Sonrası Koruyucu Tedavide Gündeme Oturan 3 Çalışma
2017 Avrupa Kanser Kongresi (ESMO) 8-12 Eylül tarihleri arasında Madrid’de düzenlendi. Kanserle ilgilenen 23 bin sağlık çalışanının katıldığı kongrede 1500 orijinal çalışma sunuldu. Bu çalışmalardan önemli sorulara yanıt arayan alanlardan biri cilt kanseri malign melanomla ilgili sunumlar oldu.Malign melanomda ameliyat sonrası koruyucu tedavinin etkinliğini araştıran 3 önemli çalışmayı sizlerle paylaşıyoruz.
Malign melanom tipi cilt kanseri yüksek oranda tekrarlama ihtimali olan bir kanser tipidir. Operasyon sonrası koruyucu tedavi olarak interferon isimli immün tedavi standart tedavimizi oluşturmaktadır. İnterferon kullanımının 10 yıllık yaşam süresine katkısının % 3 gibi düşük orada olması, aynı zamanda bu ilaca bağlı yan etkiler nedeniyle tedavi süresi olan 1 yılı tamamlamanın zorlukları nedeniyle farklı koruyucu tedavi alternatiflerine yönlendirmiştir. 2016 yılında Avrupa Kanser Kongresinde sunulan ipilimumab olarak adlandırılan bağışıklık sistemi üzerinden etki eden ilacımız başarı ortaya koysa da yine ilaca bağlı yan etkiler nedeniyle tedavi süresi olan 3 yılı tamamlayan hasta oranının %13 gibi çok düşük oranda kalmasına neden olmuştur.
Malign melanomda %40-60 oranında BRAF mutasyonu görülmektedir. BRAF geni, mitogen-aktivated protein kinaz hücre içi sinyal yolunda (MAPKs) rol alan serin / treonin kinaz aktivitesine sahip bir proteini kodlar. Cilt kanseri malign melanomda, kalınbağırsak (kolorektal) kanserlerde, papiller tirod kanserinde somatik BRAF gen mutasyonları saptanmaktadır. Bu mutasyona yönelik geliştirilen hedefe yönelik ilaçlar, metastaz yapmış (4. evre) malign melanomda başarısını ortaya koyarak FDA onayını almıştır.
Bu hedefe yönelik ilaçların erken evre hastalıktaki etkinliğini araştıran çalışmalar ESMO 2017’de sunuldu. BRAF mutasyonu içeren malign melanoma kanserinde immünoterapi illaçları ile hedefe yönelik ilaçların etkinliğini sorguladı.
Çalışmalar
1. İlk çalışma iki farklı kanser immünoterapi ilacının karşılaştırıldığı çalışmaydı. 3. ve 4. evre olup tüm tümörleri ameliyatla çıkarılmış 906 hasta bu çalışmaya alınmış. CheckMate 238 olarak adlandırılan çalışmada nivolumab ( piyasa adı Opdivo ) iki haftada bir, ipilimumab ( Yervoy ) 10 mg/kg dozunda 3 haftada bir, 1 yıl boyunca veya hastalık tekrarlayana kadar uygulanmış. Nivolumab alan hastalarda hastalıksız yaşam süresi %70 iken ipilimumab ile bu oran %60 olarak kalmış. İki grup arasındaki bu anlamlı farklılığın yanı sıra yan etkiler nedeniyle ilaç bırakma oranı nivolumab alan hastalarda çok daha az oranda görülmüş.
İlginizi Çekebilir:
2. BRAF mutasyonu içeren, ameliyat olmuş, tekrarlama riski yüksek hastalarda iki farklı hedeflenmiş ilacın birlikte kullanımının değerlendirildiği çalışmaydı. COMBI-AD çalışması olarak adlandırılan bu faz III çalışmada dabrafenib ve trametinib kombinasyonu ( piyasa adları Tafinlar ve Mekinist ) denendi. Toplam 870 hastanın alındığı çalışmaya 3. evre ameliyat olmuş hastalar alındı. Ortalama 3 yıllık takip sonrası bu ikili ilacı kullanan hastalarda, hastalıksız yaşam süresi %58 iken ilacı kullanmayanlarda %39 olarak belirlendi. İkili tedavi alanlarda hastalığın tekrarlama veya ölüm oranında %53 oranında azalma olduğu gözlendi. İlaçlara bağlı yan etkiler nedeniyle tedaviyi bırakma oranı %26 iken, en sık görülen yan etkiler; kaşıntı, halsizlik, karaciğer testlerinde yükselme olup yönetilebilir yan etkiler olarak gözlendi.
3. Üçüncü çalışma ise BRIM8 çalışması, yüksek tekrarlama riskine sahip opere olmuş BRAF mutasyonu içeren malign melanoda vemurafenib ( Zelboraf ) isimli hedefe yönelik ilacın etkinliğini değerlendiren çalışmaydı. Bu çalışmaya ameliyat olan 2. ve 3. evre 500 hasta alındı. Hastalığın evresinde alt gruplama yapılarak yapılan değerlendirmede, hastalardan evre 3C grubunda olanlarda hastalıksız yaşam süresine katkı sağlamadığı gözlendi. Buna karşın evre 2C, 3A ve 3B olan hastalarda anlamlı katkı sağladığı (%45’e karşı %29) gözlendi. Yan etkiler açısından güvenilir bir ajan olduğunu bildiğimiz bu ilacın evre 2C, 3A ve 3B’deki etkinliğine karşın evre 3C’deki başarısızlığını netleştirmek için uzun süreli takip süresine ve genel yaşam süresi sonuçlarının görülmesine ihtiyaç var.
İlginizi Çekebilir:
Bu üç çalışmada hastalarımız için umut vadedici çalışmalar olmakla beraber, hem tedavi maliyeti hem yan etkileri belirlemede uzun sureli sonuçlarını görmek gerektiği kanısındayız.
Bu çalışmaların ayrıntılarını eksiksiz içeren tam makalelerinin yayınlanması sonrası FDA ve ülkelerin bu ilaçları koruyucu amaçlı kullanımı ile ilgili onaylarını takip ediyor ve sizler ile paylaşıyor olacağız.