Safra yolu kanserinde immünoterapi nivolumab ile yüksek hastalık kontrol oranları
Bağışıklık sistemini kansere karşı aktifleştirmesi için kullanılan yeni nesil immünoterapiler (immün kontrol noktası baskılayıcılar), ilk onaylandıkları 2011 yılından bu yana 15 ana kanser türünde etkinlik gösterip kullanım onayı aldı; fakat safra yolu kanseri bunlardan biri değildir. Bu immünoterapilerden en bilinenlerden biri olan nivolumabın (Opdivo), ileri evre ve tedaviye dirençli safra yollarında etkinliğini ölçmek için çok merkezli bir faz-II klinik araştırma gerçekleştirildi ve sonuçları 30 Nisan'da JAMA Oncology'de yayımlandı.
Şu anda, ileri evre safra yolu kanseri için onaylı bir ikinci basamak sistemik tedavi yoktur. Bununla birlikte laboratuvar çalışmaları, tümörü istila eden CD8 pozitif T hücrelerinin ve PD-L1 pozitif tümör hücrelerinin safra yolu kanseri tümör mikroçevresinde varlığının, bu kanserde anti-PD-1 blokaj immünoterapisinin (örneğin nivolumab) kullanılmasının mantığını desteklemektedir.
Çalışmanın sonucunu başta sunalım ve sonra detaylara geçelim: ileri evre tedaviye dirençli safra yolu kanseri olan 54 hastanın bu çok merkezli faz-II çalışmada, araştırmacı değerlendirmesi ile 10 hastada objektij yanıt ve % 59'luk bir hastalık kontrol oranı bildirildi. Bağımsız radyolojik incelemede ise 5 hastada objektif yanıt ve % 50 hastalık kontrol oranı bildirildi. Bunun anlamı, ileri evre ve tedaviye dirençli safra yolu kanseri olan hastalarda nivolumab etkili olabilir ve bir faz-III çalışma ile daha fazla araştırılması gerekmektedir.
Bu tek kollu, çok merkezli faz 2 nivolumab çalışmasına, daha önce en az 1, en fazla 3 basamak tedavi almış olan 54 hasta kaydedildi. Hastalara 16 hafta boyunca her 2 haftada bir intravenöz olarak 240 mg nivolumab verildi ve daha sonra, hastalığın ilerlemesi veya kabul edilemez yan etkiler oluşana kadar her 4 haftada bir 480 mg intravenöz olarak devam edildi.
Çalışmada ölçülmek istenen birincil sonlanım noktası araştırmacı tarafından değerlendirilen objektif yanıt oranıdır ve ikincil sonlanım noktaları progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım, genel sağkalım ve yan etkilerin sıklığı idi.
Bulgular
- Toplam 54 hasta (27 erkek ve 27 kadın; ortanca yaş 65 yaş) radyolojik görüntüleme ile objektif yanıt açısından incelendi.
- Araştırmacı tarafından değerlendirilen objektif yanıt oranı % 22'dir (46'nın 10'u) ve hastalık kontrol oranı % 59 (46'nın 27'si) idi.
- Merkezi bağımsız gözden geçirme ekibi tarafından ölçülen objektif yanıt oranı % 11'dir (46'nın 5'i) ve hastalık kontrol oranı % 50 (% 46'nın 23) hastalık kontrol oranı ile objektif yanıt oranı% 11 (46'nın 5'i) bulmuştur.
- Tedaviye yanıt veren tüm hastalarda dMMR (DNA yanlış eşleşme tamiri defekti) tümörleri vardı.
- Yanıt veren hastaların yarısında çoğu yanıt evrmeye devam ettiği için, yanıtın ortanca süresine ulaşılmadı ve hastalar ortanca 12.4 ay takip edildi.
- Ortanca progresyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım 3.7 ay ve ortanca genel sağkalım 14.2 aydı.
- PD-L1 pozitiftiğinin, hastaların progrese olma riskini % 77 azalttığı görüldü.
- Tedaviyle ilişkili en yaygın ciddi (derece 3 veya 4) yan etkiler hiponatremi (54 hastanın 3'ü [% 6]) ve artmış alkalin fosfataz (54'ün 2'si [% 4]) idi.
Sonuç
Bu çalışma, ileri evre ve tedaviye dirençli safra yolu kanseri hastalarında nivolumabın iyi tolere edildiğini ve bazı hastalar için uzun süreli etkinlik gösterdiğini bulmuştur. Bulguları doğrulamak, daha iyi tedavi seçimi ve immünoterapinin kimde etkili olacağını belirleyebilecek biyobelirteçleri değerlendirmek için daha fazla çalışma yapılması gerekmektedir.
Richard D. Kim, Vincent Chung, Olatunji B. Alese et al.
A Phase 2 Multi-institutional Study of Nivolumab for Patients With Advanced Refractory Biliary Tract Cancer.
JAMA Oncology, 30 April 2020.