Soğan türünden bir bitki olan sarımsak, keskin tadı ve kokusu ile özellikle Anadolu lezzetlerinin vazgeçilmezidir. Sarımsak bildiğimiz kadarıyla 7000 yıldır insanoğlunun sofralarına eşlik etmektedir ve aslen Orta Asya kökenlidir, fakat yıllardır Akdeniz Bölgesi'nde de ve Akdeniz Diyeti'nin de önemli bir parçasıdır.

Sarımsak doğada yabani ortamda yetişmez. Tarih boyunca bir kültür bitkisi olarak yetiştirildi ve en iyi kaliteye sahip olanı, germanyum ve selenyum bakımındnan zengin topraklarda yetişir. Ülkemizde sarımsak üretiminin en yoğun yapıldığı yer Kastamonu'nun Taşköprü ilçesidir. Raf ömrü uzun tadı ve kokusu keskindir.

Sarımsağın içindeki aktif maddeler nelerdir, nasıl etki ederler?

Bilimsel ismi Allium sativum olan sarımsağın kan kolesterolü ve trigliserid seviyelerini düşürdüğü bilinmektedir. Bu bazı kanser türlerinin risklerini azaltmasıyla ilişkilendirilmiş, ancak kanseri tedavi ettiğine dair şimdiye kadar bir kanıt bulunmamştır.

Çiğ sarımsak alliin ve allisin (allicin) adı verilen bileşikler içermektedir. Laboratuvar çalışmalarında bu içeriklerin;

  1. bakterileri öldürdüğü (antimikrobiyal),
  2. kandaki trombosit (platelet) fonksiyonlarını azalttığı,
  3. pıhtılaşmayı yavaşlattığı,
  4. kandaki lipidlerin seviyesini düşürdüğü bulundu.

Ayrıca;

  • Sarımsak, alojenler adı verilen bileşikleri de içerir ve bu alojenlerin kan pıhtılarını önlemede rolü vardır.
  • Sarımsak aynı zamanda kan basıncını yani tansiyonu düşürür.
  • Sarımsak alımının tümör hücresi büyümesini azaltarak veya bağışıklık sistemini uyararak bazı kanserlere karşı koruyucu (kemopreventif) olup olmayacağı araştırılmaktadır.
  • Sarımsağın işlenmiş hali aktif bileşenlerin miktarını değiştirebilir. Örneğin sarımsak tozu ve yağı kolestrolü düşürmeye ve kanı sulandırmaya yardımcı allicin veya alojen içermez.
  • Sarımsak kan sulandırmaya yardımcı olduğundan dolayı, warfarin (coumadin) veya diğer kan incelticileri kullanan hastalar sarımsak takviyeleri almadan önce doktorlarına danışmalılar.

Sarımsak hangi hastalıkların tedavisi için denenmektedir?

Cilt enfeksiyonlarına karşı

Laboratuvar çalışmalarına göre; çiğ sarımsağın antibakteriyel, antiviral, antiparasitik ve antifungal etkileri bulunuyor.

Kanserden koruma ve tedavi

Bazı klinik çalışmaya göre yüksek miktarda sarımsak tüketimi mide ve kolorektal kanser riskini azaltabilir. Fakat son yapılan araştırmalar bu yaklaşımı desteklememiştir.,

Kalp-damar hastalıklarının tedavisinde

Yapılan bazı klinik çalışmalara göre sarımsak takviyeleri kolesterolü ve kandaki trigliserit düzeyini düşürüyor ve ve böylelikle kalp-damar hastalığı riskini azaltabileceği düşünülüyor. Ancak daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Antioksidan olarak

Antioksidan olarak kullanımı hiçbir bilimsel kanıt desteklemiyor. Öte yandan antioksidanların takviye olarak alınmasının bazı sağlık riskleri taşıdığı da artık herkes tarafından kabul edilmiş durumdadır.

Ateroskleroz ( damar tıkanıklığı / kireçleme ) tedavisinde

Yapılan birkaç klinik araştırma sarımsak takviyelerinin kolesterol ve trigliserid kan seviyeleri ve kan basıncını ( tansiyonu ) düşürerek aterosklerozun gelişmesi riskini azalttığını gösteriyor, fakat yapılan bazı klinik deneyler de bu bulgularla çelişiyor. Klinik ve laboratuvar çalışmaları sarımsağın, ateroskleroz hastalarında kan pıhtılaşmasını önlemeye yardımcı olabileceğini desteklemektedir.

Yüksek kolesterolü düşürmek için

Birkaç klinik çalışma, sarımsak takviyelerinin kandaki kolesterol ve trigliserid düzeylerini düşürdüğünü göstermekte, fakat yine klinik deneyler bu bulgularla çelişiyor.

Yüksek kan basıncını-tansiyonu düşürmek için

Klinik deney çalışmaları sarımsağın kan basıncını düşürmedeki etkisi ile ilgili çelişkili sonuçlar vermektedir.

Dolaşım bozukluklarını tedavi etmek için

Klinik ve laboratuvar çalışmaları, sarımsağın dolaşım bozukluğu olan hastalarda kan pıhtılarının önlenmesine yardımcı olabilecek anti-platelet aktivitesini desteklemektedir.

Sarımsak için hastalara uyarı

Sarımsak takviyelerinin alımı kanama süresini uzatabileceğinden dolayı; ameliyattan bir veya iki hafta öncesinde takviye olarak alımı durdurulmalıdır.

Sarımsağı şu durumlarda yoğun tüketmeyin

Eğer;

  • Warfarin veya diğer kan sulandırıcılar kullanıyorsanız (sarımsak kanamayı veya morarmayı artırabilir)
  • Siklosporin kullanıyorsanız (etkisini azaltır ve potansiyel nakli reddedebilir)
  • Saquinavir gibi bir proteaz inhibitorü kullanıyorsanız (sarımsak kandaki seviyelerini önemli ölçüde azaltabilir ve etkisini azaltabilir)
  • İnsülin alıyorsanız (sarımsak takviyelerinin kan şekeri düşürücü etkisi olduğu için doz ayarlaması gerekebilir. Doktorunuza danışarak tüketin)

Sarımsak kullanımına bağlı görülebilen yan etkiler

  • Baş ağrısı
  • Halsizlik
  • Kan platelet hücresi disfonksiyonuna bağlı kanama ihtimali
  • Kötü koku, ağız kokusu
  • Mide bozukluğu
  • İshal
  • Bağırsaklardaki doğal bakterilerin ( mikrobiyom ) değişimi
  • Terleme
  • Temas edildiğinde ( krem formu kullanıldığında ) cilt alerjileri

Sarımsak kullanımı ile komplikasyon bildiren bilimsel olgular

  • Düzenli sarımsak tüketen 51 yaşındaki bir erkekte, böbrek taşı kırma işlemi sonrasında renal hematom ( kanama ) gelişti. Antibiyotikler ve sıvı takviyesi ile hasta tedavi altına alındı. Hematomu beş ay sonra geriledi.
  • Öğütülmüş sarımsak tüketiminin ardından ağız içi dokuda ( oral mukoza ) kimyasal yanık rapor edilmiştir.
  • 23 yaşında bir kadında yüzdeki siğillerin tedavisi amacıyla krem şeklinde topikal uygulama yanıkla sonuçlanmıştır.
  • Diş ağrısı için kullanılan sarımsak tamponu kullanımı ileri derecede kimyasal yanığa sebep olmuştur.

Sonuç olarak sarımsak, sofralarımızın vazgeçilmez tatlarından biridir. Böylesine yaygın kullanılan değerli bir gıdanın beslenme amacı ile değil de şifa amacı ile özellikle kontrolsüz kullanıldığında ne derece ciddi sorunlar açabildiği hepimizin dikkatini çekmiştir.

İLGİLİ KONULAR