Sağlıklı vücutlar bile sağlığımızı etkileyen geniş bir mikrop hayvanat bahçesi içerir (buna günümüzde mikrobiyota diyoruz). Bu çeşitli bakteri, mantar ve virüs ekosisteminin doğru dengesi ve işleyişi, iltihaplı bağırsak hastalıklarından çeşitli cilt hastalıklarına kadar değişen hastalıklara şifa sağlayabilir. İlginç bir şekilde, vücutlarımız bu küçük mikropların (çoğunlukla bağırsaklarımızda) insan hücrelerinden en az on katını içerir, bu da bireysel bedenlerimizin birlikte refahımızı etkileyen etkileşim halindeki türlerin "süper organizmaları" gibi davranmasını sağlar (güncel araştırmalar, mikrobiyotamızda insan hücrelerinin 1.5-3 katı hücre olduğunu düşündürmektedir - ki 35 - 100 trilyona denk gelmektedir). Bu mikrobiyom hayvanat bahçesinin en eski keşiflerinden biri 1683'te Hollandalı mikrobiyolog Anton van Leeuwenhoek kendi diş plağının kazıntılarını incelemek için ev yapımı mikroskobunu kullandığında ve şaşkınlık içinde "küçük canlı hayvanlar, çok hoş bir şekilde hareketli" bulduğunda gerçekleşti.

Not: Mikrobiyom mikroorganizmanın belirli bir ortamdaki tüm genetik bilgisini (genomlarını) ifade eder. Mikrobiyota ise mikroorganizma topluluğudur. İnsanda 30 trilyon insan hücresi ve DNA'mızda 20 bin gen bulunur. Buna karşılık, vücudumuzda bizimle birlikte yaşayan 35 trilyon kadar mikrobiyota hücresi bulunurken, mikrobiyotaya ait 2 milyon civarında gen olduğu hesaplanmaktadır.

mikrobiyota ve mikrobiyom nedir farkları nelerdir

Yararlı ve zararlı mikroplar tipik olarak deri, ağız, mide-bağırsak sistemi, vajina, burun ve diğer çeşitli açıklıklar üzerinde ve içinde bulunur. İnsan bağırsaklarında 500'den fazla bakteri türü yaşıyor ve bu da araştırmacıları bu popülasyonun "sanal bir organdan" oluştuğunu düşünmeye motive ediyor.

Bağırsağımızdaki canlılar, sindirime yardımcı olmak, vücudumuz için vitamin üretmek ve zararlı türlerin büyümesini önlemek için yiyecekleri fermente edebilir. Bu tür bakteriler, doğumdan itibaren bebeğin bağırsaklarını hızla kolonize eder. Araştırmacılar, farklı bakteri popülasyonlarının bağırsak hastalıklarında (örneğin ülseratif kolit), tümör oluşumunda ve obezitede olası rolünü inceliyorlar. Araştırmacılar ayrıca mikrobiyal çeşitliliğin kistik fibrozun (akciğerde skarlaşmaya neden olabilen genetik bir hastalık) ilerlemesindeki önemini göstermiş ve mikrobiyal hayvanat bahçesinin egzama, sedef hastalığı, Parkinson, diyabet ve hastalıkların şiddetini etkilemedeki olası rollerini incelemeye devam etmişlerdir.

Helmintik (bir çeşit parazit) tedaviyi kullanan doktorlar ve hastaları, bazı durumlarda iltihaplı bağırsak hastalıkları, multipl skleroz, astımı iyileştirmede yararlı bir role sahip olabilecek helmintlerle (kancalı kurtlar ve kamçı kurtları gibi parazitik kurtlar) bağırsakların kasıtlı istilasını denerler. Ayrıca, vücudun bağışıklık sisteminin işleyişini düzenlemeye yardımcı olarak bazı cilt hastalıklarında da denerler.

Yazı görselinin açıklaması: Sosis şeklindeki E. coli bakteri kümesinin elektron mikrografı. E. coli normalde doğumdan sonraki bir veya iki gün içinde bir bebeğin mide-bağırsak yolunu kolonize eder.

Yazıda ismi geçen tarihi kişiler: Anton Philips van Leeuwenhoek (1632–1723)

İLGİLİ KONULAR

Mikrobiyota, yaş ve hastalığa göre nasıl değişir? Bunun önemi nedir?

Fekal Transplantasyon / Gaita Nakli ile kök hücre nakli sonrası mikrobiyota düzeltme

Mikrobiyota – yararlı bağırsak bakterileri, obez veya fazla kilolu olmayı nasıl etkiliyor?

Sağlıklı mikrobiyotanın (yararlı mikroorganizmalar) kanser tedavisine etkileri nelerdir?