Özofagus Yassı Hücreli Kanserde Kemoradyoterapiye İmmünoterapi Eklenmesi Tam Yanıt Oranını Artırıyor

Özofagus yassı hücreli karsinom (ÖYHK) tedavisinde ameliyat öncesi immünoterapinin kemoradyoterapiyle birleştirilmesi, SCIENCE çalışmasından elde edilen ön sonuçlara göre umut verici bir tedavi yaklaşımı sunuyor.

San Francisco’da düzenlenen 2025 ASCO Gastrointestinal Kanserler Sempozyumu’nda #ASCOGI25 sunulan bu faz 3 çalışma, PD-1 inhibitörü sintilimabın kemoradyoterapiye eklenmesinin, cerrahi riskleri artırmadan patolojik tam yanıt (pTY) oranını %60’a yükselttiğini gösterdi.

Neoadjuvan kemoradyoterapi veya kemoterapi özofagus yassı hücreli kanser için standart tedavi olsa da, immünoterapi çağında optimal neoadjuvan (ameliyat öndesi) tedavi stratejisi belirsizliğini koruyor. Bu çalışmanın bulguları, sintilimabın neoadjuvan kemoradyoterapiye eklenmesinin pTY oranlarını %47'den %60'a yükselttiğini ve bu rejimin gelecekte standart bakım haline gelebileceğini gösteriyor.

---

SCIENCE Çalışması

SCIENCE çalışması, Kasım 2022 ile Haziran 2024 arasında Çin’deki dört yüksek hacimli merkezde 146 hastayı kaydetti.

Çalışmaya dahil edilen hastalar, kT1N2-3M0 veya kT2-4aN0-3M0 evresinde, daha önce tedavi edilmemiş ve cerrahiye uygun, lokal olarak ilerlemiş torasik özofagus yassı hücreli kanser (ÖYHK) tanısı almıştı (bakınız özofagus kanseri evreleri detaylı).

Hastalar, üç farklı neoadjuvan tedavi grubuna rastgele dağıtıldı:

• Grup A: Sintilimab + kemoterapi (nab-paklitaksel ve karboplatin).
• Grup B: Sintilimab + eşzamanlı kemoradyoterapi (nab-paklitaksel, karboplatin ve 41.4 Gy radyoterapi).
• Grup C: Eşzamanlı kemoradyoterapi (sintilimab olmadan).

Tüm hastalar, neoadjuvan tedavilerini tamamladıktan 6-8 hafta sonra cerrahiye alındı.

NOT: Sintilimab, Çin'de bazı kanser türlerinin tedavisi için onaylanmış olsa da, ABD'de henüz onaylanmamıştır. Sintilimab, Çin merkezli biyoteknoloji şirketi Innovent Biologics tarafından geliştirilmiştir. Ayrıca, uluslararası iş birlikleri kapsamında Eli Lilly and Company ile ortak çalışmalar yapılmıştır.

---

Sintilimab, Yanıt Oranlarını Nasıl Etkiliyor?

Patolojik tam yanıt (pTY) oranları, çalışmanın birincil sonlanım noktası olarak değerlendirildi. Bulgular:

• Grup A: %13
• Grup B: %60
• Grup C: %47.3

Sintilimabın kemoradyoterapiye eklenmesi (Grup B), kemoterapiyle kombine edildiği gruba (Grup A) göre %47 daha yüksek pTY oranı sağladı (OR: 10.0, P < .0001). Grup C, Grup A’ya göre %34.2’lik bir farkla üstünlük gösterdi (OR: 6.0, P = .0005).

Bu yüksek etkinlik şu şekilde açıklanabilir:

Radyoterapi, doğrudan tümör hücrelerini hedeflemenin yanı sıra, tümör antijenlerini serbest bırakarak bağışıklık aktivasyonunu artırır. Sintilimab, bu etkiyi tamamlayarak immün yanıtı güçlendirir. Kemoterapi ise tümör yükünü azaltarak tümör mikroçevresini daha immünojenik hale getirir.

---

Cerrahi ve Güvenlik Sonuçları

Tüm hastalar neoadjuvan tedavilerini tamamladı ve cerrahiye alındı. %100 oranında R0 rezeksiyon sağlandı. Cerrahi, çoğunlukla minimal invaziv tekniklerle (torakoskopik ve robot yardımlı McKeown prosedürleri) gerçekleştirildi.

Tedaviye bağlı yan etkiler:

• Grup A: %50
• Grup B: %86.7
• Grup C: %85.5
• Ciddi yan etkiler (≥ 3. derece): Grup C (%36.4), Grup B (%31.1), Grup A (%8.7).

Sintilimab eklenen grupta (Grup B), lenfopeni ve nötropeni gibi yan etkilerin daha düşük oranlarda görüldüğü bildirildi.

---

Yorum

Bu ön bulgular, ameliyatla çıkarılabilir ÖYHK tedavisinde immünoterapinin entegre edilmesinin önemli bir potansiyele sahip olduğunu gösteriyor. Ancak, pTY oranındaki artışın uzun dönem sağkalıma nasıl yansıyacağı henüz netleşmiş değil.

SCIENCE çalışmasının uzun dönem sağkalım verileri, bu stratejinin klinik etkisini belirlemede kilit rol oynayacaktır. pTY ile uzun dönem sağkalım arasındaki güçlü ilişki göz önüne alındığında, sintilimab ile artan pTY oranlarının sağkalım üzerinde de olumlu etkiler yaratabileceği değerlendiriliyor.

Bu sonuçlar doğrulanırsa, sintilimab içeren bu rejimin ÖYHK tedavisinde yeni bir standart haline gelme potansiyeli bulunuyor. Gelecekteki araştırmalar, immünoterapiye yanıtı öngörebilecek biyobelirteçlerin geliştirilmesi ve tedavinin kişiselleştirilmesine odaklanıyor.

Sonuç olarak, SCIENCE çalışması, immünoterapinin ÖYHK tedavisinde neoadjuvan bir seçenek olarak nasıl dönüştürücü bir rol üstlenebileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, daha geniş bir hasta grubu için etkili tedavi seçeneklerinin geliştirilmesine olanak sağlayabilir.