1- Günde En Az 8 Bardak Su İçin

Su içtiğiniz her bardağı saymanıza gerek yok. Araştırmalar, susadıkça su içmenin ihtiyacınızı karşılayacağı ve sağlıklı kalacağınız yönünde. Buna ek olarak gün içinde çorba, çay, kahve, mineralli su gibi sıvılar da zaten içtiğiniz suya ek olarak sıvı ihtiyacınızı yeterince karşılar. Veya 8 bardaktan daha fazla suya da ihtiyacınız olabilir. Bu hava koşullarına ve fiziksel aktiviteye bağlı değişebilen bir ihtiyaçtır. İdrarınızın rengi sarı ve daha koyu bir tonda olursa susuz kaldığınızın bir işaretidir. Daha fazla suya ihtiyacınız vardır. Ayrıca bazı hastalıklarda da içilen su miktarı sınırlandırılmalıdır; örneğin kalp ve kronik böbrek yetmezliği gibi. Buna karşı eğer böbrek nakilli iseniz, hekiminiz daha sık su içmenizi önerebilir.

2- Yumurta Kalp Sağlığını Kötü Etkiler

Yumurta sevenler bu iyi haber. Sağlıklı kişilerde yumurta kalp hastalıkları riskini artırmaz. Evet, yumurtanın sarısında kolesterol var. Ancak bu tükettiğiniz diğer hazır gıda ve sağlıksız yağlar kadar zararlı değildir. Dahası yumurta omega 3, protein, demir gibi besleyici özelliklere sahiptir ve hatta kalp-damar hastalıkları riskini azaltmaya bile etkisi olabilir.

3- Antiperspirant Deodorantlar Meme Kanseri Yapar

Rahat olun. Deodorantların içindeki kimyasalların koltuk altından emilip meme kanserine neden olduğunu kanıtlayan bilimsel bir bilgi mevcut değildir. Sezgiler, bilimsel kanıtların yerini tutmaz!

Antiperspirant deodorantlar meme kanseri yapar

4- Soğuk Hava Gribe Neden Olur

Soğuk havanın kendisi grip veya nezle nedeni değildir. Kış aylarında bu hastalıkların daha sık görülmesinin nedeni, insanların daha çok kapalı mekanlarda bulunması ve grip ve nezleye neden olan virüslerinin kişiden kişiye daha kolay bulaşmasıdır. Hatta bazı çalışmalar, bağışıklık sisteminin soğuk hava ile aktive olduğunu düşündürmektedir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmada en etkili yolun el yıkamak olduğunu tekrar hatırlatalım.

5- Günlük Olarak Multivitamin İhtiyacınız Vardır

Günlük vitamin takviyesi almanız gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Fakat araştırmacılar bu konuda hemfikir değiller, hatta vitamin takviyelerinin yarardan çok zarar getirebildiğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Yalnız doktorunuz ihtiyacınız yönünde vitamin verirse tabii ki kullanın. Bol meyve, sebze, tahıl, sağlıklı yağlar gibi çeşitli gıdaların bir arada tüketildiği dengeli bir diyetle takviye almadan sağlığınızı koruyabilirsiniz.

Günlük olarak multivitamin ihtiyacınız vardır

6- Klozet Kapağı Sizi Hastalandırabilir

Dışarda tuvalet ihtiyacınız olduğunda klozet kapak örtüsü yoksa strese girmeyin. Ancak çok daha dikkat edilmesi gereken bölgeler; sifon düğmesi, kapı kolu ve zemindir. Bu bölgelerin çeşitli virüsler ve E.coli gibi bakterileri bulaştırabilmesi riski için hiçbir yere çıplak elle temas etmemeye çalışın. Elinize tuvalet kağıdı sararak gerekli yerleri tutabilirsiniz ve ardından bol sabunlu suyla elleri yıkamak gerekir.

7- Parmak Kıtlatmak Eklem İltihabına Neden Olur

Parmakları kıtlatmanın kireçlenme, eklem iltihabı yaptığına dair kulaktan kulaya süregelmiş bir yargı vardır. Birisi bu hareketi yaptığında çıkan sesten rahatsız olanlarda vardır. Kaynaklara göre bu sesin verdiği rahatsızlıktan başka bir olumsuzluğa neden olmadığı söyleniyor. Eğer bu hareketi yapmak size keyif veriyorsa bir sorun yok, eğer ağrıya neden oluyorsa doktorunuza görünün.

8- Elektronik Sigara Zararsızdır

Elektronik sigarada bulunan kimyasalların da çeşitli DNA mutasyonlarına neden olduğu gösterilmiştir. Bu da uzun vadede birçok kanserin riskini artırabilir. E-sigaranın ağız ve kalp-damar sağlığı için sıkıntılı sonuçları olabileceği şimdiden çalışmalarla ortaya konmaya başlamıştır. Ayrıca hem normal sigarada hem e-sigarada bulunan nikotin, fazla alındığında sanki zararsızmış gibi gösterilmektedir, fakat nikotinin diş eti hücrelerine de zarar verdiği bilinmektedir.

E-sigara hakkındaki tüm çalışmalara şu bölümümüzden ulaşabilirsiniz.

Elektronik sigara e sigara zararsızdır

9- Bitkisel Ürünlerle Kanser Tedavi Edilebilir

Doğal bitkisel ürünleri alternatif bir yol olarak kanser tedavisinde kullanımına yönelik pek çok çalışma yapılmış ancak olumlu bir yanıt alınamamıştır. Yani şimdiye kadar hiçbir fitoterapi ürününün, insanlarda kanseri tedavi ettiği (tümörleri küçülttüğü veya yok ettiği) görülmemiştir. Şifacılığın geleneksel olarak devam ettiğini halen görmekteyiz. Ancak, kanser tedavisinde bilimsel olarak geliştirilen tedavi yöntemlerin ve yapılan geniş çaplı araştırmaların faydaları bu tür takviyelerle karşılaştırılamaz.