Bir tarafta milyonlarca insan Covid-19’a karşı aşı olmak için akın ederken diğer taraftan aşı olmak istemeyenlerin kaç kişi olduğu ve bu durum bize nasıl mal olacağı merak ediliyor.

Imperial College London’ın (ICL) Covid-19 Müdahale Ekibinden araştırmacılar, son dönemlerde aşı tereddütleri ile geleceğin nasıl görünebileceğini modellemeyi denediler – ki sonuç iyi görünmüyor.

SARS-CoV-2’ye karşı yüksek derecede etkili aşılar bile, mevcut olan tereddüt seviyeleri, pandemiyi en azından 2022’nin sonuna kadar kontrol altında tutmak için işyerlerinin ve okulların kapatılması ve maske takılması gibi farmasötik olmayan müdahalelerin devamını gerektirebilir.

Ayrıca bu model, bazı insanların aşılara karşı temkinli olmaya devam edeceği için – hem aşılanmış hem de aşılanmamış – binlerce kişinin önümüzdeki aylarda hastaneye kaldırılabileceğini ve ölebileceği tahmin ediyor.

Koronavirüs aşılarına karşı tereddüdün düşük olduğu Birleşik Krallık’ta son dönemlerde, ankete katılan kişilerin %80’inden fazlası aşı yaptırmak konusunda zaten aşı olduklarını ya da aşı yaptırmayı planladıklarını söyledi. Almanya’da muhtemelen veya kesinlikle aşı olacaklarını söyleyen kişilerin oranı yaklaşık %70’tir. ICL ekibi bu ülkeleri sırasıyla “düşük”, “orta” ve “yüksek” tereddüt senaryoları olarak modelledi ve bu sonuçları 15 yaş ve üzeri kişilerin %98’i aşılandığu ideal bir senaryo ile karşılaştırdı.

Modeldeki ideal senaryo ise alerjiler veya daha önceden sahip oldukları sağlık problemleri nedeniyle birkaç kişinin aşı olamadığını fakat herkesin aşı olmak istediğini varsayıyor.

Covid-19 için geliştirilen model kışın bizi bekleyen dalgaları söylüyor

Model, Covid-19 vakalarında gelecekteki birkaç dalgalanmanın – çoğunlukla kış ayları boyunca – insanlar seyahat etmeye devam ettikçe ve işyerleri, okullar, restoranlar ve eğlence mekanları açık kaldıkça 2024 yılına kadar devam edeceğini öngörüyor.

Yüksek derecede etkili aşılara sahip olan ve tereddüt oranı düşük – belki %10 ve %20 arasında – olan İngiltere’deki gibi bir senaryoda bile insanlar aşı olmaktan vazgeçtikleri için model, günlük ölümlerin ilk dalganın zirvesinde yaklaşık 9 kat daha yüksek olacağını gösteriyor. Bu ölümler aşı olmamayı seçen kişiler arasında yoğunlaşacak, fakat yine de aşı olanlar da etkilenecek çünkü en iyi aşılar bile %100 etkili değildir.

Gelecek 2 yıl boyunca – 2022’nin sonlarına kadar – bu model, ideal modele kıyasla, İngiltere gibi düşük tereddütlü bir ülkede yaklaşık %30 daha fazla Covid-19’a bağlı ölümlerin gerçekleşeceğini söylüyor. Almanya gibi orta derecede tereddüt içinde olan bir ülke de bu hastalıktan kaynaklı ölümlerin yaklaşık %350 daha fazla ve Fransa gibi yüksek derecede tereddüt eden bir ülkede ise ölümlerin yaklaşık %770 daha fazla olacağını söylüyor.

Peki Amerika Birleşik Devletleri bu senaryoların neresinde? ICL ekibi ABD’yi özel olarak modellemedi ama yapılan son anketlere göre Amerika, en yakın Almanya gibi orta derecede tereddütlü konumdadır. Bu model 2022 sonuna kadar, orta derecede tereddüt ile 1 milyon kişi başına Covid-19’a bağlı 1744 ölüm olacağını – aşı olan 1 milyon kişi başına ise bu sayının yaklaşık 168 ve aşılanmamış kişilerde ise 1576 olacağını söylüyor.

Modellemedeki zorluk

Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu, Baltimore, Maryland’da davranış ve uygulamalı bilim bölüm yöneticisi Rupali Limaye, bu model hakkında akılda tutulması için gereken bazı şeylerin olduğunu söyledi. Tereddüdün kümelenmesinden dolayı modellemenin zor olacağını söylüyor.

Birinin aşı olma ihtimalinin olup olmadığı, kişilerin arkadaşlarının sosyal medyada ne paylaştığı, ırkları, yaşları, cinsiyetleri, siyasi ilişkileri, dinleri ve hatta eğitim seviyelerinin de dahil olduğu bir dizi faktöre bağlıdır. Limaye “Aşı olmama eğiliminde olan insanlar arkadaş olabilirler” diyor.

ICL ekibi, modelin amacı doğrultusunda, tereddüt denklemine sadece yaşı dahil etti. Her yönden insanların eşit olduklarını varsaydılar.

Limaye, ICL modelindeki rakamların makul göründüğünü, ancak gerçek hayatta tereddüt sonucu meydana gelen ölümlerin ve hastaneye yatma işlemlerinin eşit şekilde yayılmayacağını söyledi. Bazı topluluklar yaşadıkları tereddütten diğerlerine göre çok daha fazla etkilenecek. Sadece sayıları bilmek, en çok ihtiyaç duyulan yere müdahale etmenize yardımcı olmaz.

ICL modellemesinde yer almayan Limaye, ABD için benzer tahminler yapmaya çalışmak için Johns Hopkins meslektaşı Shaun Truelove ile birlikte çalışıyor.

Bir veri modelleyişi olan Truelove, ICL raporunun belki de fazla karamsar bir tablo çizdiğini ifade ediyor ve ilk olarak, ABD ve diğer ülkelerde aşı konusundaki tereddütlerin azaldığını söylüyor. “Gittikçe daha fazla insan aşı oluyor. Güvenliği ve etkinliği üzerine daha fazla veriye ihtiyacımız var ve aynı zamanda, varyantlar (virüsün genetik ve davranış olarak yeni çeşitleri) ile pandeminin yeniden ortaya çıkışını da yaşadık. Tüm bunlardan dolayı, aşıya olan isteklilik de artar.” Ayrıca Truelove, insanlar AstraZeneca (Oxford) gibi bazı aşılara karşı güvenlerini kaybederse, istekliliğin düşebileceğini de işaret etti.

Sonuç olarak, aşı olmak kişisel bir seçimdir, ancak, bu seçim sosyal sonuçlara sahiptir. Bu çalışma, aşı tereddüdünün hem aşı olmuş hem de aşı olmamış toplumları etkileyen önemli bir sağlık etkisine sahip olabileceğini göstermiştir. Aşılarda güven yaratmak, Covid-19’u kontrol etmek için önemli bir halk sağlığı önceliğidir.

İLGİLİ KONULAR