ASCO 2017’de dikkat çeken çalışmalardan biri, hastaların şikayetlerinin kendileri tarafından gerçek zamanlı olarak raporlandığı ve alarm belirtilerin klinisyenlere anında bildirildiği internet tabanlı bir e-sağlık uygulaması hakkında idi.

Kanser tanısı alan kişilerin aklında çok sayıda soru işareti vardır. Bu soru işaretlerinin bir kısmı da hastalık sürecinin nasıl geçeceği ve tedavi yan etkileri gibi olası sorunlar durumunda sağlık profesyonelleri ile her an iletişime geçip geçemeyecekleridir. Yakın zamana kadar bu mümkün gözükmemekteydi. Fakat hastaların şikayetlerini kendilerinin raporlaması prensibine dayalı bir e-sağlık uygulaması, birçok faydasının yanında, hastaların daha uzun yaşamasına da katkı sağlıyor.

4. evre - metastatik kansere sahip 766 hastanın dahil edildiği çalışmada, web tabanlı şikayet bildirim uygulaması kullanan hastaların, bu sistemi kullanmayanlara göre ortalama 5 ay daha uzun yaşadığı saptandı. Bu sonucun birçok açıdan oldukça anlamlı olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle, kanser alanında yaşam sürelerini artıran her uygulama çok değerlidir. İkincisi, burada yaşam sürelerini artıran çoğu zaman oldukça yüksek maliyetli olan yeni bir kanser ilacı değil, daha iyi hasta bakımını ifade eden bir e-sağlık uygulamasıdır.

İlginizi Çekebilir:

Sağlık hizmeti, varolduğu ilk günden beri hastanın hekimi ziyaret etmesi, o an şikayetlerini aktarması ve hekimin bulgularına göre hastalık sürecini yönetmesi şeklinde işlemektedir. Bu sınırlı sürede hekim hem doğru tespitleri yapmak hem de hastaya ve hastalığına özgü en uygun tedaviyi seçmek zorundadır. Tıp eğitiminin önemli bir kısmı “vizit” olarak adlandırılan bu hasta-hekim buluşma anlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi üzerine kuruludur.

Kanserin başını çektiği kronik (süregen) hastalıklarda hastayı daha yakın takip etme ihtiyacı hem hasta ve yakınları hem de biz klinisyenler tarafından hep hissedilmektedir. Hatta bunun için birçok duyarlı hekim telefonunu vererek, “bizi 7/24 arayabilirsiniz” veya acil durumlarda neler yapılması gerektiğinin eğitiminin verilmesi şeklinde manuel denebilecek çözümler üretmiştir. Bununla birlikte gelişen online iletişim teknolojileri, bu ihtiyacı karşılayabilecek konuma gelmiştir.

Çalışmanın Detayları

Ayaktan kemoterapi gören ileri evre meme, akciğer, mesane ve jinekolojik (rahim, yumurtalık ve rahim ağzı) kansere sahip 766 hastanın dahil edildiği bu çalışma Amerikan Kanser Kongresi ASCO 2017'de sunuldu. Hastalar iki gruba ayrılarak; bir kısmı şikayetlerini düzenli olarak (haftada bir) tablet bilgisayarlar üzerinden raporlamış, diğer normal-bakım grubu ise şikayetlerini onkologlarını ziyaretleri sırasında bildirmiş. Normal bakım grubundakiler ayrıca herhangi bir şikayet durumunda vizit dışında da telefonla danışma için teşvik edilmiş.

Web tabanlı e-sağlık uygulamasında haftalık periyodlarla hastadan 12 yaygın şikayeti (iştah kaybı, nefes darlığı, halsizlik, ateş basmaları, bulantı, ve ağrı gibi) 5 puanlık bir ölçekte derecelendirmesi istenmiş. Bir şikayet eğer yüksek derecelendiriliyorsa veya kötüye gidiyorsa onkoloji hemşiresine mail bildirimi yapılmış. Böylelikle şikayetlere daha kötüleşmeden erken müdahale imkanı yaratılmış. Sonuçta hastaların kendi şikayetlerini düzenli olarak online raporladıkları bu yaklaşım, kanser hastalarının hem acile başvuru sıklığını azaltmış, hem yaşam kalitelerini yükseltmiş hem de yaşam sürelerini uzamasına katkı sağlamış (31.2 aya 26 ay).

Gelecekte

Şikayet ve yan etki yönetimi onkoloji bakımının merkezinde yer almaktadır ve kanserin tedavisi kadar önemlidir. Gelecekte, cep telefonu uygulamaları kullanarak hasta tarafından raporlanan sonuçların entegre olduğu gerçek zamanlı ve devamlı elektronik sağlık kayıtları ile daha iyi bir sağlık hizmeti mümkün gözükmektedir.