İleri evre, ameliyat ve karaciğer nakli olamaz hepatoselüler kanserli hastalarda tedavi seçenekleri oldukça az ve hastaların yaşam süresi kısadır. Hepatoselüler (karaciğer) kanserde sıklıkla kemoterapiler işe yaramaz; hedefe yönelik ilaçlardan olan sorafenib (piyasa adı Nexavar) ve Eylül 2017’de FDA’dan onay alan ve bir immünoterapi ilacı olan opdivo (Nivolumab) dışında etkin bir tedavi seçeneği yoktur.

Sorafenib adlı akıllı ilaç günümüzde genel durumu iyi olan ameliyat edilemez hepatoselüler kanserli hastaların tedavisinde ilk seçenek olarak kullanılabilecek tek ilaçtır. Bu tedaviyi tolere edemeyen veya sorafenib kullanım sonrası hastalığında ilerleme gözlenen hastalarda ortalama yaşam süresi aylar ile sınırlıdır.

Ramucirumab adlı tümörün damar yapısını bozucu (anti-anjiojenik) etkisi bilinen hedefe yönelik ilaç bu alanda daha önce REACH çalışması adı altında test edilmiş ve Ocak 2017’de sorafenib sonrası ümit verici sonuçları yayınlanmıştı. İlk REACH çalışmasında ramucirumab, ileri evre hepatoselüler kanserli genel hasta grubunda plaseboya karşı zayıf bir üstünlük sağlamış, ancak Alfa Feto Protein (AFP) olarak adlandırılan ve hepatoselüler kanserde sıklıkla artış gösteren tümör belirtecinin 400’ün üzerinde olan hastalarda yaşam süresini uzatabileceği saptanmıştı.

Bu bilgiden yola çıkarak yapılan AFP düzeyi 400 üzerinde ve genel durumu iyi olan hastaların dahil edildiği faz-3 REACH-2 çalışması yapıldı. Bu çalışmada ramucirumab ile ümit edilen sonuç elde edildi ve AFP düzeyi 400’ün üzerinde olan hasta grubunda ramucirumabın yaşam süresini uzattığı saptandı.

2015 yılında başlatılan çalışmaya Avrupa, Asya ve Güney Amerika’dan 20 ülke katıldı ve 292 hasta çalışmaya dahil edildi.

REACH-2 çalışmasında gözlemlenen yan etkiler yönetilebilir düzeyde bulundu ve tedavi kolunda % 5 daha yüksek oranda 3. derece hipertansiyon ve sodyum düşüklüğü saptandığı bildirildi.

Tüm ileri evre hepatoselüler kanserli hastalarının yaklaşık yarısı yüksek AFP seviyelerine sahiptir ve bu hastalar genel hasta popülasyonuna göre en kötü yaşam süresine sahip olanlar arasındadır. Bu nedenle ramucirumab ile elde edilen başarı son derece kıymetlidir. Tüm hastalar içinde bu ilacın işe yarayacağı bir grubun saptanmış olması da biz onkologları memnun eden bir durumdur. Umarız elde edilen bu olumlu sonuçlar kısa sürede dünyada ve ülkemizde onay için yeterli bulunur ve rutin tedavi pratiğimize dahil olur.

İLGİLİ KONULAR