Karaciğer yağlanması veya tıbbi olarak daha doğru bir ifade ile yağlı karaciğer hastalığını daha önce duymamış olanlar vardır, ancak belki de son yıllarda en yaygın görülen hastalıklardan biri olduğu söylesek, yanlış olmayacaktır. Bu terim İngilizcede çoğu zaman Nonalcoholic Fatty Liver Disease'in karşılığı olarak geçmektedir ve "alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasını" ifade eder. ABD'de halkın yaklaşık yüzde 10 ile 46'sında yağlı karaciğer hastalığı olduğu bilinmektedir. İleri düzeyde karaciğer yağlanmasının ardından karaciğerde inflamasyon veya hasar oluşanların oranı ise yüzde 3-12 arasındadır.

alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması sağlıklı ve yağlı karaciğer farkları

Sağlıklı karaciğere kıyasla yağlı karaciğer, biraz daha büyük ve kendine özgü rengi kaybetmiş haldedir. Alınan doku örneklerinde alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasına özel yağ depozitleri görülmektedir (soldaki resim).

Karaciğer yağlanması nasıl oluşur?

Vücutta çok fazla yağ üretildiğinde veya oluşan yağ organizmada düzün bir şekilde parçalanıp kullanılamazsa başlıca biriktiği doku karaciğerdir. Karaciğer ağırlığının %5-10’undan fazlası yağ olduğunda karaciğer yağlanmasından bahsedilmektedir. Yağlı karaciğer hamilelik sırasında oluşabilir, aşırı alkol kullanımından da kaynaklanabilir. Aşırı alkol tüketiminden kastedilen; gün içinde kadınlarda 2’den erkelerde 3’ten fazla alkollü içecek tüketmektir.

Bir alkollü içecek eşdeğeri ise

  • % 5 alkollü içkiden 341 ml; bira, meyve şarabı vs 
  • % 12 alkollü içkiden 142 ml; şarap vs 
  • % 40 alkollü içki den 43 ml; votka, viski, rakı vs. üzerinde günlük alkol tüketiminin, "alkole bağlı yağlı karaciğer" oluşumu ile sonlanma ihtimali yüksektir.

Alkole bağlı karaciğer hasarları, karaciğer sirozu ve kanserine neden olabilmektedir (alkolün neden olduğu diğer kanserler arasında kolon, meme, yutak kanseri vs sayılabilir). Alkole bağlı karaciğer yağlanması önlenebilir bir hastalıktır ve alkol içmeyi bırakıldığında genellikle daha iyi olmaktadır.

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması

Karaciğer yağlanmalarının çoğu bu şekildedir ve "non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı" olarak adlandırılır. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, ayrı bir tanı olarak kabul edilir ve doktorlar bu durumu farklı bir şekilde yönetirler. Bazen ciddi sağlık sorunlarına yol açabilse de çoğu zaman, belirgin bir yakınmaya olmaz. Yine de yaşam tarzında yapılacak doğru değişikliklerle (özellikle şeker ve trans yağ oranı düşük diyetlerle) yağlı karaciğeri eski sağlıklı haline çevirebilmek mümkündür.

Karaciğer yağlanması karaciğerin çalışmasını zorlaştırabilir ve bazen de karaciğer hastalıklarını tetikleyebilir. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, batı ülkelerinde karaciğer hastalıklarının en yaygın nedenidir. Çok sık görülmesine rağmen, etkilenen her 10 hastada bir ya da ikisi, hastalığın ilerleyici formunu (karaciğerde fibrozis gibi) geliştirme riski altındadır. Zamanla, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olanların %10-25’inde de siroz ve ileri derecede karaciğer yetmezliği gelişebilir. Bu durum ABD'deki karaciğer nakilinin üçüncü nedenidir ve 2020’li yıllar ile birlikte ilk sıraya yükselmesi beklenmektedir.

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmasının nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, obezite, insülin direnci (IR) / tip 2 diabetes mellitus (T2DM) ve metabolik sendrom ile güçlü bir şekilde ilişkilidir.

Özellikle karın çevresinin genişlediği (merkezi) obezite, karaciğer yağlanması ve hastalığın ilerleme durumu açısından oldukça belirleyicidir. Obez olanların yaklaşık %70’İnde karaciğer yağlanması varken, zayıflarda bu oran %10-15 arasındadır. İleri derecede (morbid) obezitede ise hemen hemen tüm hastalarda karaciğerde yağlanma gelişir ve üçte birinden fazlasında karaciğerinde inflamasyon vardır.

Tip 2 diyabet (DM) ile karaciğer yağlanması arasındaki ilişki de çok güçlüdür. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması hastalarında tip 2 DM 5-9 kat daha sık görülür. Öte yandan, tip-2 diyabetli hastaların en az 3’te 2’sinde Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması görülür. Tip 2 DM ayrıca hastalığın ilerleyip siroz ve karaciğer kanserine kadar ilerlemesi ile de ilişkilidir.

Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması olan hastaların en az üçte birinde metabolik sendrom ve 5 kişiden 4'ünde en az bir bileşeni vardır.

Karaciğer yağlanması ve metabolik sendrom;

  • Aşırı kilo ve merkezi obezite (karın çevresi geniş vücut tipi),
  • İnsülin direnci artışı,
  • Yüksek kolesterol veya kandaki yüksek yağ (trigliserid) seviyesi,
  • Yüksek tansiyon, 
  • Diyabet veya glikoz intoleransı olan (prediyabetikler) ile birlikte kardiyovasküler risk faktörü kümesi oluştururlar.

Obez olmayan kişilerde alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması neden gelişir?

  • sigara içmek 
  • ileri yaş 
  • kanser tedavisi için kullanılan steroidler ve tamoksifen gibi bazı ilaçlar 
  • kötü beslenme alışkanlıkları
  • hızlı kilo kaybetmek 
  • hepatit gibi karaciğeri etkileyen enfeksiyonlar 
  • karaciğere toksik etki gösteren maddelere maruz kalma
  • genetik etkiler

Çocuklarda karaciğer yağlanması

Yağlı karaciğer hastalığı çoğunlukla orta yaşlarda görülür. Fakat hastalık herkeste, hatta çocuklara bile görülebilir. 2016 yılında yayımlanan bir derlemede her 10 çocuğun 1-2’sinde ve obez çocukların da %50-80’inde karaciğer yağlanması olması beklendiğinden bahsedilmektedir.

Karaciğer yağlanması belirtileri nelerdir?

Alkolsüz yağlı karaciğer hastalığı genellikle hiçbir belirti ve semptomlara neden olmaz. Ancak ileriki dönemlerde aşağıdaki belirti ve şikayetler oluşabilir.

  • yorgunluk
  • büyütülmüş karaciğer nedeniyle karın şişliği ve sağda karında ağrı
  • beraberinde dalak büyümesi
  • cildin yüzeyinin hemen altında büyütülmüş kan damarları
  • erkeklerde memelerin büyümesi 
  • avuç içinin kırmızı renkli olması (Palmar eritem)
  • cildin ve gözlerin sararması (sarılık)

Karaciğer yağlanmasını nasıl teşhis edilir?

Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi ve eMaR (manyetik rezonans) ile karaciğerde yağ olduğu gösterilebilir; biyopsi ile yağlı karaciğer tanısı doğrulanabilir. Ultrasonografi orta ve ileri karaciğer yağlanmalarında daha güvenilir bir gösterge iken, %33'ten daha az yağlanma olduğunda duyarlılığın daha az olduğu bilinmektedir. İleri aşamalarda da karaciğerin ne kadar iyi çalıştığı, kan testleri ile kontrol edilebilir.

Karaciğer yağlanması nasıl tedavi edilir?

Yağlı karaciğer hastalığının tıbbi tedavisi için henüz onaylanmış bir ilaç yoktur. Metformin etken maddeli ilaçların karaciğer yağlanmasını gerilettiğine dair çalışmalar olsa da öncelikle kiloluysak zayıflamak, sağlıklı bir kiloyu kazanmak ve ardından ideal kiloyu muhafaza etmek, tedavide en geçerli yol gibi görünmektedir.

  • Sağlıklı bir diyet seçin. Özellikle Akdeniz diyeti karaciğer yağlanmasının hem önlenmesinde hem de tedavisinde çok önemli bir yere sahiptir (meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar ve sağlıklı yağlar bu diyetin en temel özellikleri arasındadır).
  • Sağlıklı bir kilo verin. Obezitenin, alkolik olmayan karaciğer yağlanması için ana neden olduğu kabul edilirse vücut ağırlığının sadece %3-5 azalması bile tedavi için yardımcı olacaktır.
  • Egzersiz! Haftanın çoğu günü egzersiz yapılabilir. Düzenli spor alışkanlığı kazanmak tedavide ve korunmada önemli.
  • Alkol tüketmemek ya da mümkün olduğu kadar azaltmak tedavide önemlidir. Bununla birlikte düzenli doktor kontrolleri ile erken saptanması yanı sıra erken tanı ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve uygulamaları sayesinde hasarı geriletmek ve tersine çevirmek mümkün olacaktır.