2018 Amerikan Kanser Araştırmaları Yıllık Toplantısı’nda sunulan araştırmaya göre, ameliyat öncesi küçültücü (neoadjuvan) amaçla uygulanan immünoterapi ilacı pembrolizumab (piyasa adı Keytruda), kas tabakasına yayılmış mesane kanserinde güvenli ve etkili bulundu.

Kas tabakasına yayıldığı tespit edilen mesane kanserinin tedavisinde farklı yaklaşımlar mevcuttur. Her ne kadar bu grup hastaların ameliyat öncesi küçültücü amaçlı sisplatin bazlı kombinasyon kemoterapilerinden fayda gördüğü ve bu tedavinin yaşam süresini uzattığı bilinse de sıklıkla radikal sistektomi denilen mesanenin tamamen ameliyatla alınması hasta ve cerrah tarafından tercih edilir. Bu tercihte, mesane kanserlerinin ortanca tanı konma yaşının 72 olması ve bazı hastaların genel durumunun sistemik tedaviye uygun olmamasının da etkisi vardır. Bununla birlikte 2012 sonrası klinik pratiğimize giren immünoterapiler mesane kanserlerinde oldukça etkili bulunmuştur. Bunun üzerine kemoterapilerden daha az yan etkiye sahip ve mesane kanserinde işe yaradığı gösterilen immünoterapiler, radikal sistektomi ameliyatı öncesi küçültücü tedavi olarak gündeme gelmiştir.

Radikal sistektomi, kanser mesanenin kas tabakasına veya yüzeysel olduğu halde mesanenin büyük bir bölümüne yayıldığında uygulanan cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde mesane, kanserli tüm lenf bezleri ve yakın organlar cerrahi ile alınır. Mesane tamamen alındığında idrarı depolayacak ve vücuttan atacak bir sistem geliştirilmesi gerekecektir.

Kas tabakasına sirayet etmiş mesane kanserinde, ameliyat öncesi küçültücü immünoterapinin hastalık sonuçlarına etkisini araştırmak için faz-2 PURE-01 klinik çalışması yapıldı. Çalışma kapsamında radikal sistektomi geçirmesi planlanan 2. ve 3. evre mesane kanserli 34 hastaya, ameliyat öncesi küçültücü 3 kür pembrolizumab 200 mg dozunda uygulandı.

Çalışmanın Sonuçları:

  • Çalışmada 22 hastanın sonuçları değerlendirilebilir bulundu.
  • Çalışmanın en önemli sonucu olarak hastaların 7’sinde (%31) neoadjuvan tedaviye patolojik tam yanıt elde edildi. Yani ameliyat öncesi uygulanan pembrolizumab ile tüm kanserli hücrelerin yok olduğu bulundu.
  • 3 hastada ise tümörün invaziv olmayan hastalık / karsinoma in situ (pTa / is) evresine gerilediği görüldü.
  • Patolojik tam yanıt elde edilen hastaların tümünün PD-L1 yönünden pozitif olduğu görüldü.
  • Tedaviye yanıtlı hastaların tümör mutasyon yükü (tumor mutation burden, TMB), diğer hastalara kıyasla anlamlı derecede yüksek bulundu.
  • Yan etki olarak 1 hastada 3. derece karaciğer enzim (ALT) yüksekliği, 5 hastada daha hafif diğer bağışıklık sistemi ilişkili yan etkiler görüldü.

Sonuç olarak bu ara veriler, takip edecek faz-3 çalışma ile doğrulanırsa, mesanenin kas duvarına sirayet etmiş kanserlerin tedavisinde klinik pratiğimiz değişebilir.

İLGİLİ KONULAR