
Böbrek kanseri tedavisinde yeni bir çağın şafağı
Onkolojide onlarca yıl süren bir araştırma, sonunda doğru yönde büyük bir adım atmış gibi görünüyor: ameliyat sonrası yüksek tekrarlama riski taşıyan böbrek kanserli hastalar için güvenli ve etkili bir adjuvan (koruyucu) tedavi. Evet, cevap yine immünoterapi!
Pembrolizumab (Keytruda) ile tekli tedavinin, nefrektomiden (böbrek kanseri ameliyatı) sonra plaseboya kıyasla anlamlı derecede daha uzun hastalıksız sağkalım (sırasıyla %77.3'e karşı %68.1) ile ilişkili olduğunu gösteren randomize faz 3 KEYNOTE-564 çalışmasından elde edilen sonuçlar yüksek umutlara neden olmuştur. Hastaların ortanca takip süresi 24 aydı.
Sonuçlar, yüksek nüks (tekrar) riski taşıyan berrak hücreli renal hücreli karsinomalı 994 hastadan alınan verilerin ilk ara analizinden gelmektedir.
Çalışmanın birinci ismi Boston Dana Farber Kanser Enstitüsü'nden Dr. Toni Choueiri, pembrolizumab grubu için 24. ayda sağ kalma yüzdesini %96,6 olarak açıkladı; bu oran plasebo grubu için %93,5 idi (yaşam kaybı için tehlike oranı [HR], 0,54).
Bununla birlikte, derece 3 veya daha yüksek yan etkiler (herhangi bir neden), pembrolizumabda plasebo grubuna kıyasla oranın neredeyse iki katı (%32.4'e karşı %17.7) meydana geldi. Yeni çalışma, New England Journal of Medicine'de 18 Ağustos'ta çevrimiçi yayınlandı.
Çalışma sonuçları ilk olarak bu yılki sanal Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) toplantısında sunulmuştu.
Böbrek kanserinde adjuvan tedavi
Böbrek kanserinde ameliyat sonrası adjuvan tedavi olarak şimdiye kadar tek FDA onaylı ilaç sunitinibdir ve bu onayını 2017'de almıştır (bakınız ilgili onay). Bununla birlikte sunutinib, olasılıkla yan etki çokluğu, yaşam kalitesinde artış olmaması ve sağkalım sonuçlarının tatmin edici olmaması sebebi ile klinik pratikte istenilen kullanıma ulaşamadı. ABD'deki FDA onayına rağmen, sunitinib, Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından adjuvan kullanım için onaylanmamıştır ve düşük fayda-risk oranı göz önüne alındığında klinik uygulamada sınırlı kullanıma sahiptir.
1980'lerden bu yana böbrek kanserinde potansiyel adjuvan tedavileri araştıran çok sayıda çalışma olmuştur
Erken evre ve/veya bölgesel olarak ilerlemiş böbrek kanseri teşhisi konan hastalar için standart tedavi kısmi veya tam nefrektomidir; bununla birlikte hastaların yaklaşık yarısında ameliyattan sonra kanser nüksü yaşamaktadır. Bu çalışma ile ilk kez, ameliyat ile tümörü çıkarılmış renal hücreli karsinomu olan ve yüksek tekrar riski taşıyan hastalar için etkili bir adjuvan immünoterapi seçeneğimiz var.
Araştırmacılar, çalışmanın ikincil bir sonlanım noktası olan genel hayatta kalma sonuçlarını takip etmeye devam edecekler. Yaşam kaybı riskinde immünoterapi ile %46'lık bir azalma, cesaret verici bir sonuçtur (yaşam kaybı için tehlike oranı [HR], 0,54).
Çalışma detayları
KEYNOTE-564, metastazektomili veya metastazektomisiz nefrektomi sonrası nüks açısından yüksek risk taşıyan berrak hücreli böbrek kanserli 996 hastayı içeriyordu. Hastalar, yaklaşık 1 yıl boyunca 17 siklusa kadar 3 haftada bir intravenöz olarak verilen 200 mg adjuvan pembrolizumab veya plasebo almak üzere 1:1 oranında rastgele atandılar.
Çalışmaya alınan hastaların büyük çoğunluğunda, metastaz kanıtı (M0) olmayan bölgesel hastalık ve kısmi veya tam nefrektomi sonrası orta ila yüksek hastalık nüksü riski vardı. Ancak hem pembrolizumab hem de plasebo gruplarındaki hastaların %5.8'inde nefrektomi ve metastatik lezyonların rezeksiyonu sonrasında M1 NED (metastatik evre 1, no evidence of disease= hastalık kanıtı yok) durumu vardı. Bu hastalar ayrıca orta-yüksek veya yüksek nüks riski altındaydı.
Pembrolizumabın plaseboya kıyasla yararı bu alt grupta korunuyor gözüküyor. PD-L1 durumu, coğrafya, cinsiyet, performans durumu, M0/M1 gibi çeşitli alt gruplara baktığımızda, pembrolizumab, plaseboya göre avantajlı gözükmekte.
Gelecekte...
Dolaşımdaki tümör DNA'sı da dahil olmak üzere doku ve kan bazlı biyobelirteçleri araştıran çalışmalar, nüks veya adjuvan tedavi için en yüksek risk altındaki hastaları belirlemede anahtar olacaktır. Adjuvan immünoterapinin benimsenmesi, hasta seçimi, berrak hücreli olmayan renal hücreli karsinomlu hastalarda kullanım ve adjuvan tedavi sırasında veya sonrasında nüks sonrası sistemik tedavi ile ilgili yeni soruları beraberinde getiriyor.
1. Toni K. Choueiri, Piotr Tomczak, Se Hoon Park, et al. Adjuvant Pembrolizumab after Nephrectomy in Renal-Cell Carcinoma. NEJM 19 August 2021
2. Dawn of a New Era' in the Treatment of Renal Cell Carcinoma - Medscape - Aug 18, 2021