
Kanser tedavisinde son gelişmeler – Özet
Geçtiğimiz 50 yılda kanser teşhisi konan insanlar için hastalık sonuçları değişti. 1970’lerde kanser tanısı alan hastaların 5 yılık sağkalım oranları %30-40’larda iken, 2010 yılına gelindiğinde %70'leri buldu; günümüzde ise rakamlar daha iyimser.
5 yıllık sağkalım oranı nedir? Bu oran, kanser teşhisi konulduktan sonra en az 5 yıl yaşayan hastaların yüzdesini belirtir. Kanserde 5 yıl ve daha uzun yaşam süresine sahip olmak, bu hastalığı tamamen tedavi etmekle eşdeğerdir.
Daha olumluya giden kanser sonuçlarının 3 temel nedeni vardır:
- Halk sağlığı önlemleri (sigarayı bırakma eğitimleri gibi),
- İyileştirilmiş sağlık hizmetleri (erken teşhis için tarama yöntemleri gibi) ve
- Yeni ilaçlar ve bunların kombinasyonları.
Bu gelişmeler, bir zamanlar terminal (son dönem) olarak kabul edilen belirli tanıları kronik hastalıklara dönüştürdü. Örneğin, şu anda multipl miyelom veya prostat kanseri teşhisi konan hastaların çoğunda, kanser dışındaki durumlara bağlı yaşam kaybı oranı daha yüksektir.
Ancak halen yapılacak çok şey var. Pankreas kanseri ve glioblastom (GBM, beyin tümörü) için 5 yıllık sağkalım oranları %50'nin altında kalıyor.
Onkolojide son 10 yıldaki en büyük gelişme ise şüphesiz immünoterapilerdir. Her yıl 2 milyon kişiye akciğer kanseri tanısı konulmaktadır ve immünoterapilere kadar ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri için 5 yıllık genel sağkalım oranı %10’larda iken, immünoterapi ile bu oran günümüzde %25’e yükselmiştir; yani her 4 ileri evre akciğer kanseri hastasından 1’i artık 5 yıl ve daha fazla yaşam süresine sahiptir. Bu gelişme sadece 5 yıl içinde kat edilmiştir.
İmmünoterapiler kadar önemli bir gelişme, İnsan Genom Projesi’nin meyveleri olan akıllı kanser ilaçlarıdır. Günümüzde kanser tedavisinde kullanılan ve genetik hedeflere yönelik geliştirilmiş, 50’ye yakın akıllı kanser ilacı bulunmaktadır.
Onkolojide yenlikler hız kazandı
Meme kanserinin bir alt türü olan HER2’ye yönelik ilk akıllı ilaç olan Herceptin'in 1999'da onaylanmasının ardından HER2’ye yönelik ikinci bir ilacın onaylanması için 8 yıl gerekmesine rağmen, 2013'te piyasaya ilk çıkan ve over kanserlerinin tedavisini değiştiren PARP inhibitörü ile sonraki arasındaki boşluk 2 yıldan azdı. Küresel olarak, hastalar için bir sonraki yenilik dalgası giderek artan bir hızla ilerliyor.
Daha iyi görüntüleme ile hem erken tanı hem moleküler tedaviler
Moleküler görüntüleme yöntemi olan PET-BT, kanser tanısı ve tedavi yanıtı değerlendirmede standart yaklaşım haline geldi. Fakat bununla da kalmadı; prostat kanseri ve nöroendokrin tümörlerde farklı PET’ler ile hem görüntüleme hem tedavi aynı yaklaşımla uygulanabiliyor. Örneğin aktinyum tedavisi.
Genetik testler ile çok daha hassas onkoloji
Kanser, genlerdeki hasarların birikmesi sonucu oluşan bir hastalıklar grubudur (bakınız kanser nedir adlı yazımız). Kanser gelişiminde rol oynayan genlere “kanser genleri” denir. Kanserle ilişkili genetik hasarlar, çoğunlukla yaşam boyunca çevresel faktörlerin veya yaşlanmanın etkisi ile ortaya çıkar; daha nadir olarak ise anne-babadan kalıtsal geçer. Kanser genlerinde hem yaşam boyu oluşan hem de anne-babadan kalıtılan değişimlerin genetik testlerle tespit edilmesi, akıllı ilaçların uygunluğunu öngörmek için kritik basamaktır.
- İlgili konu: Ailesel, Kalıtsal ve Sporadik: Kanserde sıklıkla karıştırılan kavramlar
Son yıllarda yapılan çalışmalarda, kanserde kalıtsal mutasyonların önemi artmaktadır; artık her 8 kanserden birinin sebebi kalıtsal mutasyonlar olduğunu biliyoruz. Kalıtsal mutasyona sahip hastaları tespit etmek, tedaviyi yönlendirmenin yanında, hastanın ailesinin riskini belirleme ve nasıl takip etmemiz konusunda da bize değerli bilgiler sağlamaktadır.
COVID-19 döneminde kanser tedavileri ve taramaları aksamamalı
Ekim ayında sonuçları açıklanan bir araştırmaya göre, COVID-19 nedeni ile kanser tedavisinde 1 aylık gecikme, yaşam kayıplarında %6-13 artışla ilişkilendirildi. Benzer şekilde, erken tanı amacıyla kanser taramaları da tüm dünya genelinde aksamış durumda. Burada hem bireylere hem sağlık hizmeti sunucularına sorumluluk düşüyor. Kanser şüphesi taşıyan kişiler, koronavirüs salgınından çekindikleri için doktora başvurmayı ertelememelidir.
Sonuç
Sonuç olarak, onkolojideki gelişmeler bu zorlu hastalığın sonuçlarını her geçen gün biraz daha iyileştirmektedir. İmmünoterapiler de dahil olmak üzere hassas tıp ve yeni yöntemler, hastaların yaşam sürelerini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak için aralıksız denenmektedir.