Yeni bilimsel kanıtlar, çeşitli kanserleri olan hastalar için germ-hattı (kalıtsal) genetik testin faydalarına işaret ediyor. Bu tür testler, tedavi değişikliğini gerektirebilecek mutasyonları belirleyebilir ve hedefe yönelik bir tedavinin denenmesine izin verebilir ve ayrıca yüksek riskli bireyler ve aile üyeleri için taramaya rehberlik edebilir.

Germline (kalıtsal) kanser mutasyonu nedir?

Kanser, belli genetik hasarların birikmesi sonucu hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile gerçekleşen bir hastalıklar grubudur. Genetik kodumuz olan DNA’da meydana gelen kalıcı değişikliklere mutasyon diyoruz ve bu mutasyonlar genel olarak iki sınıfa ayrılır: somatik (vücut hücrelerinde) ve germline (eşey hücrelerde) mutasyon. Somatik mutasyonlar, doğumdan sonra yaşam boyunca gerçekleşir ve sonraki nesillere aktarılmaz. Germline mutasyonlar ise germ hücreleri olan sprem ve yumurtalar ile aktarılır ve anne-babadan çocuğa geçer.

Aşağıda, kanserle ilişkili olduğu bilinen en yaygın kalıtsal mutasyonlar listelenmektedir:

kalıtsal kanser genleri ve mutasyonları nelerdir

ASCO 2021’de kalıtsal kanser testlerine vurgu

Yeni veriler, yakın zamanda Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (ASCO) 2021 sanal yıllık toplantısında sunulan bir dizi çalışmadan geliyor.

Prostat kanserli hastaları içeren bir çalışma (özet 10504), hastaların % 10.8'inin patojenik kalıtsal genetik değişikliklere sahip olduğunu ve bu varyantların %15'inin bir PARP inhibitörü ile tedavi gerektiren BRCA1/2 mutasyonları olduğunu buldu.

Bununla birlikte, onkoloji alanında hizmet veren profesyoneller, rutin testleri benimseme konusunda yavaş olmuştur ve birçok çalışma, birçok onkologun genetik testleri rutin kanser tedavisine henüz dahil etmediğini göstermiştir.

Kolorektal kanser buna iyi bir örnektir: klinik kılavuzlar bu tanıya sahip tüm hastalar için germline (kalıtsal) genetik testi yapılmasını önerir. Yine de 55.595 kişiyi içeren bir çalışma, kolorektal kanserli hastaların yalnızca %6'sının test edildiğini buldu (özet 10514).

Kanser hastalarına kalıtsal genetik testi neden yapılmalı?

Aşırı kısıtlayıcı, karmaşık ve etkisiz test kılavuzları, kesinlikle testten fayda sağlayacak hastaları dışlayan büyük bir engeldir.

Profesyonel kılavuzların çoğu, hala, testlerin pahalı olduğu ve faydalarının daha az anlaşıldığı yıllar öncesindeki bilgilere dayanmaktadır. Bu da kısıtlayıcı yönergelere yol açmıştır.

Maliyetler şimdi önemli ölçüde düştü ve genetik test kriterlerinin genişletilmesini destekleyen artan kanıtlar mevcuttur. Ancak, yönergelerin değişmesi yavaş olmuştur.

Bu isteksiz değişim hızı, geri ödeme politikasını da geciktirmekte ve hastanın kritik genetik bilgilere erişimini daha da sınırlandırmaktadır. Fiyatlar düşse de geri ödeme eksikliği, önemli sayıda hasta için bir engel olmaya devam ediyor.

Kalıtsal genetik değişikliklerin kanser sıklığını, tedavisini ve nüksünü (tekrarı) etkilemede oynadığı rolün anlaşılmamasına bağlı olarak onkologlar yakın zamanda kalıtsal kanser testlerinin önemini daha iyi anlayacaktır.

Devam eden eğitim ihtiyacı

Onkologların, kanserin erken tanısı ve kalıtsal kanserler için tarama konusunda sürekli eğitime ve güncellemelere ihtiyacı vardır.

Bu yıl ASCO 2021’de sunulan kalıtsal kanser testlerine dair çalışmalar gibi daha fazla çalışma sunulup yayınlandıkça ve kılavuz komiteler toplanıp değerlendirdikçe, değişimin hızının belirgin şekilde hızlandığını göreceğiz.

Kolorektal kanserde göz ardı edilen kalıtsal testler

Kolorektal kanser çalışması (özet 10514), iki bağımsız veri seti kullanarak 55.595 hastada kalıtsal genetik testin kullanımını değerlendirdi. Biri hem ticari olarak sigortalı hem de Medicare Advantage kayıtlı kişileri içeriyordu; ikincisi, tüm kolorektal kanser hastalarında kalıtsal genetik testini geri ödeyen bir sigorta şirketi tarafından kapsanan hastaları içeriyordu.

Çok az hastaya kalıtsal genetik test uygulandı - ticari grupta %8,1 ve Medicare grubunda %3,8.

Sonuçları inceleme için mevcut olan 788 hastanın 143'ünde (%18) MSH2, MLH1, PMS2, MSH6, CHEK2, APC, BRCA2, ATM ve MUTYH dahil olmak üzere genlerde patojenik/olası patojenik genetik değişiklikler vardı.

Çalışma yazarı Dr. Sarah Nielsen, "Değişiklik tanımlanmış 30 genin %77'si klinik olarak eyleme geçirilebilirdi, bir ilaç hedefi içeriyordu" dedi.

"Yani hastaların %44'ü, Lynch sendromu uyumsuzluk onarım genlerindeki patojenik varyantlara (değişikliklere) dayanan PD1 ve PD-L1 inhibitörleri gibi hassas tedaviler için potansiyel olarak uygun olabilir" dedi.

PARP inhibitörleriyle yapılan çalışmalar da dahil olmak üzere kanser klinik araştırmalarına katılmak için ek bir %25'lik uygun olabilir ve "Hastaların %92'si, NCCN veya diğer yayınlanmış yönetim kılavuzlarına göre genlerde tespit edilen varyantlara dayalı klinik yönetimde değişiklikler için uygun olabilir" dedi.

Not: NCCN, ABD "Ulusal Kapsamlı Kanser Ağı"nın kısaltmasıdır. NCCN, ABD'ndeki çoğu Ulusal Kanser Enstitüsü tarafından kapsamlı kanser merkezleri olarak belirlenen 31 kanser merkezinin birliğidir. Dünya genelinde onkoloji uzmanları, farklı kanserlerin tedavileri için en sık olarak NCCN rehberlerine başvururlar. 

Makaleyle ilgili bir tartışmada, Dr. Milan Radovich, kalıtsal genetik testlerin ABD’de bir sigorta poliçesi kapsamında olmasına rağmen, çok az istem yapıldığına dikkat çekti.

Yine de sonuçlar, tümörleri bir kalıtsal genetik değişikliği barındıran hastaların %92'sinin tedavilerinde değişiklik yapmaya uygun olduğunu gösteriyor.

Kolorektal kanserli hastaların önemli bir kısmı, kalıtsal genetik test yapılmasından fayda görür ve hastanın tedavisi için karar vermenin yanı sıra risk altındaki akrabaların belirlenmesi için de etkileri vardır. Kanserli hastalarda kalıtsal patojenik mutasyonların sıklığı göze alındığında, aileye yapılması gereken kalıtsal genetik test, genetik danışmalıkla birlikte planlanmalıdır.

Prostat kanserinde kalıtsal kanser testi

Prostat kanseri çalışması (özet 10504), %58'i kalıtsal genetik testi için NCCN 2019 kriterlerini karşılayan 615 hastayı içeriyordu. Genel olarak, hastaların %10.8’inde 72 patojenik varyant tespit edildi; bu varyantların %15'i BRCA1/2'deydi.

Washington Üniversitesi Laboratuvar Tıbbı ve Patoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Dr. Colin Pritchard, bu çalışmanın ana mesajı, NCCN yönergelerine bağlı kalındığında bazı kalıtsal mutasyon taşıyıcılarının gözden kaçırılabileceğiydi, yorumunu yaptı.

Makalenin bir tartışmasında "Yani belki bunu yeniden düşünmeliyiz ve belki basitleştirilmiş testler düşünülebilir. Düşük riskli hastalıklarda mutasyonları tespit etmek oldukça nadir olacak olsa da işleri basitleştirmek için prostat kanserli tüm erkekler için kalıtsal genetik testi bile düşünebiliriz." dedi.