Menülerdeki yiyecek içeceklerden, beyaz ekmeğe kadar günlük hayatımızdaki neredeyse her şey şeker içermekte, buna karşılık şekerli içeceklerin sağlıklı birer alternatifi olarak teşvik edilen diyet içecekleri gerçekten öyle mi? Yakın tarihli bazı araştırmalar bunun pek de sanıldığı gibi olmadığını söylüyor.

İngiltere'de, şekerli içecekler gençler arasındaki toplam şeker alımının üçte birini oluşturuyor. ABD’de şekerli içecekler Amerikalıların beslenmesindeki şekerin neredeyse yarısını oluşturuyor. Ve şekerli içeceklerin kalorisi çok yüksek olduğu halde bunlar temel besin maddelerini içermiyor, bununla birlikte aşırı kilolu ya da obez olma riskini artırıyor.

Şekerin, özellikle kilo alımı ve obezite üzerindeki olumsuz sağlık etkileri konusunda farkındalık yaratmaya çalışan pek çok kampanya mevcut.

Şeker İçeceklere Karşı Diyet İçecekler

Beslenmemizde şeker oldukça yaygın ve işlenmiş yiyecek ve içeceklerin yüzde 75’i şeker içermekte. Ayrıca şekerli içeceklerin tüketimi 50’li yıllardan bu yana beş kat artmış durumda.

Birçok çalışma şekerli içecekler ile kardiyovasküler hastalık, metabolik sendrom ve diyabet arasındaki bağlantıyı göstermiş durumda. Diyet içeceklerinin ise sağlıklı olduğu ve kilo alımını engellediği söylenmektedir.

Ancak yazımızın konusu olan çalışma bunun aksini söylemekte..

PLOS Medicine Dergisi’nde yayımlanan çalışmada, yapay tatlandırılmış (diyet, şekersiz) içeceklerin tam şekerdeki muadilleriyle kıyaslandığında kilo vermeyi önlemede etkisiz olduğu belirtildi.

Diyet içecekler, zararlı şekerli içeceklerin alternatifi olarak giderek daha popüler hale geliyor. 2008 yılına gelindiğinde, diyet içecekleri tüketen Amerikalı çocukların sayısı 1999'a kıyasla iki kat artmış durumda.

Diyet İçecekler Kilo Verdirmede Neden Zayıf?

Diyet içecekler tatlıyı algılayan tat alıcılarını uyararak telafi mekanizmasına neden olabilir. Bu, iştahı artırabilir ve bağırsak hormonlarının salgılanmasını uyarabilir. Diyet içeceklerin kalorisinin düşük olduğunu bilmek, bu etkileri çoğaltabilir ve diğer gıdaların aşırı tüketimine neden olabilir. Bu zincirleme olaylar da kilo artışı ve obezite ile ilgili ek sorunlara yol açabilir.

Çalışma ekibi aynı zamanda çeşitli gözlemsel çalışmaların ve meta-analizlerin sonuçlarına dayanarak diyet içeceklerin, artmış beden kitle indeksi (BKİ), tip 2 diyabet ve inme gibi kardiyometabolik hastalıklar için risk artışı ile ilişkili olduğunu belirtmekte.

Çalışmalara göre diyet içeceklerinin kilo artışı veya metabolik bozuklukları doğrudan tetiklediği gösterilemezken, kilo vermek konusunda etkili olabileceği de gösterilememiştir.

Yazarlara göre diyet içeceklerinin sağlıklı olarak algılanması, endüstri kaynaklı çalışmalar ve içecek şirketlerinin sponsor olduğu çalışmalar nedeniyle oluşmakta ve buna dikkat edilmesi gerekmekte.

Sonuç olarak diyet içeceklerin kilo alımını önlemedeki rolünü destekleyecek kesin kanıtların bulunmaması ve sağlık üzerindeki diğer uzun vadeli etkiler üzerine çalışmaların olmaması, diyet içeceklere “sağlıklı bir beslenmenin parçası” diyebilmek için erken olduğunu gösteriyor. Diyet içeceğine güvenerek beslenmemizi buna göre şekillendirmememiz gerektiğini akılda tutmakta fayda var diye düşünüyorum.