Her yıl haziran ayının ilk haftasında, dünya çapındaki tüm kanser profesyonellerinin gözü, ABD Chicago'da düzenlenen, Amerikan Klinik Onkoloji Derneği olarak bilinen ASCO’nun yıllık kongresine çevrilir. Bu yıl 39 bini aşkın katılımcısıyla ASCO Kongresi, dünyadaki en geniş çaplı onkoloji organizasyonudur. Bu kongreyi sadece sağlık profesyonelleri izlememekte; bu yıl 500'ü aşkın hasta hakları savunucusunun da, kanser tıbbındaki gelişmeleri yakından takip etmek için, kongreye kayıt yaptığı bildirildi.

American Society of Clinical Oncology (ASCO), 1964 yılında 7 onkoloğun bir araya gelmesiyle kurulmuş bir bilim topluluğudur.

ASCO 2018 Kongresi’nin ana teması, Keşifleri Ulaştırmak: Hassas Tıbba Erişimi Artırmak olarak belirlendi. Eskiden kişisel veya bireysel tıp olarak adlandırılan hassas tıp (precision medicine), kanser tedavisinde birçok ilerlemeye yol açmıştır, ancak bu alanda hala öğrenilecek çok şey vardır. Ayrıca yeni tedavilerin keşfi kadar, bu tedavileri tüm hastalara sunabilme yeteneğimizi artırmak da önemlidir.

ASCO 2018 Kongresi, 1 Haziran'da başlayıp 5 Haziran'a kadar sürecek olsa da dikkat çekecek bazı çalışmaların sonuçları önceden yayımlandı:

ASCO 2018 öncesi dikkat çeken başlıklar

Yukarıdaki başlıklardan, akciğer kanserinde kapsamlı genetik testlerin kullanılmasını detaylandıracak olursak;

Metastatik, küçük hücreli olmayan akciğer kanserinin genomik testine yönelik farklı yaklaşımların karşılaştırıldığı bir çalışma, tanı anında yeni nesil sekanslama (NGS) kullanılmasının, bir seferde 1 genin veya birkaç genin test edilmesinden daha hızlı ve daha ucuz olduğunu gösterdi. Yeni nesil sekanslamanın, bir seferde çok sayıda gende değişiklikleri veya mutasyonları test edebilmesi ve tekli testlere göre daha az doku gerektirmesi önemli bir avantajdır.

Son yıllarda, ileri evre küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) tedavisinin planlamasında genomik testler önemli bir gereklilik haline gelmiştir. Genomik testler, kanserin ne kadar hızlı büyüyüp yayılabileceğini tahmin etmeye yardımcı olmak için tümördeki genlere bakar. EGFR, ALK, ROS1, BRAF, MET, HER2, RET ve NTRK1 dahil olmak üzere KHDAK ile ilişkili birkaç gen vardır. İmmünoterapi yanıtını öngörmek için kullanılan PD-L1 de ayrıca KHDAK tedavisinde önemli bir biyobelirteçtir.

Akciğer kanserinde, neredeyse her yıl kanser oluşumunu tetikleyici bir genetik değişim keşfedilmektedir ve yukarıda sayılan genetik değişimlerin herbirine yönelik akıllı ilaçlar şu an için ulaşılabilir durumdadır.

ASCO 2018 ile birlikte OncoTrust ekibi olarak yoğun bir çalışmaya girdik. Tüm gelişmeleri izleyip, kendi yorumlarımız eşliğinde sizler ile paylaşıyor olacağız...