JAMA Psikiyatri’de yeni yayımlanan 125 bin kadında yapılan bir meta-analiz çalışmasına göre şizofreni tanılı kadınlarda meme kanseri riski fazladır ve bu nedenle şizofrenili kişilerin medikal takiplerinde meme kanseri taramaları unutulmamalıdır.

Şizofreni Nedir?

Şizofreni, toplumda her 100 kişiden birini etkileyen, kişinin neyin gerçek neyin hayali olduğunu karıştırdığı kronik bir beyin bozukluğudur. Çoğunlukla 20’li yaşlardan kendini gösterir ve yaşam boyu devam eder. Araştırmalar şizofreninin erkekleri ve kadınları eşit oranda etkilediğini, ancak erkeklerde daha erken bir başlangıcı olabileceğini göstermiştir. Dünyadaki tüm etnik gruplarda oranlar benzerdir. Günümüzde her geçen gün iyi anlaşılan bu hastalığın beyindeki kimyasal ve yapısal değişiklikler, ve genlerle ilişkili olduğu bilinmektedir. Şizofreninin karmaşıklığı, hastalık hakkında neden yanlış anlamalar olduğunu açıklamaya yardımcı olabilir. Şizofreni, bölünmüş kişilik veya çoklu kişilik anlamına gelmez ve hastaların çoğu tehlikeli değildir. Şizofreni hastalarının çoğu aileleriyle, grup evlerinde ya da kendi başlarına yaşarlar. Şizofreni aktif olduğunda sanrılar, halüsinasyonlar, düşünme ve konsantrasyonla ilgili sorunlar ve motivasyon eksikliği görülebilir. Ancak, bu semptomlar tedavi edildiğinde, şizofreni hastaları çoğu zaman normale yakın bir şekilde yaşayabilir. Şizofreni görülen bir kişi daha bebekken bile aslında ileride şizofreni oluşmasına neden olacak beyin ve gen değişikliklerine sahiptir. Genlerle yakın ilişkisi, yine genlerle yakın ilişkili bir hastalık olan kanser bir bağlantısı var mıdır sorusunu akla getirmiştir.

Şizofreninin Kanser Riskini Artırıp Artırmadığı Konusunda Belirsizlik

Şizofreni hastalarında zihinsel sağlığın yanında fiziksel sağlığın da değerlendirilmesi önemli bir konu haline gelmiştir. Şizofreni hastaları sağlıksız bir yaşam tarzına eğilimli olabileceğinden, metabolik bozukluklar, diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok kronik hastalığa karşı savunmasızdırlar. Ancak şizofreni hastalarında kanser riski belirsizliğini koruyor. Şizofreni hastalarının sağlığı sigara içimi, alkol ve madde kullanımı, obezite ve egzersiz eksikliği gibi kanser gelişimi için birçok risk faktörü tarafından komplike olmasına rağmen, toplum gözlemine dayanan (epidemiyolojik) çalışmalar tutarsız sonuçlar göstermiştir. Birçok çalışmanın sonucu şizofreni ve kanser riski arasındaki ilişkinin sağlıksız bir yaşam tarzı ile ilişkili risk faktörleri ile açıklanamayacağını göstermektedir. Genetik mekanizmalar da dahil olmak üzere birçok diğer faktör, şizofreni ve kanser oluşumu arasındaki etkileşimlere dahil olabilir. Şizofreni, kalın bağırsak (kolorektal) kanser, malign melanom ve prostat kanseri dahil olmak üzere birçok kanser türünün düşük riskleri ile ilişkili olduğundan, şizofreni oluşumunda yer alan genetik faktörlerin kansere karşı koruyucu olabileceği varsayılmıştır. Ancak şizofreni ve meme kanseri arasındaki ilişki belirsizliğini korumaktadır.

JAMA’da yayımlanan bu çalışmada 1992 – 2016 yılları arasında yapılan ve 125760 kişiyi kapsayan 12 çalışmanın verileri analiz edildi. Sonuçta şizofreninin kadınlarda meme kanseri riskini 1.3 kat artırdığı bulundu. Bununla birlikte çalışmaların sonuçları geniş bir aralıkta değişkenlik gösterdiği için araştırmacılar, gelecekte yapılacak çalışmaların şizofreninin meme kanseri riskini artırmadığı sonucunu çıkarabileceğini belirtmekteler. Her iki hastalığın genetik temeli, birçok araştırmanın konusu olmaya devam edecektir.

Sonuç olarak hem şizofreni hem meme kanseri toplumda sık görülen ve genetik altyapısı bulunan hastalıklardandır. Bu araştırma özellikle doktorların şizofrenili hastaları takip ederken daha dikkatli olmasını gerektiğini göstermektedir. Şizofreni hastalarının yaş ile risk faktörlerine uygun olarak önerilen meme kanseri taramalarını yaptırmaları önemlidir ve şizofreni hastası kadınların psikiyatrik sorunları tedavi edilirken fiziksel ihtiyaçları göz ardı edilmemelidir.