Burun Kanaması Kanser Belirtisi Midir?

Burun Kanaması Kanser Belirtisi Midir?

Burun kanaması (tıbbi adıyla epistaksis), toplumda oldukça yaygın görülen bir durumdur. Hemen hemen herkes hayatının bir döneminde burun kanaması yaşayabilir. Burnumuz, iç kısmında yüzeye yakın seyreden birçok ince kan damarı içerir ve bu damarlar çeşitli nedenlerle kolayca zarar görerek kanamaya yol açabilir. Ani gelişen bir burun kanaması endişe verici olsa da çoğu zaman ciddi bir sağlık sorununun habercisi değildir. Ancak, özellikle durdurulamayan veya sık tekrarlayan burun kanamaları altında yatan önemli bir problemi işaret edebileceğinden dikkate alınmalıdır.

Peki burun kanaması nedenleri nelerdir ve burun kanaması kanser belirtisi midir? Bu makalede burun kanamalarının olası sebeplerini, kanserle ilişkisini, tehlike işaretlerini ve ilk yardım ile önleme yöntemlerini ele alacağız.

Burun Kanamasının Genel Nedenleri

Burun kanamalarının çok farklı tetikleyicileri olabilir. Genellikle basit ve çevresel nedenlere bağlı olan burun kanamaları, nadiren ciddi bir sorundan kaynaklanır. İşte burun kanamasının yaygın nedenleri:

  • Kuru hava ve çevresel faktörler: Burnun iç yüzeyinin kuruması, burun kanamasının en sık görülen nedenidir. Düşük nemli kuru iklimler, yüksek rakımlı bölgeler veya kışın kaloriferli ortamlar burun içindeki nemi azaltarak mukozanın kuruyup çatlamasına yol açabilir. Kurumuş ve hassaslaşmış burun içi dokusu, ufak bir zorlanmada bile kanayabilir. Özellikle kış aylarında odanın nemlendirilmesi veya burun içinin tuzlu su (serum fizyolojik) spreyleriyle nemli tutulması bu tip kanamaları önlemeye yardımcı olur.

  • Burun travmaları (darbe veya karıştırma): Burna alınan darbeler, çarpmalar ya da kazalar sonucu oluşan yaralanmalar burun damarlarını zedeleyerek kanamaya neden olabilir. Ayrıca burnu karıştırma alışkanlığı da en sık rastlanan travmatik burun kanaması sebeplerinden biridir. Özellikle çocuklarda ve bazı yetişkinlerde, parmakla burnu karıştırmak hassas damarların zedelenmesine yol açarak kanama başlatır. Şiddetli sümkürme (sert şekilde burun silme) veya çok sık hapşırma da ani basınç değişimi ile damarları patlatabilir.

  • Alerjiler ve solunum yolu enfeksiyonları: Alerjik rinit (saman nezlesi) veya üst solunum yolu enfeksiyonları (ör. nezle, sinüzit) burun içi dokusunu tahriş edebilir. Alerji veya enfeksiyon nedeniyle burun akıntısı, sık hapşırma ve sürekli burun temizleme ihtiyacı doğar. Bu durum burun mukozasını zedeler ve kanamaya yatkın hale getirir. Ayrıca soğuk algınlığı veya sinüzit için kullanılan dekongestan burun spreyleri ve bazı antihistaminik ilaçlar da burun içini kurutarak kanamayı kolaylaştırabilir.

  • Kan hastalıkları ve pıhtılaşma bozuklukları: Kanın pıhtılaşma mekanizmasını etkileyen rahatsızlıklar burun kanamasına yol açabilir. Örneğin hemofili, von Willebrand hastalığı gibi doğuştan pıhtılaşma bozuklukları veya sonradan gelişen trombositopeni (kanda pıhtılaşmayı sağlayan trombosit hücrelerinin düşüklüğü) durumlarında burun kanamaları sık görülür. Bunun yanında ağır karaciğer hastalıkları da pıhtılaşma faktörlerini azaltarak burun kanamasına sebep olabilir. Bu tip altta yatan hastalıklar nadir görülse de, özellikle diğer kolay kanama (diş eti kanaması, ciltte morluklar gibi) belirtileriyle birlikte olan burun kanamalarında akla gelmelidir.

  • Yüksek tansiyon ve stres faktörleri: Hipertansiyon (yüksek tansiyon), tek başına burun kanamasının ana nedeni olmasa da, burun damarlarına binen basıncı artırarak kanamayı tetikleyebilir veya var olan kanamayı şiddetlendirebilir. Özellikle orta-ileri yaş grubunda yüksek tansiyonu kontrolsüz olan kişilerde burun kanamaları daha uzun sürebilir. Yoğun stres de dolaşım sistemini etkileyip kan basıncını yükselterek dolaylı yoldan burun kanamasına zemin hazırlayabilir. Stres ayrıca kişinin farkında olmadan burnunu karıştırma gibi alışkanlıklarını tetikleyerek de kanamaya yol açabilir. Rahatlama teknikleri ve tansiyon kontrolü, stres ve yüksek kan basıncına bağlı burun kanamalarını azaltmada önemlidir.

  • Kullanılan ilaçların etkileri (kan sulandırıcılar vb.): Bazı ilaçlar kanamaya eğilimi artırabilir. Özellikle kan sulandırıcı (antikoagülan) ilaç kullanan kişilerde burun kanaması daha kolay meydana gelir. Aspirin, ibuprofen gibi sık kullanılan ağrı kesiciler bile kanın pıhtılaşmasını biraz azaltarak burun kanaması riskini yükseltebilir. Ayrıca burun içine uygulanan kortikosteroid spreylerin uzun süreli kullanımı da burun mukozasını inceltip kanamaya neden olabilir. Eğer düzenli kullandığınız bir ilaç sonrasında burun kanamalarınız arttıysa, bunu doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.

Yukarıdaki nedenlerin dışında alkol kullanımı, kimyasal maddelere maruz kalma, burnunda yabancı cisim olması, hamilelik gibi durumlar da daha nadir görülen burun kanaması sebepleri arasındadır. Çoğu zaman burun kanaması tek seferliktir ve kısa sürede kendiliğinden durur. Ancak çok sık burun kanaması yaşıyorsanız (örneğin haftada birden fazla) veya kanama çok uzun sürüyorsa, altta yatan nedeni belirlemek için bir doktora başvurmanız gerekir.

Burun Kanaması ve Kanser İlişkisi

Burun kanaması genellikle basit nedenlere bağlı olsa da, akıllara gelen önemli bir soru da "burun kanaması kanser belirtisi olabilir mi?" sorusudur. Tek bir burun kanaması çoğu zaman kanser anlamına gelmez. Ancak tekrarlayan, açıklanamayan burun kanamaları bazı ciddi hastalıkların, özellikle de belirli kanser türlerinin habercisi olabileceğinden, göz ardı edilmemelidir. Burun kanamasıyla ilişkilendirilebilecek başlıca kanser türleri şunlardır:

Lösemi ve Burun Kanaması

Lösemi (kan kanseri), burun kanamasıyla en sık ilişkilendirilen kanser türlerinden biridir. Lösemi, kemik iliğinde kan hücrelerinin üretimini bozan bir kanser grubudur. Bu hastalıkta kan pıhtılaşmasında rol alan trombosit adı verilen hücrelerin seviyeleri ciddi şekilde düştüğü için vücutta kolay kanamalar ve morarmalar görülür. Nitekim sık ve kolay burun kanaması, löseminin yaygın belirtilerinden biridir. Özellikle çocuklarda ve gençlerde durup dururken başlayan tekrarlayan burun kanamaları, beraberinde halsizlik, ciltte küçük kırmızı döküntüler (peteşi), diş eti kanamaları, sık enfeksiyon geçirme gibi belirtiler de varsa lösemi yönünden değerlendirilmelidir. Lösemide burun kanaması genellikle fazla miktarda olmaz ancak durması zor olabilir; çünkü pıhtılaşma mekanizması bozulmuştur. Elbette ki her burun kanaması olan kişide lösemi yoktur – burun kanaması çok yaygın, lösemi ise nispeten nadir bir hastalıktır. Ancak diğer belirtiler eşlik ediyorsa veya kanama anemisi (kansızlık) olacak kadar sık ve şiddetliyse doktorunuz kan testleri yaparak durumu değerlendirecektir.

Lenfoma ve Burun kanaması

Lenfoma, bağışıklık sisteminin hücreleri olan lenfositlerden kaynaklanan bir kanser türüdür ve lenf bezlerinde, dalakta ya da kemik iliğinde gelişebilir. Lenfomada belirtiler daha çok lenf bezlerinde şişme, ateş, gece terlemesi, halsizlik gibi geneldir. Ancak bazı lenfoma tipleri burun boşluğu veya sinüsler gibi sıra dışı bölgelerde de ortaya çıkabilir. Örneğin nadir görülen nazal NK/T-hücreli lenfoma adı verilen bir lenfoma türü, burun ve geniz bölgesinde gelişerek burada kitle oluşumuna ve kronik burun kanamalarına yol açabilir. Burunda veya sinüs içinde gelişen lenfomalarda genellikle tek taraflı burun tıkanıklığı ve tekrarlayan kanamalar söz konusudur. Ayrıca ileri evre bazı lenfomalarda, kemik iliğinin tutulmasına bağlı olarak trombosit üretimi azalabilir; bu da lösemideki gibi vücutta kolay kanamaya yol açarak burun kanamasını artırabilir. Özetle, lenfoma burun kanamasının çok sık rastlanan bir nedeni değildir, ancak özellikle başka açıklama bulunamayan inatçı burun kanamaları ve lenf bezi şişlikleri bir arada görüldüğünde hekimler lenfoma açısından da değerlendirme yapabilir.

Nazal ve Sinüs Kanserleri

Burun boşluğundan veya sinüslerden kaynaklanan kötü huylu tümörler de (örneğin nazal karsinomlar, sinüs kanserleri) burun kanamasına neden olabilir. Bu bölgedeki kanserler nispeten nadir olsa da, özellikle orta yaş üstü kişilerde ve uzun süreli bazı risk faktörlerine (ahşap tozu, kimyasal madde maruziyeti, HPV enfeksiyonu gibi) sahip kişilerde ortaya çıkabilir. Burun ve paranazal sinüs kanserlerinde tipik belirti, tek taraflı ve tekrarlayan hafif burun kanamalarıdır. Kanama genellikle çok yoğun değildir ancak sık sık olur; çoğu zaman sadece bir burun deliğinden gelir. Tümör, bulunduğu taraftaki damarlara zarar verip kanattığı için kanama o tarafla sınırlı kalır. Beraberinde o tarafta sürekli burun tıkanıklığı, irinli veya kanlı akıntı, yüzde ağrı veya uyuşma, üst dişlerde ağrı veya gevşeme, kulakta basınç hissi gibi belirtiler de görülebilir. Özellikle birkaç haftadan uzun süredir tek taraflı burun tıkanıklığı ve aralıklı kanamalar yaşayan kişiler, bunu önemseyip doktora muayene olmalıdır. Neyse ki burun kanamalarının çok az bir kısmı gerçekten kanser kaynaklıdır; fakat yine de bu ihtimal, özellikle risk faktörü olan bireylerde göz ardı edilmemelidir.

Akciğer Kanseri Burun Kanamasına Neden Olur mu?

Akciğer kanseri, toplumda oldukça yaygın bilinen bir kanser türü olmakla birlikte, belirtileri arasında burun kanaması genellikle yer almaz. Akciğer kanseri olan kişilerde kanama belirtisi daha çok öksürükle ağızdan kan gelmesi (hemoptizi) şeklinde ortaya çıkar; yani kanama kaynağı burun değil, akciğer ve solunum yollarıdır. Tekrarlayan burun kanaması, akciğer kanseri için tipik bir bulgu değildir. Elbette akciğer kanseri ileri evrede olup, yaygın metastazlar veya kan pıhtılaşma bozukluklarına yol açmışsa vücutta her türlü kanama eğilimi artabilir. Ancak bu çok spesifik bir durumdur. Özetle, burun kanaması akciğer kanserinin beklenen bir belirtisi değildir. Eğer hem sürekli öksürük, kilo kaybı, göğüs ağrısı gibi akciğer kanseri belirtileriniz hem de burun kanamalarınız varsa, bunlar muhtemelen bağımsız iki ayrı sorunun göstergesidir ve her ikisi için de doktor kontrolü önerilir.

Burun Kanaması Türleri ve Tehlike İşaretleri

Burun kanamalarını, kanamanın kaynağına göre temelde iki tipe ayırıyoruz: ön burun kanaması (anterior epistaksis) ve arka burun kanaması (posterior epistaksis). Bu ayrım, kanamanın geldiği damarın burnun ön kısmında mı yoksa arka derin kısımlarında mı olduğuna dayanır. Kanamanın tipi ve özellikleri, ciddiyeti hakkında da ipucu verebilir.

on anterior ve arka posterior burun kanamasi cesitleri 668934

Anatomik bölgelerine göre burun kanaması çeşitleri: Ön kısımda (anterior) meydana gelen burun kanamaları, tüm burun kanamalarının yaklaşık %90’ını oluşturur ve genellikle daha hafif seyreder. Arka tarafta (posterior) oluşan kanamalar ise daha nadir görülür (~%10) ancak daha ciddi olabilir.

Ön burun kanaması, burun deliklerine yakın bölgedeki kılcal damarların çatlamasıyla oluşur. En sık görülen burun kanaması tipi budur (vakalaların %90’ından fazlası). Genellikle otururken bir burun deliğinden damlama şeklinde kan gelir ve uygun bası uygulandığında kısa sürede durur. Ön burun kanamaları çocuklarda ve gençlerde daha yaygındır, çünkü bu yaş grubunda burun mukozası daha hassas olup travmalara maruz kalmaya açıktır (örn. burun karıştırma, oyun sırasında darbe alma). Neyse ki ön tarafa ait kanamalar nadiren hayati tehlike oluşturur ve çoğu evde basit yöntemlerle kontrol altına alınabilir.

Arka burun kanaması ise burun boşluğunun daha gerisindeki daha büyük damarlardan kaynaklanır. Kanama, burun arkasından genze ve boğaza doğru aktığı için kişi kanı yutabilir veya tükürebilir. Posterior kanamalar, tüm burun kanamalarının yalnızca %5-10’luk küçük bir kısmını oluşturur ancak daha tehlikeli olabilir. Özellikle ileri yaşlılarda, yüksek tansiyon hastalarında veya kan sulandırıcı ilaç kullananlarda arka burun kanaması riski artar. Bu tip kanamalarda akan kan miktarı daha fazla olabilir ve kanama genellikle kendi kendine durmaz; tıbbi müdahale gerekebilir. Eğer kanama sırasında kan boğazdan akarak yutağa doluyorsa veya her iki burun deliğinden birden taze kan geliyorsa, bu büyük olasılıkla arka bölgeden kaynaklanan ciddi bir kanamadır ve zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Tek taraflı burun kanaması: Burun kanamalarının çoğu bir burun deliğinden gelir, ancak burada kastedilen tekrarlayan hep aynı taraftan olan kanamalardır. Ara sıra bir burun deliğinin kanaması olağan bir durum olabilir; örneğin sağ elini kullanan kişiler genellikle sağ burun deliğini daha çok karıştırdıkları için sağ tarafta daha sık kanama olabilir. Ancak, sürekli aynı tarafta tekrar eden burun kanamaları dikkatle değerlendirilmelidir. Tek taraflı inatçı kanamalar, o tarafta yer kaplayan bir lezyonun (örneğin bir burun polipi veya daha nadiren bir tümör) habercisi olabilir. Özellikle tek taraflı burun tıkanıklığı, koku alamama, o tarafta yüzde basınç hissi gibi şikayetler de eşlik ediyorsa, bir kulak burun boğaz uzmanının muayenesi önerilir. Unutulmamalıdır ki, tek taraflı kanamaların çoğu yine basit nedenlere (o bölgenin daha kuru olması, septum deviasyonu nedeniyle bir tarafa daha fazla hava akımı olması gibi) bağlıdır. Ancak her zaman aynı burun deliğinden gelen, açıklanamayan sık kanamalar varsa tehlike işareti olarak ele alınıp incelenmelidir.

Kronik burun kanaması: Kronik terimi, uzun süreli veya tekrarlayıcı anlamında kullanılır. Kronik burun kanaması, haftada birkaç kez veya ayda onlarca kez burun kanaması yaşanması durumunu ifade edebilir. Bu durum, sürekli bir altta yatan irritasyona veya sistemik bir soruna işaret edebilir. Örneğin, çok kuru bir iklimde yaşayan birinin kış boyunca sık burun kanaması yaşaması kronik fakat çevresel nedenlidir; ortam nemlendirilince düzelebilir. Ya da alerjik nezlesi olan birinin mevsim boyunca sık kanama yaşaması, alerji kontrol altına alınınca geçebilir. Fakat bazen kronik burun kanaması, hemofili gibi kronik bir kanama bozukluğundan veya yukarıda bahsedilen kronik lösemi gibi bir durumdan kaynaklanabilir. Kronik burun kanamalarında önemli olan, nedenini tespit edip o nedene yönelik tedavi uygulamaktır. Eğer burun kanamalarınız kronik hale geldiyse ve yaşam kalitenizi düşürmeye başladıysa, mutlaka bir doktora danışarak gerekli testleri yaptırmalısınız. Doktor, kronik kanamanın sebebini bulmak için kan testleri (tam kan sayımı, pıhtılaşma testleri), burun endoskopisi veya gerekirse radyolojik tetkikler isteyebilir.

Burun Kanaması Nasıl Durdurulur?

Burun kanamasıyla karşılaştığınızda paniğe kapılmadan uygulayabileceğiniz basit ilk yardım adımları, çoğu zaman kanamayı durdurmak için yeterlidir. Aşağıda evde burun kanamasını durdurmak için yapılması gerekenler, adım adım açıklanmıştır:

burun kanamasi nasil durdurulur 352490

Burun kanamasını durdurmada doğru ve yanlış uygulama: Kanama durumunda başı hafifçe öne eğip burun kanatlarına sıkıca basmak (solda) doğru bir yöntemdir. Yanlış olarak yaygın yapılan ise başı geriye yaslamak veya uzanmak (sağda) olup, bu şekilde kanın boğaza akmasına ve solunum yoluna kaçmasına neden olunabilir.

  1. Sakin kalın ve oturun: Öncelikle panik yapmamaya çalışın. Dik bir şekilde oturun ve başınızı hafifçe öne eğin. Bu pozisyon, kanın genzinize doğru akmasını engeller ve burnunuzdan dışarı akmasını sağlar. Ağızdan nefes alıp vermeye devam edin.

  2. Burun kanatlarına baskı uygulayın: Temiz bir mendil veya parmağınızın yardımıyla burnunuzun yumuşak kısmını, burun deliklerinin hemen üzerindeki bölgeyi başparmak ve işaret parmağınızla sıkıca tutup kapatın. Bu işlem, akan kanın geldiği damarın üzerine baskı yaparak kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Kesintisiz bir şekilde en az 5-10 dakika boyunca bu baskıyı uygulayın; bu esnada yavaşça ağzınızdan nefes alın ve başınızı öne eğik tutmaya devam edin. (Not: Sürekli saati kontrol etmek yerine bir zamanlayıcı kullanmak veya yaklaşık bir süre zihninizde belirlemek faydalı olabilir, çünkü gerekli süreden önce baskıyı bırakmak kanamanın yeniden başlamasına yol açabilir.)

  3. Kanın akmasını sağlayın, yutmayın: Kanama sırasında burundan akan kanı bir mendille nazikçe silebilirsiniz, ancak burnun içine tampon yapmaya (pamuk, gazlı bez tıkamaya) genellikle gerek yoktur. Kanın boğaza doğru akmaması için baş kesinlikle geriye atılmamalıdır. Kanı yutmamaya özen gösterin; boğaza kaçan kan mideye ulaşırsa bulantı veya kusmaya yol açabilir. Kanı tükürmek gerekirse tükürün, yutmayın.

  4. Soğuk uygulama yapın (isteğe bağlı): Burun köprüsüne ve yüzünüzün üzerine bir soğuk kompres veya buz torbası koymak, bölgedeki damarların büzülmesine yardımcı olarak kanamayı hızla durdurabilir. Buzu bir bezle sarıp burnun üst kısmına ve alın bölgenize koyun, ancak bu adım baskı uygulamasının yerine geçmez; sadece destekleyicidir.

  5. Baskıyı en az 10 dakika sürdürün: İlk 5-10 dakikalık kesintisiz baskı sonunda mendili çekip kontrol edin. Kanama durmuşsa baskıyı bırakabilirsiniz. Hâlâ kan geliyorsa tekrar aynı şekilde burun kanatlarını tutup 10 dakika daha basınç uygulayın. Çoğu burun kanaması, toplamda 10-15 dakikalık doğru baskı uygulaması ile durur.

  6. Kanama durduktan sonra: Kanama kesildikten sonra bir süre daha sakin oturun. Hemen uzanmayın veya başınızı aşağı-yukarı hareket ettirmeyin. İlk birkaç saat boyunca burnunuzu sümkürmeyin (şiddetle sümkürmek taze pıhtıyı yerinden oynatıp kanamayı yeniden başlatabilir). Eğer hapşırmanız gerekirse ağzınızı açık tutarak hapşırın ki burun içi basınç artmasın. Ayrıca, kanama sonrası burun deliklerinin içini nemli tutmak için tuzlu su spreyi sıkabilir veya çok az vazelin sürerek mukozanın kurumasını önleyebilirsiniz.

Yukarıdaki ilk yardım adımlarını uyguladığınız halde 15-20 dakika içerisinde kanama durmuyorsa bir sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Özellikle aşağıdaki durumlarda mutlaka doktora gidilmeli:

  • 20 dakikadan uzun süren inatçı kanamalarda (baskıya rağmen durmuyorsa),
  • Kanama çok yoğunsa ve bir su bardağından fazla kan kaybettiyseniz,
  • Kanama bir travma sonrası başladıysa (ör. burun veya başa darbe aldıktan sonra),
  • Burun kanamasıyla birlikte baş dönmesi, halsizlik, bayılma hissi gibi belirtiler geliştiyse,
  • Kanı yutma sonucu şiddetli bulantı veya kusma oluştuysa,
  • Kanama sırasında solunum güçlüğü yaşıyorsanız (kan soluk borusuna kaçıyor olabilir),
  • Burun kanamanız vardır ve aynı anda yüksek ateş, deri döküntüsü veya diş eti kanaması gibi sistemik belirtiler de görülüyorsa,
  • Kan sulandırıcı ilaç kullanıyor veya bilinen bir kanama bozukluğunuz varsa ve kanama durmak bilmiyorsa.

Doktora başvurduğunuzda yapılacak tedavi, kanamanın kaynağına ve şiddetine göre değişir. Öncelikle doktor burnun içini muayene ederek aktif kanama noktasını tespit etmeye çalışacaktır. Eğer kanama noktası görünür ve erişilebilir durumdaysa, gümüş nitrat ile veya elektrik koter ile damarı koterize ederek (yani yakarak) kanamayı durdurabilir. Kanama alanı görülemeyecek kadar gerideyse veya çok yoğunsa, burun tamponu uygulamak gerekebilir. Burun tamponları, kanayan damara baskı yapacak şekilde burun boşluğuna yerleştirilen gazlı bez veya şişirilebilir balonlu materyallerdir; anterior (ön) veya posterior (arka) bölgeye özel tamponlar mevcuttur. Tamponlar genellikle 24-48 saat yerinde bırakılır ve bu süre zarfında kanama kontrol altına alınır. Kanama nedeni yüksek tansiyon ise doktorunuz tansiyonunuzu düşürücü ilaçlar uygulayabilir. Eğer altta yatan bir kan hastalığı saptanırsa (ör. pıhtılaşma bozukluğu), bu duruma yönelik özel tedaviler (ilaçlar, kan transfüzyonu gibi) planlanır. Çok nadiren, ciddi burun kanamalarında cerrahi olarak kanayan damarın bağlanması veya damar embolizasyonu (damarı tıkama) gibi girişimler gerekebilir. Neyse ki bu tür ileri müdahalelere burun kanamalarının sadece %6'sında ihtiyaç duyulmaktadır.

Burun Kanamasını Önlemenin Yolları

Burun kanamalarını tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da, sıklığını azaltmak ve oluşma riskini düşürmek için alabileceğiniz basit önlemler vardır. Burun sağlığını korumaya yönelik yaşam tarzı önerileri şu şekilde özetlenebilir:

  • Burun içini nemli tutun: Kuruluk burun kanamasının baş düşmanıdır. Bu nedenle burnunuzun içini nemlendirmek için düzenli olarak tuzlu su (serum fizyolojik) spreyleri veya damlaları kullanın. Özellikle kışın kaloriferli ortamlar havayı kuruttuğu için, yatmadan önce ve sabahları her iki burun deliğine birkaç damla serum fizyolojik damlatmak burun mukozasını nemlendirir. Ayrıca eczanelerde satılan okyanus suyu spreyleri de işe yarar.

  • Ortam havasını nemlendirin: Evinizde veya ofisinizde ortam çok kuruysa, bir hava nemlendirici cihaz kullanmayı düşünün. Kalorifer üzeri su kapları veya buhar makineleri havanın nem oranını artırarak burun pasajlarınızın kurumasını engeller. Özellikle yatak odasında gece boyu nemlendirici çalıştırmak, sabahları kuru ve kanamalı burunla uyanmayı önleyebilir.

  • Nazal nemlendirici merhemler kullanın: Burun içini nemli tutmak için vazelin veya özel burun içi nemlendirici jellerden faydalanabilirsiniz. Parmak ya da kulak pamuğu ucu ile her iki burun deliğinin girişine çok az vazelin sürmek, mukozada koruyucu bir tabaka oluşturarak kuruma ve kabuklanmayı önler. Bunu özellikle çok kuru havalarda veya burun kanaması geçirdikten sonraki gün yapabilirsiniz (ancak çok derine sürmemeye dikkat edin, sadece giriş kısmına uygulayın).

  • Burnunuzu karıştırmayın ve nazikçe temizleyin: En önemlisi, burnunuza herhangi bir yabancı cisim sokmayın – buna parmaklarınız da dahil. Çocuklara da burunlarını karıştırmamaları öğretilmelidir. Burnunuzu temizlerken nazik olun; sümkürmeniz gerekiyorsa her iki burun deliğini aynı anda kapatıp basınç oluşturmak yerine tek tek ve hafifçe sümkürün. Çok sert üflemek, hassas kılcal damarları patlatabilir.

  • Hapşırırken ağzınızı açık tutun: Hapşırma esnasında burnunuzdan büyük bir basınç çıkar. Ağzınızı açık tutarak hapşırırsanız, bu basıncın bir kısmı ağız yoluyla dışarı çıkar ve burun içi damarlara binen yük azalır. Bu da burun kanaması riskini düşürür. Her zaman mendile veya dirseğinize hapşırın, böylece hem nezaket kurallarına uymuş hem de burnunuza zarar vermemiş olursunuz.

  • Sigara dumanından uzak durun: Sigara içmek burun mukozasını kurutarak ve tahriş ederek kanama riskini artırır. Sadece sigara değil, yoğun dumanlı veya tozlu ortamlar da benzer etki yapar. Eğer sigara kullanıyorsanız bırakmayı düşünün; pasif içicilikten de kaçının.

  • Alerji ve sinüzit tedavinizi ihmal etmeyin: Sürekli burun akıntısı ve tıkanıklığa neden olan alerjik rinit veya kronik sinüzit gibi sorunlar, burun damarı yüzeyini zedeleyerek kanamaya yatkınlık yaratır. Bu nedenle eğer böyle bir kronik sorununuz varsa doktorunuzun önerdiği tedavileri (alerji spreyleri, antihistaminik ilaçlar vs.) düzenli kullanın. Dekonjestan burun spreylerini ise uzun süreli ve sık kullanmaktan kaçının; çünkü bu spreyler başlangıçta rahatlatsa da uzun vadede burun içini daha da kurutup kanamalara sebep olabilir. Alerji kontrolü zor ise doktorla görüşüp farklı tedavi seçeneklerine geçmek gerekebilir.

  • Kan sulandırıcı ilaç kullanımına dikkat: Doktor önerisiyle kullanmadığınız sürece gereksiz yere aspirin gibi kanamayı artırabilecek ilaçları almayın. Eğer kalp-damar hastalığı nedeniyle kan sulandırıcı kullanıyorsanız, ilacınızı kesmeden önce mutlaka doktora danışın. Ancak bu ilaçları kullanırken burun kanaması yaşıyorsanız, doz ayarlaması gerekip gerekmediğini doktorunuza sorabilirsiniz.

  • Korumaya yönelik önlemler alın: Spor yaparken veya çocuklar oynarken koruyucu başlık, kask, yüz maskesi gibi ekipmanlar kullanmak ciddi burun yaralanmalarını önleyebilir. Araba kullanırken emniyet kemerinizi takmanız, kaza anında yüzünüzün darbe almasını engelleyerek burun kanaması riskini azaltır.

Bu önlemlerin alınması, burun kanaması riskini önemli ölçüde düşürecektir. Yine de burun kanaması tamamen engellenemeyebilir; önemli olan, oluştuğunda doğru şekilde müdahale etmek ve eğer sık sık oluyorsa altta yatan nedeni araştırmaktır.

Unutmayın, burun kanamalarının büyük çoğunluğu ciddi bir nedene bağlı değildir ve basit yöntemlerle kontrol edilebilir. Ancak gerektiğinde tıbbi yardım almaktan çekinmemek gerekir.

Sıkça Sorulan Sorular

Ani Burun Kanaması Neden Olur?

Ani başlayan burun kanamaları genellikle basit ve geçici bir nedene bağlıdır. En yaygın sebep, burun mukozasının kuruması veya tahriş olmasıdır. Örneğin havasız bir odada uzun süre kalmak, kışın kalorifer nedeniyle kuruyan ev ortamı veya yüksek rakımda bulunmak burnun içini kurutarak aniden kanamasına yol açabilir. Ayrıca nezle olduğunuzda ardı ardına hapşırmak ya da burnunuzu sertçe sümkürmek, farkında olmadan burnunuzu karıştırmak gibi eylemler de birdenbire kanama başlatabilir. Bazen de hiçbir sebep yokken durup dururken burun kanadığı olur; bu durumda genelde görünmez bir kabuk atmıştır veya kılcal damarlardan biri kendiliğinden açılmıştır. Ani kanama çoğunlukla tek seferliktir ve kısa sürede durur. Ancak aynı gün içerisinde tekrar eden veya durdurmakta zorlandığınız ani burun kanamaları varsa bir doktora danışmak faydalı olacaktır (özellikle yüksek tansiyonunuz olabilir veya kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız).

Burun Kanaması Kanser Belirtisi midir?

Tek başına ara sıra olan bir burun kanaması genellikle kanser belirtisi değildir. Çoğu insanda yılda birkaç kez burun kanaması görülebilir ve bunların altında yatan ciddi bir hastalık bulunmaz. Ancak sık sık tekrarlayan, açıklanamayan, özellikle de başka belirtilerle birlikte olan burun kanamaları bazı kanser türlerinin habercisi olabilir. Örneğin yukarıda bahsettiğimiz lösemi, lenfoma veya burun-sinüs bölgesi tümörleri bazen ilk belirti olarak burun kanaması yapabilir. Bu tip durumlarda genellikle burun kanamasına ek olarak halsizlik, kilo kaybı, gece terlemesi, burun tıkanıklığı, yüzde şişlik gibi başka bulgular da görülür. Yani kanserin kendisi değil de, kanserin vücutta yarattığı etkiler burun kanamasına yol açar (kemik iliğinde bozukluk yapıp pıhtılaşmayı engellemesi veya burunda tümör dokusunun damarı zedelemesi gibi).

Sonuç olarak, arada bir olan burun kanamanız varsa aklınıza hemen kanser gelmesin. Fakat çok sık burun kanıyorsa ve başka alışılmadık şikâyetleriniz de varsa, elbette ki ihtimalleri değerlendirmek için bir sağlık kontrolünden geçmeniz uygun olacaktır.

Sümkürürken Burundan Kan Pıhtısı Gelmesi Normal mi?

Eğer yakın zamanda bir burun kanaması geçirdiyseniz veya burnunuzda fark etmediğiniz ufak bir çatlama olduysa, sümkürürken kan pıhtısı gelmesi normaldir. Burun içindeki kanama genellikle kısa sürede pıhtılaşır. Bu pıhtı, kanama dursa bile bir süre orada kalabilir. Sümkürme ile bu pıhtı parçası dışarı atılır ve mendilde kırmızı-kahverengi bir kan pıhtısı görebilirsiniz. Özellikle sabahları sümkürdüğünüzde böyle pıhtılar geliyorsa, gece uykuda burun mukozanız kuruyup hafif kanamalar olmuş olabilir; bu küçük kanamalar pıhtılaşıp kalır ve sabah temizlerken çıkar. Endişe etmeye gerek yoktur, çünkü bu vücudun kanamayı durdurma şeklidir. Ancak dikkat edilmesi gereken, sümkürürken zorlama yapmamaktır. Çok sert üflemek yeni oluşan pıhtıyı koparıp kanamayı yeniden başlatabilir. Eğer burnunuzda sık sık pıhtı oluşacak şekilde kanamalar oluyorsa, önleyici tedbir olarak burun içini nemli tutmaya çalışın (yukarıda bahsedilen yöntemlerle). Bu sayede kabuk ve pıhtı oluşumu azalacaktır.

Stres Burun Kanamasına Neden Olur mu?

Tek başına stres, doğrudan doğruya burun kanamasına yol açan bir etken olarak kabul edilmez. Yani sadece gergin olduğunuz veya sinirlendiğiniz için burnunuzun kanaması beklenen bir durum değildir. Ancak stresin vücut üzerindeki dolaylı etkileri burun kanamasına zemin hazırlayabilir. Örneğin çok stresli bir anında tansiyonunuz yükseldiğinde, burun damarlarınızda basınç artışı olabilir ve eğer o damarlar zaten hassassa kanamaya başlayabilir. Yine stres altındayken kişiler farkında olmadan daha sık burunlarını kaşıyıp karıştırabilir ya da sert şekilde sümkürebilir, bu da kanamayı tetikleyebilir. Bunlar dolaylı etkileridir. Bazı insanlar “heyecanlandım burnum kanadı” diye ifade eder; aslında heyecan veya korku anında burun içindeki kılcal damarlar büzüşür, hemen kanama olması beklenmez ama kısa süre sonra gevşeme olunca kan akışı artabilir. Stresle burun kanaması arasındaki ilişki tam olarak bilimsel değildir, kişiden kişiye değişebilir. Genel olarak diyebiliriz ki stres yönetimi, vücudun genel sağlığı için olduğu gibi burun sağlığı için de olumlu etkiler yapar. Stresi azaltmak kan basıncınızı düzenleyeceği için, dolaylı olarak burun kanaması riskiniz de azalacaktır.

Çocuklarda Burun Kanaması Ne Zaman Tehlikelidir?

Çocuklar, burun kanamasını en sık yaşayan gruplardan biridir ve çoğu zaman bu durum tehlikeli değildir. Özellikle 2-10 yaş arası çocuklar burunlarını karıştırma, oyun oynarken düşme-çarpma, sık enfeksiyon geçirme gibi nedenlerle sık burun kanatabilir. Birçok okul çağındaki çocuk, yılda defalarca burun kanaması yaşayabilir ve bu durum normal kabul edilir. Genellikle çocuklardaki burun kanaması ön burun kanaması şeklindedir ve evde birkaç dakikalık baskıyla kolayca durur. Ancak bazı durumlarda dikkatli olmak gerekir. Eğer bir çocuk haftada birkaç kez burun kanaması yaşıyorsa ve özellikle de her seferinde uzun sürüyorsa, bir doktora danışmakta fayda vardır. Yine 15 dakikadan uzun süren veya çocuğun yüzünü bembeyaz yapacak kadar kan kaybettiği kanamalar ciddiye alınmalıdır. Çocuklarda çok nadir de olsa lösemi gibi kan hastalıkları burun kanamasıyla kendini gösterebilir; bu yüzden çocukta sık burun kanamasına ek olarak çabuk morarma, halsizlik, sık enfeksiyon, lenf bezi şişmesi gibi belirtiler fark ederseniz vakit kaybetmeden doktora başvurun. Ayrıca çocuk bir travma geçirip burnu kanıyorsa (düşme, yüzüne darbe alma gibi), burun kırığı veya daha ciddi bir yaralanma olasılığına karşı doktora göstermek doğru olacaktır.

Özetle, çocuklardaki burun kanamalarının büyük çoğunluğu basit ve zararsızdır; doğru ilk yardımla kontrol altına alınır. Tehlikeli olabilecek durumlar ise uzun süren, çok sık tekrarlayan veya başka anormal belirtilerle birlikte görülen kanamalardır. Böyle durumlarda uzman bir hekim değerlendirmesi gerekebilir.


Burun kanamaları günlük hayatta karşılaşabileceğimiz can sıkıcı ama yönetilebilir durumlardır. Çoğunlukla ciddi bir nedeni olmasa da, altta yatan sebebe göre nadiren önemli bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Bu makalede burun kanamasının nedenlerini ve kanser gibi ciddi durumlarla ilişkisini ele aldık. Edindiğiniz bilgiler sayesinde, hem kendi burun kanamalarınızı hem de çevrenizdekilerin bu durumunu daha doğru şekilde değerlendirebilir, gerektiğinde basit önlemlerle durumu kontrol altına alabilirsiniz. Eğer burun kanamalarınız konusunda şüpheleriniz veya endişeleriniz varsa, en doğrusu bir sağlık profesyoneline danışarak içinizin rahatlamasını sağlamaktır. Unutmayın, erken tanı ve tedavi daima en iyi sonuçları getirir.

Sağlık ve Mutlulukla Kalın...

Sayfada yer alan yazılar sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Kanser tanısına sahip bir hasta için online muayene randevusu hakkında bilgi almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.


İlgili Haberleri


Kanserin İlk Belirtileri Acil Serviste Gizleniyor – Tanıdan Önceki 90 Günün Hikayesi

Kanserin İlk Belirtileri Acil Serviste Gizleniyor – Tanıdan Önceki 90 Günün Hikayesi

Son yapılan bir araştırmaya göre, birçok kanser hastası tanı konulmadan önceki 90 gün içinde acil servise...

Gözden Kaçan Sinsi Kanserlerin Erken Belirtileri

Gözden Kaçan Sinsi Kanserlerin Erken Belirtileri

Kanser, çok yönlü ve karmaşık bir dizi hastalığı ifade eder. Bu hastalıklar, genellikle belirgin bir belirti...

Makatta Kaşıntı Neden Olur? Anal Kanser Belirtisi midir?

Makatta Kaşıntı Neden Olur? Anal Kanser Belirtisi midir?

İnsan vücudunda bir bölgenin sürekli olarak kaşınması, sebebi konusunda ister istemez akıllara “kanser miyim?” sorusunu getiriyor...

Sinüs Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Sinüs Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Sinüs Kanseri Nedir? Tıp dilinde "paranazal sinüs kanserleri" olarak adlandırılan sinüs kanseri, burun çevresindeki kemiklerdeki küçük boşluklarda...

Hakkımda

Özgeçmişim, kanser tanı ve tedavisine dair çalışmalarım ve ilgi alanlarım için tıklayın.

Prof. Dr. Mustafa Özdoğan Hakkında