Tüm kanserler içinde pankreas kanseri, tedavisi en zorlayıcı tümör gruplarındandır. Erken evre pankreas kanserleri ile nadiren karşılaşmaktayız, ki bunların çoğunda cerrahi tedavi yöntemleri tek başına yeterli olmaktadır. Bununla birlikte erken evre pankreas kanserlerinde belli risk faktörleri varsa cerrahiden sonra kemoterapi ve/veya radyoterapi uygulayarak bu hastalarımızın daha uzun yaşamasını ve bir kısmının ise yaşamlarını tamamen kurtarabilmeyi başarabilmekteyiz. Fakat, pankreas kanseri tanı konulduğunda çoğunlukla ameliyat sınırlarını aşmış durumdadır. Bugün sizlerle paylaşacağımız çalışma, bölgesel olarak ilerlediği için ameliyat edilemez pankreas kanserlerinde, Nanoknife adlı işlemi de içeren bir kombine tedavi yöntemi ile elde edilen başarılı sonuç hakkındadır.

Pankreas, hemen etrafında ana damarları ve komşu organları barındırdığı için çok kritik bir bölgededir. Özellikle ana damarları çevrelediğinde veya bu damarlara temas edip onların içine doğru uzanım gösterdiğinde (invazyon), yani kanser damarları tuttuğunda cerrahi imkansız hale gelir. Bu durumda kemoterapi ve radyoterapi, temel seçenektir. Ancak günümüzde son derece yeni tedavi rejimlerine ve radyoterapi tekniklerindeki gelişmelere rağmen, halen bölgesel olarak ilerlemiş pankreas kanserlerindeki yaşam süreleri 1 yıldan daha öteye gidememiştir.

Cerrahi grubun saygın dergilerinden olan Annals of Surgery’nin Eylül 2015 sayısında yayımlanan makale bizlerde bir umut ışığı yaratmıştır. Bu çalışmada geridönüşümsüz (kalıcı) elektroporasyon (Nanoknife) dediğimiz yüksek voltajlı elektrik tedavisinin ameliyat sırasında hastalara uygulanması ile, neredeyse sıradışı bir sağkalım süresi elde edilmiştir. Bu başarı bütün onkoloji camiasını özellikle pankreas kanseri için ciddi şekilde etkilemiştir. Neredeyse 2011 yılından bu yana uygulamakta olduğumuz Nanoknife işlemi, pankreas kanserli hastalarımızda hastalığın geriletilmesinde ve ağrının giderilmesinde kliniğimizde başarı ile kullanılmaktadır. 2011 ve 2012 yıllarında yaptığımız çalışmalarla girişimsel radyoloji kongrelerinde 2 kez ödüle layık görüldük. Konuyla bu kadar ilgili iken, 200’den fazla sayıda hastanın sıra dışı uzamış sağkalımını gösteren böyle bir çalışmanın yayımlandığını görmek, beni ve ekibimi derinden heyecanlandırmıştır.

Pankreas kanserinde Nanoknife (İrreversibl Elektoroporasyon = İRE)

Genel anestezi altında ultrason ya da tomografi eşliğinde uygulanan bu girişimsel radyolojik yöntemle, tümör bölgesine 4 adet iğne yerleştirilir ve çok yüksek elektrik akımı verilir. Böylelikle kanserli hücrelerin zar geçirgenliği geri dönüşümsüz olarak arttırılır ve hücre canlılığını kaybeder. Bu yöntemle apopitoz adı verilen yavaş bir doku ölümü meydana gelir. Uygulama alanındaki canlı hücreler ölürken bağ dokusu içeren damar ve sinir gibi yapılar büyük oranda korunur. Nanoknife yöntemi ile pankreas tümörlerini geriletmeyi, böylece hem şikayetleri azaltmayı hem de yaşam süresini uzatma hedeflenir.

Ancak yazımızın konusu olan çalışma bu hedefi daha da öteye taşımıştır. Çalışma ekibi bu grup hastalara öncelikle tümörü küçültücü tedaviler (kemoterapi ve/veya radyoterapi) uygulamış. Küçültücü tedaviler sonrasında hastalar tekrar değerlendirilmiş ve başlangıç tedavisine yanıt verenlerin ameliyatla tümörleri çıkarılmış ve Nanoknife uygulanmış. Nanoknife, ameliyatla tamamen çıkarılamayan bölgeye uygulanmış ve ameliyatın başarısı çok daha öteye taşınmıştır. Hatta başlangıç tedavisine çok iyi yanıtlı bir gruba ameliyat sırasında tek başına Nanoknife uygulanmıştır. Bu hastalar ortalama 3 yıl izlenmiş ve neredeyse 2 yılı aşan sağkalım elde edilmiştir ki, bölgesel olarak ilerlemiş pankreas kanserinde bu süre günümüz tıbbı için oldukça iyidir. Nanoknife (İrreversibl Elektroporasyon = İRE) uygulama animasyonunu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.