İnterlökin 2 (IL-2) nedir?

İnterlökin 2, vücutta doğal olarak bulunan ve bağışıklık sistemini aktifleştirmede önemli rol oynayan bir proteindir. IL-2'nin immün aktifleştirici özelliğinden dolayı, kanser tedavilerinde ve otoimmün hastalıklarda haricen immünoterapi olarak 1990'lı yıllardan beri kullanılmaktadır (ilk olarak 1992'de yüksek doz IL-2 tedavisi, ileri evre böbrek kanserinden kullanılmak üzere onay aldı). Ancak IL-2, oldukça toksik (yan etkilere sahip) olmasından dolayı klinikte kullanımı kısıtlıdır. Bu bağlamda, Ocak 2019'da Nature'da yayımlanan çalışmada daha az toksisiteye sahip, tamamıyle doğal IL-2 fonksiyonlarını taşıyan sentetik IL-2 dizayn edildi. Sentetik IL-2, kanser savaşçısı T hücrelerini etkili bir şekilde aktifleştirebiliyor.

kanser immünoterapi çeşitleri hücresel immünoterapi

4. evre cilt kanseri malign melanom ve böbrek kanserli hastalarda, yüksek doz IL-2 kullanımı yüzde 9’e varan tam yanıt sağlamıştır. Ancak yüksek doz IL-2 ciddi olabilen bazı etkilere sahiptir. Bu sebeple, klinikte kullanımı oldukça kısıtlıdır.

IL-2, hücre yüzeyindeki reseptörlere bağlanarak iki tip bağışıklık sistemi hücresini kontrol eder. IL-2’nin hücreler üzerindeki etkisi reseptörlerle ilişkisine bağlıdır. Doğal IL-2, beta ve gama reseptörleri olan hücrelere bağlanarak aktive eder ve anti-kanser bağışıklığın oluşmasını sağlar. Ancak, doğal IL-2 aynı zamanda alfa reseptörüne sahip olan hücrelere bağlanarak aktifleştirir. Bu hücreler, ciddi toksisitelere ve immünsuppresyona (bağışıklık baskılanma) sebep olmaktadır. Herhangi bir yan etkiye sahip olmayan IL-2 dizayn etmek için, Rosetta adı verilen bilgisayar programı kullanıldı. IL-2 reseptör betaya bağlanan ancak IL-2 reseptör alfaya bağlanmayan protein elde edildi. Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Washington Üniversitesi Protein Dizayn Enstitüsü'nde gerçekleştirildi. Sentetik IL-2 proteinine Neo-2/15 adı verildi. Proteinin bir diğer ilginç özelliği ise IL-2’nin yanı sıra, diğer bir anti-kanser immüoterapi molekülü olan IL-15'in fonksiyonunu da taşımasıdır. Laboratuvar ve hayvan modellerinde Neo-2/15 in sadece beta ve gamma reseptörlerine sahip hücrelere bağlandığı, T hücreleri aktifleştirdiği ve herhangi bir yan etkiye neden olmadığı tespit edildi.

Peki bu çalışma bize ne ifade ediyor?

  • Kansere ve otoimmün hastalıklara protein tabanlı tedavilerin geliştirilmesini sağlayabilir.
  • 30 yıl boyunca araştırmalarda güvenilir ve etkili hale getirilemeyen IL-2, bu çalışma sayesinde yeni bir yaklaşım kazandı.
  • Oldukça etkili bir immünoterapi olduğu halde, ciddi yan etkileri sebebi ile klinikte bir türlü ideal bir şekilde kullanılamayan IL-2, bu çalışma sayesinde birçok kanser hastasına umut olabilir.