Tahmin Edildiği Üzere, 4. Evre Prostat Kanseri Tanısında Belirgin Artış Var
JAMA Network Open’da yayımlanan bir makalede, ABD Önleyici Hizmetler Görev Gücü’nün (USPSTF) prostat spesifik antijen (PSA) ile "rutin olarak" erken tanı taramasının bırakılması önerisinin ardından ADB’de metastatik prostat kanseri insidansının (yıllık yeni tanı konan hasta sayısı) yıllar içinde hızlıca arttığı gösterildi. Bu, prostat kanserinde birçok uzmanın tahmin ettiği bir sonuçtu.
ABD'de PSA ile prostat kanseri taramaları ilk olarak 2008’de 75 yaşından büyük erkeklerde başladı ve 2012’de tüm erkeklerde yapılmaya devam edildi. Daha sonra, tüm erkekleri taramanın zararlarının (birçok erkekte gereksiz biyopsilere ve prostatektomilere [prostatın ameliyatla alınması] ve diğer tedavilere yol açması), birkaç erkekte yüksek riskli hastalığın erken fark edilme yararına ağır bastığı düşünüldü. Ancak prostat kanseri konusunda uzman kişiler, rutin PSA taramasının bırakılmasının, aşırı derecede tanı konmasını ve tedaviyi azaltırken, sonuç olarak yayılacak prostat kanseri vakalarının tespit edilememesi gibi talihsiz sonuçlara yol açacağı konusunda uyarıda bulundu.
Bu çalışma için Los Angeles Güney California Üniversitesinden araştırmacılar, 2004 – 2018 yılları arasında (2018’deki mevcut son veriler ile) Sürveyans, Epidemiyoloji ve Son Sonuçlar (SEER) veri tabanında metastatik prostat kanseri (mPK) insidansını analiz etti. SEER’de ABD nüfusunun yaklaşık %28’i mevcuttu ve dönem boyunca neredeyse 50 bin yeni mPK (metastatik prostat kanseri) vakası kaydedildi.
45-75 yaş aralığındaki erkekler arasında mPK insidansı, USPSTF’nin tarama önerilerini değiştirdiği zamandan 2018’e kadar %41 arttı, bu da yıllık yüzde değişikliğine (YYD) %5.3 olarak yansımaktadır. 75 yaş ve üzerindeki erkekler arasında mPK oranı 2018’e kadar %43 arttı (YYD %6.5).
Araştırmacılar, prostat kanserine bağlı yaşam kayıplarında bir artış görmedi, ancak 5-7 yıllık ortalama sağkalım göz önüne alındığında, bunu söylemek için çok erken olabilir.
Güney California Üniversitesinden Klinik Üroloji Profesörü Mihir Desai’nin liderliğini yaptığı araştırmacılar, “mPK insidansındaki artışın gözlemlenmesi, tarama uygulamalarının değiştirilmesi gerektiği anlamına gelmez. PSA tabanlı taramanın yararına karşı genel riskler, ciddi ölçüde karmaşıktır ve toplumun genel sağlığını etkileyecek diğer çeşitli faktörler de hesaba katılmalıdır.” dedi.
Ancak tarama uygulamaları zaten değişti. Iowa City, Iowa Üniversitesinden Dahiliye Profesörü Richard Hoffman, USPSTF’nin 2018’de taramaya olan itirazını geri çektiğini ve bunun yerine taramanın metastatik hastalığı önlediğine ve prostat kanseri mortalitesini (yaşam kaybı oranını) bilinene göre daha fazla azalttığına dair yeni kanıtlar öne sürerek 55-69 yaş arası erkekler için bireyselleştirilmiş karar vermeyi önerdiğini söyledi.
Hoffman, “tarama yönergeleri değiştiği için mPK’deki eğilimlerin geçici olarak değişeceğini” söylüyor. Hoffman ayrıca, şimdilik doktorlar, tehlikeli tümörleri erken yakalamaktan “faydalanacak kadar sağlıklı erkeklere taramayı sürekli olarak ele almalı” ve aşırı tanı konmasını en aza indirmek ile yüksek riskli tümörleri yayılmadan önce yakalamak arasındaki doğru dengeyi kurmak için “ortak karar alma almak adına birbirlerine danışmaları” gerektiği dile getirdi. Söylemesi yapmaktan daha kolay ancak bu alan gelişiyor. Hoffman, düşük riskli gibi görünen tümörler için cerrahi yerine aktif gözetimin doğru yönde atılmış bir adım olduğunu belirtti.
*
- İlginizi çekebilir: Prostat Kanseri Ameliyatının Gizli Maliyeti: Hasta Pişmanlığı
Otto A. M. (14.03.2022). As Predicted: Jump in Metastatic Prostate Cancer Diagnoses. Medscape