Kemoterapi (kimi zaman "kemo" olarak da adlandırılır), kanserin en yaygın tedavilerinden biridir. Kemoterapi, kanser hücrelerini öldürmek, vücudun diğer bölgelerine yayılmasını ve büyümesini engellemek için kullanılan belirli ilaçları içerir.

Kemoterapi tedavide tek başına, radyoterapi ile kombine veya ameliyat öncesi-sonrası uygulanabilir.

Kemoterapi uygulama şekli ve kullanılacak ilaçlar kanser türüne, evresine ve hastanın genel durumuna bağlı değişiklik gösterir.

Kemoterapi Nedir?

Kemoterapi, kanseri engellemek amacı ile kan dolaşımına katılan ve vücudun her yerine ulaşabilen bir tür sistemik tedavidir.

Kemoterapinin Etki Mekanizması

Kanser hücrelerinin ortak özelliği, hızlı büyüyüp çoğalmalarıdır. Kemoterapi, iki yeni hücre oluşturmak üzere bölünme sürecinde olan hücreleri öldürür.

Vücut dokuları milyarlarca hücreden oluşur. Bir kişi artık büyüdüğünde, vücudundaki hücrelerinin çoğu bölünmeyi durdurur ve çoğalmaz. Ancak hasara uğramış olan hücrelerin onarımları gerektiğinde bölünürler. Hücreler bölündüğünde aynı iki hücre meydana gelir. Bir hücre varken artık iki hücre olmuştur. Bunlarda bölündüğünde artık dört hücre olur, sonra sekiz ve dahası.

Kanserde ise hücreler, hücre yığını oluşana kadar bölünürler ve bu hücre yığını, tümör olarak adlandırılan bir yumru oluşturur. Kanser hücreleri, çoğu normal hücreden daha çok sıklıkla bölündüğü için kemoterapinin, kanser hücrelerini öldürme olasılığı çok daha yüksektir.

Bazı ilaçlar hücrenin bölünmesini sağlayan kontrol merkezinin bir kısmını hasara uğratarak bölünen bu hücreleri öldürür.

Bölünen Hücrelere Etki

Her bir canlı hücrenin merkezinde çekirdek adı verilen karanlık bir leke bulunur. Çekirdek, hücrenin kontrol merkezidir ve genlerden oluşan kromozomları içermektedir. Yeni hücrelerin oluşması için her bir hücre ikiye bölündüğünde bu genlerin de tam olarak kopyalanması gerekir. Kemoterapi de işte tam olarak hücre çekirdeğinin içindeki bu genleri hasara uğratır.

hucre bolunmesi

Bazı ilaçlar bölünme noktasında hücrelere zarar verirken bazıları, bölünmeden önce tüm genlerin kopyaları yaptığı sırada hücrelere zarar vermektedir. Kemoterapinin, çoğu sağlıklı hücre gibi dinlenme durumundaki hücrelere zarar verme olasılığı çok düşüktür.

Kombinasyon kemoterapilerin işleyiş mekanizması da hücre bölünmesinin farklı aşamalarına zarar vermeyi içermektedir. Bu da daha fazla hücre öldürme anlamına gelmektedir. Kemoterapinin hücreler üzerine direkt öldürücü etkisine kanser biliminde sitotoksisite ve hücre öldürücü etkiye sahip ilaçlara da sitotoksik ilaçlar denmektedir.

Ek olarak kemoterapi şu şekilde de etki eder;

  • Tümörlerin kendi kan damarlarını oluşturmasına engel olarak (anti-anjiyogenez),
  • Kanser hücrelerinde mutasyon yapıcı (mutajenik) olarak (Ağır hasar alan hücreler ya ölür veya kardeş bir kanser hücresi yapacak kabiliyeti kaybeder).

Kemoterapi Hangi Durumlarda Uygulanır?

Bazen kemoterapi, kanser tedavi etmek için tek başına kullanılabilir. Ancak sıklıkla kombine (başka tedavilerle birlikte) tedavilerde yer almaktadır. Kombine tedavilerde kemoterapinin ile birlikte uygulanan tedaviler şunlar olabilir;

  • Radyoterapi
  • Cerrahi
  • Hormon tedavisi
  • Hedefe yönelik kanser ilaçları
  • İmmünoterapi
  • Bu tedavilerden herhangi birinin de bir kombinasyonu

Ek olarak kemoterapi şu amaçlar için de kullanılır;

  • Tümör ameliyatla tamamen çıkarılsa bile vücudunuz hala kanser hücrelerine sahip olabilir. Bu hücreler yeni tümörler oluşturabilir veya kanseri vücudunuzun diğer bölgelerine yayabilir. Kemoterapi ilaçları bu hücrelerin yok edilmesine, küçülmesine veya kontrol altına alınmasına yardımcı olur. Bu şekilde ameliyat sonrası koruyucu amaçla kemoterapi uygulamasına adjuvan tedavi diyoruz.
  • Bazen tümör, tanı anında ameliyatla alınamayacak boyutlarda veya yaygınlıkta olur. Bu tür kanserlere bölgesel olarak ilerlemiş evre diyoruz. Bölgesel ileri evre kanserlerde tümörü küçültüp ameliyatı kolaylaştırmak ve uzun vadede hastalık tekrarı riskini en aza indirmek için verilen küçültücü kemoterapilere neoadjuvan tedavi diyoruz.
  • 4. evre, tekrarlayan (nükseden) veya vücudun diğer yerlerine yayılım (metastaz) gösteren kanserlerde tümörleri küçülterek şikayetleri gidermek (örneğin kemik metastazına bağlı ağrı), yaşam süresini uzatmak ve yaşam kalitesini artırmak için destek amaçlı palyatif kemoterapi uygulanır.

Doktorum, Hangi Kemoterapinin Kullanılacağına Nasıl Karar Veriyor?

Kemoterapi seçimi;

  • Sahip olduğunuz kanser türüne göre (bazı kemoterapi ilaçları birçok kanser türünde kullanılır),
  • Daha önce kemoterapi alıp almadığınıza göre,
  • Diyabet, kalp veya böbrek yetmezliği gibi ek hastalıklara sahip olup olmadığınıza göre değişir.

Kemoterapi Nasıl Uygulanır?

Kemoterapi birçok yolla uygulanabilir. En yaygın uygulama yolları:

  • İntravenöz (IV): Kemoterapilerin klasik uygulama yoludur. Kemoterapi direk olarak bir venin (toplar damar) içine verilir. Bunun için sıklıkla ön kol veya el sırtındaki toplar damarlar veya venöz port (büyük toplar damarlar içerisine yerleştirilen plastik boru şeklinde bir kateter ve cilt altına yerleştirilen bir rezervuar) tercih edilir.
  • İntra-arteryel (IA): İntraarteryel kemoterapi, tümörü besleyen atardamarlar aracılığıyla kemoterapi ilacının direkt olarak tümöre verilmesidir. Normal kemoterapide, ilaç branülle ya da bir port aracılığıyla kol toplardamarından verildiğinden, önce akciğer ve kalbe gider daha sonra da yoğunluğu gittikçe azalarak vücudun her yerine eşit olarak dağılır. Vücutta birçok organa yayılmış olan ileri evre kanserlerde bu tür kemoterapi (intravenöz) tercih edilir. Ancak, bazan tümör vücudumuzda tek bir bölgede ya da organda olabilir. Bu tür hastalarda, tümörü besleyen damarlardan intraarteryel kemoterapi uygulanırsa, tüm kemoterapi ilacı direkt olarak tümörün içine verilebilir. Böylece, hem tümörün içine çok daha yüksek yoğunlukta kemoterapi verilmiş olur hem de kemoterapi ilacı vücuda daha az dağıldığı için sistemik yan etkiler azalır.
  • İntraperitoneal (IP): Karın içi organlar bir eldiven misali periton adı verilen zarla kaplıdır. Bu zarın biri karın içi organları saran, diğeri karın önyüzünü kaplayan iki yaprağı ve bu iki zarın arasında periton boşluğu vardır. Özellikle bazı kanserler (over kanseri gibi) bu zar üzerinde yayılım yapmaya eğilimlidir. Bu nedenle periton zarlarının arasına kemoterapi ilaçlarını uygulaması yöntemi geliştirilmiştir.
  • Oral (ağızdan) hap şeklinde: Bu çeşit kemoterapi ilaçları hap, kapsül veya sıvı şekilde olur. Yeni nesil hedefe yönelik akıllı ilaçların çoğu bu şekilde ağız yoluyla alınır.

Kemoterapi İlaçlarının Çeşitleri Var Mıdır?

Kanser tedavisinde kullandığımız düzinelerce kemoterapi ilacı vardır. Her ilaç grubu kanser hücrelerine farklı etki eder.

  • Bazı ilaçlar kanser hücrelerinin DNA'sına hasar vererek çoğalmalarına engel olur. Bunlara alkilleyici ajan denir ve en eski kemoterapi türüdür. Lösemi, lenfoma, multipl miyelom ve sarkomun yanı sıra meme, akciğer, over (kadın yumurtalık) ve testis kanseri gibi birçok farklı kanser türünün tedavisinde yoğun bir şekilde kullanılırlar. Siklofosfamid, melfalan ve temozolomid alkilleyici ajanlara örnektir. Bu ilaçların düşük de olsa sekonder (ikincil) kanser yapma riski mevcuttur; bu riski azaltmak için, ilaçlar mümkün olan en düşük etkin dozlarda verilebilmektedir. Karboplatin, sisplatin veya oksaliplatin gibi platin grubu alkilleyici ajanların ikincil kanserlere neden olma riski çok daha düşüktür.
  • Bazı kemoterapi ilaçları ise hücrelerin normal metabolizmasına müdahale ederek büyümeyi durdurur. Bu ilaçlara antimetabolit denir. Sıklıkla meme, over, bağırsak, lösemi ve diğer kanser türlerini tedavi etmek için bunları tek başlarına veya diğer kemoterapi ilaçları ile kombine ederek kullanırız. Bu ilaçlar arasında 5-fluorourasil (5-FU), 6-mercaptopurin, sitarabin, gemsitabin ve metotreksat bulunmaktadır.
  • Antrasiklin grubu kemoterapi ilaçları, kanser hücrelerinin içinde bulunan ve DNA'nın kopyalanmasını sağlayan enzimlerin çalışmasını engelleyerek etki eder. Birçok kanser türünde kullanılırlar. En bilineni adriamisin ve epirubisindir. 
  • Mitotik inhibitörler adı verilen ilaçlar, mitozu engelleyerek kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller. Bu ilaçlara mikrotübül inhibitörler de denir. Bu grubun en bilinenleri taksanlardır. Paklitaksel ve dosetaksel gibi anti-mitotoik ilaçlar, hücrenin iskeletini oluşturan mikrotübüllerin çalışmasını engeller ve esnekliğini bozar.
  • Topoizomeraz inhibitörleri olarak da bilinen başka bir kemoterapi türü, kanser hücrelerinin bölünmesine ve büyümesine yardımcı olan enzimlere saldırmaktadır. Etoposid, irinotekan ve topotekan bu gruba örnektir.
  • Steroidler, vücudunuzun kendi hormonları gibi davranan ilaçlardır. Birçok kanser türünün tedavisinde yararlıdırlar ve kemoterapi sonrasında bulantı ve kusma yaşamamıza yardımcı olabilirler. Ayrıca bazı ilaçlara karşı allerjik reaksiyonları önleyebilirler. Reçete ettiğimiz steroidlerden bazıları prednizon, metilprednizolon ve deksametazondur (kordexa).

Kanser Tedavisinde Kullanılan Başka İlaçlar Var Mıdır?

Kemoterapi sık uygulanan bir kanser tedavisidir. Günümüzde genellikle hedefe yönelik akıllı ilaçlar, hormon tedavisi (örneğin meme ve prostat kanserinde) ve immünoterapi gibi yöntemler de kullanılır. Kemoterapiden farklı olarak, bu tür ilaçlar kanser hücrelerine saldırıp sağlıklı hücrelere zarar vermemeyi daha iyi bir şekilde başarabilmektedir. Bu sayede yan etkiler de daha hafif görülebilir. Bu ilaçlar tek başlarına veya kemoterapi ile kombine kullanılabilir.

Kemoterapi Ne Kadar Sürer?

Genel olarak kemoterapi, 3 – 6 ay kadar sürer. Bu süre kemoterapinin türüne ve hastanın durumuna bağlı olarak kısaya bilir veya uzayabilir. Ayrıca bu süre, 2 – 6 hafta süren döngülere bölünebilir. Bu döngüler, vücudun tedavi süresinde dinlenmesini sağlamak için “tedavi-dinleme-tedavi” şeklinde tekrarlanır. Her bir döngü birkaç seanstan oluşabilir ve bu seanslar, kemoterapinin türüne bağlı olarak birkaç dakika ile birkaç saat sürebilir.

Tedavinin İşe Yaradığını Nasıl Anlarız?

Tedavi sırasında ve sonrasında vücudunuzun tepkisine bakılır. Belli aralıklarla kanser tıbbında kullanılan radyolojik görüntüleme yöntemleri uygulanarak tümörünüz küçülüyor mu yoksa büyümeye devam mı ediyor ortaya konur. Ayrıca genel durumunuz, yan etkiler ve tedaviyi tolere edip etmediğiniz gözlenir. Tedaviniz işe yaramıyor gibi görünüyorsa, size farklı bir doz veya başka tedaviler önerilir.

- İlgili konu: Umut Veren Öyküler

Kemoterapi Aldıktan Sonra Ne Olur? Yan Etkileri Nelerdir?

Kanser tedavisinden sonra hastalar hem kendilerini rahatlamış hisseder hem de endişelidirler. Kanserin nüksetmesi konusunda ve herhangi bir erken belirti olursa bunu fark edememek konusunda endişe duyarlar. Bu normal bir durumdur. Başa çıkmanın ilk adımı ise kişinin endişeleri ve korkularını tanımasıdır. Daha sonra bunların üstesinden gelebilmek için yakınlarından, sevdiklerinden, destek gruplarından veya uzmanlardan yardım alabilirler.

Ayrıca tedavi sonrasında, tedaviye bağlı uzun dönem yan etkiler yaşayabilirler. Uyuma güçlüğü, yorgunluk, hafıza sorunları, nöropatiden kaynaklanan kalıcı ağrı veya karıncalanma ve duygusal sıkıntılar bu uzun vadeli yan etkilere örnek olabilir. Kişilerin, özellikle kanserin nüksetmesi durumuna karşı, bu uzun süreli yan etkilerin farkında olması önemlidir.

- İlgili Konu: Kemoterapinin Uzun Vadeli 11 Yan Etkisi

*

Not: Yazımızın resmi Kemoterapi ve Sanat Merkezimize aittir. Kanser sürecinde sanat faaliyetler, hem tedavi döneminin hem sonrasının çok daha olumlu geçmesine katkıda bulunuyor, ayrıca yaşamlara renk katıyor.