Kanser tedavilerinde kullandığımız yöntemlerin nihai amacı tümör hücrelerinin ölüm mekanizmalarını tetiklemektir ve apoptoz (programlı hücre ölümü) bu mekanizmalardan biridir. Ancak pek çok kanser türünde yüksek miktarlarda apoptozu engelleyecek proteinler üretilmektedir. Apoptozdan kaçmak, kanserin 10 temel özelliğinden biridir. Bunlara apoptozu baskılayan proteinler (IAP) adı verilmektedir.

Debio 1143 kod adlı bir ilaç adayı, ağız yoluyla alınabilen, apoptozu baskılayan proteinlerin etkinliğini azaltarak tümör hücrelerini kemoradyoterapiye (kemoterapi eşzamanlı radyoterapi) ve immünoterapiye duyarlı hale getirerek tedavi etkinliğinin güçlendirilmesini sağlayan bir moleküldür. Yapılan detaylı çalışmalar Debio 1143'ün, sadece apoptozu etkin hale getirmekle kalmadığını aynı zamanda anti-tümör özelliği gösteren T lenfositlerinin de etkinliğini arttırarak daha güçlü bir bağışık yanıt verilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Fare modelleri üzerinde yapılan çalışmalarda Debio 1143’ün immün kontrol noktası baskılayıcı ajanlar (nivolumab veya diğer anti-PD-L1 ajanlar gibi) ile birlikte kullanılmasının, tümör hacmi üzerinde ciddi oranda küçülmeler sağladığı, böylece birden fazla ajanın birlikte kullanıldığı tedavi yöntemlerinde başarının daha yüksek olduğu tespit edildi.

debio 1143 etki mekanizmasi debio 1143 etki ikili mekanizmasi

Faz-2 çalışma

Meme ve kolon kanseri modellerinde etkinliği belirlenen Debio 1143’ün baş-boyun kanserlerindeki etkinliğini saptamak için belirli yaş aralığında daha önce tedavi almamış yassı hücreli baş-boyun kanseri tanısı alan hastalar araştırmaya dahil edildi. Hastalar iki gruba ayrıldı; bir grup standart tedavi artı plasebo alırken diğer grupta ek olarak Debio 1143 ajanı kullanıldı ve her iki hasta grubu da yüksek doz sisplatin kemoradyoterapisi aldılar.

Tedavi bitiminden itibaren 24 ay izlenen hasta gruplarından Debio 1143 kullanılan hasta grubu için henüz progrezyonsuz (ilerlemesiz) sağkalım ve genel sağkalım oranları, hastaların yarısından fazlası tedaviye yanıt vermeye devam ettiği için bildirilmemiş olsa da iki grup arasında istatiksel olarak önemli bir fark olduğu, Debio 1143’ün standart kemoradyoterapinin anti-tümör etkinliğini arttırdığı belirtilmektedir.

Yüksek riskli hasta grubunda apoptozu engelleyen proteinleri baskılayarak tedavi etkinliğini arttıran Debio 1143 aynı zamanda yüksek doz sisplatin veya radyoterapi uygulamasının etkinliğini değiştirmemekte ve neden olduğu yan etkiler baş edilebilir olarak açıklanmaktadır. Faz 2 klinik araştırmanın sonuçlarının yayınlanması ile araştırmacılar faz 3 aşamasına geçeceklerini ve böylece yeni bir tedavi seçeneği belirlemeyi hedeflediklerini açıklamaktadırlar.

Sonuç

Baş-boyun kanserinin dışında, Debio 1143 etkinliği küçük hücreli akciğer kanseri, mide-bağırsak kanserleri, platine dirençli over kanseri, rahim kanseri, periton (karın zarı) kanseri veya rahim ağzı kanseri gibi diğer solid (organ) tümörleri için de klinik araştırmalar ile test edilmektedir. Yayınlanan çalışmaların sonuçları son derece heyecan verici ve umut vaat edicidir. Amerika Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) de bu alan ile ilgili çalışmaları desteklemekte ve hibe vermektedir. İlerleyen zamanlarda gelecek olumlu yanıtlar Debio 1143’ün sadece immün kontrol noktası baskılayıcı ajanları ile birlikte kullanımının değil aynı zamanda diğer immunoterapi yöntemleri ile birlikte kullanımının da önünü açabilir ve solid tümörlerde sıklıkla karşılaştığımız tedavi direncinin önüne geçmemize yardımcı olabilir.